BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  DÜNYA

Ölüm raporunda gözden kaçan detay

Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili sırlar çözüldükçe bilmece oluyor.<br/>Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle...

Abone ol

Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili sırlar çözüldükçe bilmece oluyor.
Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili Ankara TMK. 10. maddesiyle Yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekilliğinin talimatıyla naaşından alınan numuneleri inceleyen Adli Tıp Kurumu’nun 21.11.2012’de hazırladığı raporda, Özal’ın ölümüne ilişkin Hacettepe Hastanesi’nde yapılan eksikliklere dikkat çekildi. Gözden kaçan detaylara gazeteniz Türkiye ulaştı. Rapora göre; Özal’ın ölümüne dair hastane kayıtlarının akıbeti belli değil. İhmal, eksiklik ve hatalar raporda şöyle özetlendi:

>Özal’a ilk müdahalenin intörn olarak ifade edilen tıp fakültesinin 5 ve 6.sınıf öğrencilerinden oluşan bir ekip tarafından yapıldığı tespit edilmiştir.
> Özal’ın vefat ettiği saat 14.30’da açıklanmasına rağmen alınan beyanlarda saat 11.15-11.30’da radyolarda ölüm haberinin duyulduğu ifade edilmiştir.
> Özal’ın Hacettepe Hastanesi büyük acil servisine getirildiği anda tespit edilen sağlık durumunda olan bir kişinin (tansiyon ve nabzın alınmaması, solunumunun olmaması vb.) Cumhurbaşkanı olması bir yana kim olursa olsun acil serviste bir saati aşkın süre bekletilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
> İnceleme sırasında görevi başında vefat eden 1. Cumhurbaşkanı M. Kemal Atatürk ve 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in ölümüne müteakip yapılan tahnit işleminde, hangi müdahalelerin kullanıldığı ve kimler tarafından yapıldığına dair tutanak düzenlendiği görülmüştür. Özal’a ölü muayene ve otopsi işlemlerinin şüpheli ölümlerde ölen kişinin ailesinin istediğine bağlı olmadan yasa gereği yapılması gereken adli bir olgu olduğu da aşikardır.
> Özal’a ait kan örneklerinin laboratuvarda ne şekilde teslim alındığı, teslim alınan kan örneğinin hangi tetkiklerinin ne amaçla, ne zaman çalışıldığı ve ne tür sonuçlara ulaşıldığı, çıkan sonucun talep birime\doktora iletilip iletilmediği, iletilmiş ise de ne şekilde iletildiği, hasta dosyasında bulunmadığı anlaşılan ve laboratuar teknisyeni Hatice Güngör’ün beyanına göre yaklaşık 8 sayfa olduğu belirtilen sonuçların akıbetinin ne olduğunun tespit edilebilmesi eldeki bilgi ve belgeler ışığında mümkün olmamıştır.

GÖZDEN KAÇAN DETAYLARA TÜRKİYE ULAŞTI
Adli Tıp Kurumu’nun raporunda Turgut Özal’ın ölümüne dair hastane kayıtları çelişkili. Raporda bu durum şöyle vurgulanıyor: “Özal’ın Hacettepe Hastanesi büyük acil servisine giriş saatinin 11.15 olarak kayıtlı olduğu görülmüştür. Söz konusu hasta dosyasında yer alan 17.4.1993 tarihli, el yazısı ile ’Turgut Özal’ yazan kan gazı sonuç çıktısında ise saatin 10.50 olduğu tespit edilmiştir. Bilgisine başvurulan kişiler beyanlarında, aracın Köşk’ten GATA’ya hareket saatini 10.00 ila 11.00, Hacettepe Hastanesi’ne varışın 10.17 ila 11.15 aralığında farklı saatler olarak ifade edilmiştir.” Özal’a acil servislerde hangi sağlık görevlilerinin işlem yaptığı da tam bir bilmece. Evraklarda Özal’a müdahalede bulunan hiçbir sağlık görevlisinin ismi geçmiyor. Raporda bu konu için de, “Özal’a acil serviste yapılan ilk tıbbi müdahalelerde hangi işlemin kim ya da kimler tarafından yapıldığına dair kayıt olmadığından bu yöndeki beyanlarda tutarsızlık görülmektedir” denildi.
(İHA)