BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,27
ALTIN 2.839,93
HABER /  GÜNCEL

Olay savcı hangi partiye çattı?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın gündeminde yine laiklik ilkesi vardı.

Abone ol

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya iktidar partisine üstü kapalı eleştiriler yöneltti.

AK Parti'ye kapatma davası açan savcı Yalçınkaya, muhafazakar partileri laiklik ilkesini ekonomiyle gündemden düşürmek ve tanımını değiştirmekle suçladı.

Uzun bir aradan sonra kameralar karşısına geçen Yalçınkaya, konuşmasında laiklik vurgusu yaptı ve siyasi partilere bu ilkeyi bir kez daha hatırlattı.

Yalçınkaya, savcılar arasındaki koordinasyonsuzluğa dikkat çekerek Türkiye Başsavcılığı makamının kurulmasını istedi.

AK PARTİ LAİKLİK KARŞITI EYLEMLERİN ODAĞINDA

Siyasi partilerin demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı eylemlerde bulunamayacağı uyarısını yapan Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi kararıyla AKP'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağında yer aldığının kabul edildiğini vurguladı

Yargıtay'ın Onur Günü'nde konuşan Yalçınkaya şunları söyledi:

Başsavcılık, demokratik ve laik toplum düzeninin korunması için Anayasa ve yasaların verdiği görevleri yerine getirmek zorundadır. Siyasi partilerin tüzük ve progamlarıyla eylemleri bölünmez bütünlüğüne, bağımsızlığa, egemenliğe, insan haklarına, hukuka, demokratik ve laik cumhurilet ilkelerine aykırı olamaz.

PARTİLER UYMAK ZORUNDA

Sınıf veya zümre diktatörlüğünü savunmayı yerleştirmeyi amaçlayamayacağı gibi suç işlenmesini de teşvik edemez. Siyasi partilerin tüzük ve programları Anayasa ve yasalarda belirtilen ilkelere uygun olmak zorundadır.Başsavcılık parti ayrımı gözetmeksizin görevini yerine getirmektetir.

LAİKLİK EKONOMİ GÜNDEMİYLE DEĞİŞTİRİLİYOR

Muhafazakar partiler öne çıktıkça artan radikalleşmeyle birlikte ekonomik büyüme ve modernizasyona daha çok vurgu yapılmak süretiyle, batı tipi demokrasilerin ayrılmaz parçası olan laikliğin gündemden düşürüldüğü ve tanımının değiştirilmeye çalışıldığı görülmektedir.

İnsanları inançlarıyla kabul eden buun sorun yapmayan, Avrupa sosyal demokrasi çizgisine yaklaşan muhafazar partiler için bir yasaklama yasalarımızda mevcut değildir.

SADECE ŞİDDET KAPATMA GEREKÇESİ DEĞİL

Sadece dini kuralların devlet işlerinde etkin ve egemen kılınması eğitim ve hukuk birliği gözetilmeden bu yönde faaliyette bulunması yasaklanmıştır. Avrupa Konseyi'nin laik hükümetler olması kararında ısrarcı olunmasını destekliyoruz. Laiklik kriteri siyasi partilere uygulanmaz kuralını aşmak gerekir.

Venedik Komisyonu raporlarında siyasi partilerin kapatılmasının şiddete göz yumma, sivil barışı tehlikeye atma durumlarında istisnai bir tedbir olduğu belirtilmiştir. Yasaklama ilkeleri sadece şiddet ile sınırlı değildir. Yasaklama ilkeleri arasında ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlük de vardır.

Laiklikliğin dinsel hoşgörüyü sağlayan ve güvence altına alan bir ilke olduğu gerçektir. Hoşgörüsüzlük, sivil barışı tehlikeye sokan beyan ve eylemler siyasi parti tarafından desteklendiği bir çok somut delillerce görülmüştür.

AK PARTİ'YE AÇILAN DAVA

Demokrasinin işleyişi ve çoğulculuğu sağlama bakımından siyasi partilerin önemi dikkate alınmak suretiyle, Venedik Komisyonu temel ilkeleri gözetilerek, 14 Mart 2008 tarihinde, AKP’nin kapatılması ve 39’u milletvekili olmak üzere 71 üyesinin siyasetten uzaklaştırılması için Anayasa Mahkemesi'ne kapatma davası açılmıştır. Mahkeme, adil bir yargılama sonucunda davalı partinin 2008 yılında aldığı devlet yardımı miktarının yarısından yoksun bırakılmasına karar verilmiştir.

YALÇINKAYA HANGİ KURUMUN KURULMASINI İSTEDİ?

[PAGE]



DTP'YE AÇILAN DAVADA KARAR HENÜZ VERİLMEDİ

Başsavcılığımızca, siyasi partilerin uyması gereken yasaklar yönünden, DTP hakkında yapılan inceleme sonucunda, üyelerin beyanlarının devletin bağımsızlığına, aykırılık oluşturduğu ve bunun sürekli işlendiği, bunun açıkça benimsendiği ve bu eylemlerin kararlılık içinde işlenmesi nedeniyle, söz konusu eylemlerin odağı haline geldiği görülmüş ve kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne dava açılmıştır.

Söz konusu üyelerin, kapatılmaya ilişkin kararın resmi gazetede yayımlanmasından itibaren, 5 yıl boyunca hiçbir parti kuramayacağına ve herhangi bir partinin üyesi olamayacağına, bağımsız olarak dava süresince seçime katılamayacağına, hazine hesaplarının banka hesaplarının bloke edilmesine tedbiren karar verilmesi istenmiştir. Anayasa Mahkemesi, tedbiri reddetmiş, henüz bir karar vermemiştir.

TÜRKİYE BAŞSAVCILIĞI

Başsavcılık, ulusun egemenliğini hukuk devletini insan haklarını laik cumhuriyeti koruma konusunda büyük bir özveri içinde görevini yerine getirmeye devam edecektir. Başsavcılıklar arasında koordinasyonsuzluk var. Bunun sonucunda aynı konuda davalar açılmaktadır. Koordinasyon makamının eksikliği her geçen gün hissedilmektedir. İrtica ve bölücülük kamu otoritesini zayıflatmayı hedefletmektedir. Uyuşturcu, silah, kara para aklama, bilişim suçlarının çoğu organize çeteler tarafından yapılmaktadır. PKK ve çetelerle mücadelede ortak bir politika izlemenin zorunluğu hissedilmiştir. Bunun sonucunda Avrupa ülkelerinden son dönemlerde yapılan hukuk reformlarında ülke genelinde faaliyet gösteren ülke başsavcılığı kurma eğilimi baş göstermiştir.