Olmaz olsun...
Yazı yazmayı unuttum, içimden geçenlere kelime yok sanki…
Çok zor biliyor musun...
Hani duygularımı ifade etmek dünyanın en zor işiymiş gibi şimdi...
Yazı yazmayı unuttum, içimden geçenlere kelime yok sanki…
Bir defa olsun güzel cümleler duyamadığımdan dudaklarından…
Bilmiyorum ki…
Belki…
***
Duygularım da yok sanki…
Yani reklâmlarda bile ağlayan ben…
Sadece “Yazık” diyorum insanlar acılar içinde kıvranırken…
İçimde sen…
Belki…
Belki gerçekteki sensizlikten…
“Salak salak bakmak” deyimine ne kadar uygun bakışlarım bir bilsen…
Belki…
Belki sevilmemekten…
Ama sen olmasan da…
Zevk aldığım anlar da oluyor hayattan…
Sensiz yapıyor olsam da, yaptığım kahvaltılardan, kızarmış ekmek, tereyağı, peynir üçlüsünün tadını almaz olur muyum hiç!
Hep birlikte oturulan sofralarda içimdeki sensizliğin hüznüne inat, dostlarla söylenen neşeli şarkıların, atılan kahkahaların o tarif edilemez ışıltısı olmaz mı sanıyorsun!
Ya sensiz gidilen sinemada, beyaz perdeden haz alınmayacağını mı düşünüyorsun!
Sensiz izlerken Şeytan Sofrası’ndan güneşin batışını hiç huzur olmaz mı içimde bir yerlerde?
Yastığa dayayıp başımı göğsünün yerine, içinde senin cümlelerinin dolaştığı kitabı okurken keyif almaz olur muyum hiç!
Sensiz arkadaş toplantıları, sensiz gündem yorumları olmaz olur mu?
Sensiz olmaz mı sanıyorsun sen?
Olur, olur elbet…
Ama…
Olmaz olsun, olmaz olsun!
twitter.com/nsrnylmz