Yargıtay, bir kişinin doğum tarihinin düzeltilmesi davasında karar verirken ilginç ifadeler kullandı.
Abone olElazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, bir kişinin doğum tarihinin düzeltilmesine karar verirken, annesinin ölüm tarihinden 3 yıl sonraki bir tarihi doğum tarihi olarak kabul etti. Kararı bozan Yargıtay, bir kadının öldükten sonra doğum yapmasının olanaksızlığına dikkati çekti. Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, bir yaş düzeltme davasında, davacının nüfus kaydında 10 Ocak 1949 olan doğum tarihinin 10 Ocak 1952 olarak düzeltilmesini karar verdi ve hüküm temyiz edilmeyince kesinleşti. Kararın hukuku aykırı olduğunu belirten Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bozulması istemiyle temyiz etti. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, kararı sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına bozdu. Daire'nin kararında, dosyaya getirilen aile nüfus kaydı içeriğinden davacının annesinin 1 Aralık 1949 tarihinde öldüğünün anlaşıldığına işaret edildi. Bir kadının öldükten sonra doğum yapmasına olanak bulunmadığı belirtilen kararda, ''Daha açık bir anlatımla davacının, kayden 1949 yılında ölen annesinden 1952 yılında dünyaya gelmesi her şeyden önce doğa kuralarına aykırı olup, hayatın gerçeklerine ters düşen bir durumun varlığını kabul etmek asla doğru olmaz'' denildi. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, nüfus kaydında yapılacak düzeltmelerde hakimlere de uyarıda bulundu. Daire, nüfus kaydında yapılacak olan düzeltmenin diğer kayıtlarla (özelikle ilgilinin annesinin, babasının ve kardeşlerinin kayıtlarıyla) çelişki yaratmamasına özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti.