Ölmeden önce kahkahaya boğdular
Ölmeden önce dökülen kelimeler, son sözler olmaları itibarıyla elbette büyük öneme sahip. büyük insanların giderayak kurduğu absürt cümlelerin, altı çizilesi olanlarını alıntılıyoruz
Ölmeden önce dökülen kelimeler, son sözler olmaları itibarıyla elbette büyük öneme sahip. Büyük insanların giderayak kurduğu absürt cümlelerin, altı çizilesi olanlarını alıntılıyoruz
“Manşet ne olabİlİr kİ: French Fries!” 1966 yılında Amerika’da elektrikli sandalyeyle ölüme gönderilen tek insan ve Oklahoma’da elektrikli sandalyeye oturtulan son suçlu James D. French’in son sözleri oldukça esprili. Ölümünden sonraki manşeti atıyor French sandalyede ve en uygununun soyadıyla yaptığı bir kelime oyunu ‘French Fries’ olması gerektiğine karar veriyor. Bildiğiniz gibi French Fries, oralarda patates kızartması anlamında.
“Benİ bİr sen anladın, sen de yalnış anladın” Felsefe dünyasının hâlâ anlaşılmayı bekleyen değerli ismi filozof Georg Wilhelm Friedrich Hegel’in kuramlarının zorluğu aşikâr. Günümüzde espri mahiyetinde sıkça kullanılan “beni bir sen anladın sen de yalnış anladın” sözü, Hegel’in ölmeden önce söylediği son söz. Hegel bunu en iyi öğrencilerinden birine söylüyor.
“Scoth’tan Martİnİ’ye geçmemelİydİm” Karizmasıyla bir dönemin ‘sert adamı’ Humphrey Bogart ölmeden önce söylediği “Scotch’tan Martini’ye geçmemeliydim” sözüyle bir özeleştiri mi yapıyor acaba? Tatlı ve yumuşak içkilerle sert İskoç viskisini karşılaştırdığımızda Bogart’ı daha iyi anlayabiliriz.