BIST 9.627
DOLAR 35,24
EURO 36,79
ALTIN 2.961,36
HABER /  GÜNCEL

Öldürülen Abdülaziz'in son fotoğrafı

Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz’in ölümünden birkaç gün önce çekilmiş fotoğrafı gün yüzüne çıktı. İki görevli, sultanın omuzuna dirsek dayamış şekilde poz veriyor.

Abone ol

Padişahın tahttan ‘hal edildiği’ 30 Mayıs ile ölüm tarihi olan 4 Haziran 1876 arasında geçen dört günlük süre içinde çekilen fotoğraf, Abdülaziz’in ölümü üzerindeki sır perdesini tam olarak kaldırmasa da bir Osmanlı sultanına reva görülen ‘aşağılayıcı’ tavrı gözler önüne seriyor. Saray fotoğrafçılarından Vasilaki Kargopulo tarafından çekilen fotoğrafta, padişahın giydiği kıyafetler ve arkasında lâubali şekilde duran sarayın alt görevlileri dikkat çekiyor. Endişeli gözlerle bir sandalye üzerinde oturan Abdülaziz’in arkasında duran iki görevli, sultanın omuzuna dirsek dayamış şekilde poz veriyor. Resmî tarih kitaplarında Abdülaziz’in iki bilek damarını keserek intihar ettiği yazılıyor. Ancak annesi Pertevniyal Valide Sultan, hatıratında oğlunun Feriye Sarayı’na gizlice sokulan üç pehlivan tarafından öldürüldüğünü söylüyor. Valide Sultan’ın söylediklerinin doğruluğuna inanan çok sayıda tarihçi de bir insanın her iki bileğini de keserek intihar etmesinin mantıken mümkün olmadığına işaret ediyor. Bahattin Öztuncay’ın hazırladığı ve Aygaz tarafından yayımlanan “Hatıra-i Uhuvvet: Portre Fotoğraflarının Cazibesi 1846-1950” adlı kitapta, iki yüze yakın tarihî şahsiyetin ilk kez ortaya çıkan fotoğrafları yer alıyor. Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasî, askerî teşkilatları ile edebiyat ve sanat alanında önemli roller üstlenmiş devlet adamlarının, yerli ve yabancı hanedan üyelerinin, ressamların, şairlerin ve yazarların fotoğraflarını içeren albüm, çok önemli bir tarihî kaynak niteliğinde. Önemli bir bölümü ithaflı olan portrelerin çoğunun ilk kez gün ışığına çıkıyor olması da görsel tarihimiz açısından son derece sevindirici. Ancak bazı portrelerden yansıyan ifade ise bir o kadar hüzünlü. “Hatıra-i Uhuvvet”te Mustafa Kemal Atatürk, Sultan Abdülaziz, Sultan II. Abdülhamid, Sultan Vahideddin, Abdülmecid Efendi, Gazi Osman Paşa, Ahmet Cevdet Paşa, Enver Paşa, Kâzım Karabekir Paşa, Abbas Halim Paşa’nın da aralarında bulunduğu birçok devlet adamının; Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Reşat Nuri Güntekin, Nazım Hikmet, Hoca Ali Rıza, Osman Hamdi, Tevfik Fikret, Faruk Nafiz Çamlıbel, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Halit Ziya Uşaklıgil gibi yazar, şair ve ressamlar ile birçok sultan ve şehzadenin fotoğrafları yer alıyor. Albümdeki tarihî fotoğraflar arasında Mustafa Kemal Atatürk’e ait beş fotoğraf bulunuyor. Mustafa Kemal ve üç arkadaşının fotoğrafını 1917’de Halep’te Yıldırım Orduları Kumandanı olarak görev yaptığı sırada Ermeni sanatçı çekmiş. Atatürk’ün Çankaya Köşkü’nün kapısı önünde çektirip, daha sonra eşi Latife Hanım’a imzaladığı fotoğrafta “Latife Gazi Kemal’e, Gazi M. Kemal” yazıyor. Esprileri ve nükteleriyle bilinen ney ve hiciv ustası Neyzen Tevfik’in gün ışığına çıkan fotoğrafındaki yüz ifadesi sanatçının çaresizliğini ortaya koyuyor. ‘Hiç’ ibareli rozetiyle poz veren ve dünyaya aldırmayan tavırlarıyla bilinen Neyzen, oldukça kederli bu fotoğrafta. Tanpınar’ın çok az bilinen fotoğrafında ise yüzünde efkar, ağzında sigara var. Nazım Hikmet, Ankara Cezaevi’nde iken çektirdiği fotoğrafın arkasına şu notu düşmüş: “Bu da bizim deve kervanı gibi durduğumuzun resmidir. Ankara Zindanı, 1923” Bahattin Öztuncay, kitabının hedefini, insanın dış görünüşü ile ruh dünyasının tam kesişim noktasında bulunan portre fotoğraflarının sanatsal ve belgesel yanlarını ortaya çıkarmak olarak açıklıyor. Albüm şeklinde tasarlanan eserdeki fotoğraflara kısa biyografik bilgiler eşlik ediyor. Yaklaşık 100 yılın bir panoraması niteliğindeki fotoğraflar kadar bu fotoğrafları çeken isimler de Türk ve dünya fotoğraf tarihi açısından önemli. Portrelere imza atan fotoğrafçılar arasında Abdullah Biraderler, Vasilaki Kargopulo, Paskal Sabah, Carlo Naya, Boğos Tarkulyan ve Karl Pietzner gibi dönemin ünlü isimleri bulunuyor. Abdullah Kılıç/zaman