Sizi öldürecek bir hastalıktan kurtulup, birdenbire Picasso’yla yarışacak bir yeteneğe sahip olduğunuzu hayal edin. İşte bu insanlar öyle...
Abone olİNTERNETHABER/ÖZEL
Bir kalp krizi, beyin hasarı ya da beyin kanaması geçirdiler, ölümden döndüler. Ama yeni yaşamlarına gözlerini açtıkları gün, kendilerinin de şaşırdığı yeteneklere sahiptiler.
İnsan beyninin gizemleri bitmek bilmiyor; beynin bir tarafı işlevini nerdeyse yititrirken diğer taraf normalden daha fazla çalışmaya başlıyor ya da bir travma gizli kalmış bir takım yetenekleri ortaya çıkartıyor.
Bu bir hayal değil, resmi kayıtlara geçmiş bir çok vaka var bu şekilde. Ama bu insanlar, tüm yeniden yaşama dönenler arasında en tanınmışları. Bu derlemede, sonradan dahilerin hikayesine yer verdik.
SANATSAL DEHANIN ZİRVESİNDELER...
Ken Walters
Ken Walters geçirdiği feci bir araba kazası nedeniyle, tekerlekli sandalyeye mahkumdu ve yıllarca hiç bir şey yapmadan, yapamadan yaşadı. Ancak 2005 yılında geçirdiği bir serebral kanama sonrasında, hayal bile edemeyeceği bir yeteneğe kavuştu. Walters şimdi 51 yaşında ve kendi yazılım şirketine sahip, ayrıca EA oyun şirketi için özel yaratıklar tasarlıyor ve hayatından çok mutlu.
Jim Chambliss
Jim Chambliss, 1998 yılında geçirdiği bir beyin yaralanması sonucu temborolimbik epilepsiye yakalandı. O döneme kadar avukatlık yapan Chambliss, bir süre migren ağrıları ve geçici bilişsel kayıp nedeniyle çok zor günler yaşadı. Ama sonra üç boyutlu sanatsal çalışmalar konusunda ne kadar yetenekli olduğunu keşfetti. Ve şimdi hem çalışmalarına devam ediyor hem de epilepsi ile zeka arasındaki bağıntıyı inceliyor.
Alison Silva
Alison 38 yaşında, sanatının en verimli döneminde beyin tümörü ile karşılaşmış. Tam dibe vurduğu ve hayattan koptuğu anda hayatı birden değişmiş, çünkü daha derinlikli resimler yapmaya başlamış. Daha önce 1000 dolara alıcı bulan resimler çizerken, yeni resimleri 20 bin dolara satılır olmuş. 2006 yılında aniden rahatsızlanan ve kan kaybetmeye başlayan Silva’nın beyninde bir tümör teşhis edilmiş. Uuzun süre bunun etkisiyle zor günler geçirdikten sonra bir gün, resim yeteneğinin yeteneğinin çok ötesinde gelişmiş olduğunu fark ediyor. Resim aşkı, hayta baskın çıkan Silva, doktorların tüm ısrarına rağmen hala ameliyat olmuyor ve beynindeki tümörle yaşıyor.
Alan Brown
İngiltere’de, uzun bir beyin ameliyatı geçiren Alan Brown, hastalıktan önce çöp adam bile çizemezken, ameliyattan sonra yetenekli bir ressam olarak uyandı. 6 yıl önce şiddetli baş ağrıları sonrasında evinde yığılıp kalan ve kaldırıldığı hastanede anevrizma teşhisi konulan Alan Brown, 15 doktorun katıldığı 16 saat süren beyin ameliyatına alındı. Ameliyat esnasında felç geçiren ve 2 kez ölümün eşiğinden dönen Alan Brown, hastanede kaldığı 2 ay süresince vakit geçirmek için karalama yaparken yeni yeteneğini keşfetti.
Joe Sarkin
Joe Sarkin, omurga masajı ile hastalara alternatif tıp yöntemleri uygulayan, sade ve düzenli bir hayata sahip bir golf tutkunuydu. Ama bir gün aniden beynindeki kan damarlarından biri patlıyor ve acilen hastaneye kaldırılıyor. Tedavi sonrası tutkulu bir sanatçıya dönüşen Sarkin, imdi resim yapıyor, şiir ve şarkı sözleri yazıyor, kolaj çalışmalarıyla sanatseverleri kendine hayran bırakıyor.
Sandy Allen
Washington Üniversitesi’nde tıp eğitimi görürken beyninin sol lobunu çok iyi kullandığı söyleniyordu Sandy’nin. Ama bir gün rahatsızlanınca, beyninde golf topu kadar büyük bir tümör olduğu anlaşıldı. Tümör ameliyatla alınırken, Sandy’nin sol beyin lobunun da bir kısmı mecburen alında vve ne olduysa ondan sonra oldu. Birden kendiyle ilgili yeni yetenekler keşfeden Sandy, matemetik, fen ve sayıları bir tarafa bıraktı ve şimdi bilirkişilere göre dişi bir Picasso olma yolunda ilerliyor.
Lester Eugene Potts, Jr.
Alzeimer hastalığı olan Lester Eugene Potts Jr., akıl alamz bir şekilde bir sanatçıya dönüşüyor. Nörolog olan babası Dr. Daniel C. Potts’un gözü önünde yaşanan bu değişim, doktor babayı bile şok ediyor. Dünyaca ünlü bir sanatçı haline gelen Bay Potts, 75 suluboya çalışması ile sevenlerinin gönlünü fethetti.
Anne Adams
Nadir görülen bir bunama hastalığı olan Frontotemporal dementia’ya yakalanan Profesör Anne Adams, bilim kadınlığından sanatçılığa geçiş yapıyor. 2000 yılında bir takın sorunlar yaşamaya başlayan Adams, ilk olarak konuşma yeteneğinde ciddi kayıplar yaşıyor, sonrasında sayıları bir araya getirmekte zorlanıyor. Ama şimdi, stüdyo haline dönüştürdüğü evinde binin üzerinde resmiyle mutlu bir şekilde yaşıyor.
Anton Räderscheidt
1930’ların Nazi Almaya’sından kaçan Anton Räderscheidt, 75 yaşında başarılı bir sanatçıydı. Önce Paris’e, sonra İsviçre’ye ve en sonunda da 1949 yılında Köln’e gelip yerleşti. Ancak bundan sonra, felç geçiren sanatçı, resim yapmayı yeniden öğrenmek zorunda kaldı. Felç öncesinde birbirinden değerli çalışmları olan Anton Räderscheidt için, diğerli kadar şanslı bir dönüşüm değildi. Resim anlayışı tamamen değişen sanatçı, felç sonrası dönemde arkasında kendi portlerinden oluşan 60 resim bıraktı.
Stephen Wiltshire
Stephen Wiltshire’ın tüm bu yetenekler içinde özel bir yeri var. O da, diğerleri gibi bir takım beyin anormallikleri yaşadı ama diğer taraftan doğuştan gelen bazı yetileri vardı. Otist bir bebek olarak dünyaya gelen ve büyüyen Stephen, 9 yaşına kadar konuşmadı bile ve dünyaylşa tek ilişkisi çizdiği resimlerdi. Ama beynindeki sorunlardan sonra, tam bir bilgisayar kafasına sahip oldu. Gördüğü hiç bir şeyi unutmayan Stephen, binaların, araçların aklınıza gelebilecek her şeyin bire bir kopyasını bir kez gördükten sonra çizebiliyor.