İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, yasak kitabı indirenlerle ilgili bir soruya soruyla karşılık verdi: 100 bin kişiyi hapse mi atacaksınız?
Abone olİstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, yönetim kurulu üyeleri ve tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın avukatları Bülent Utku ile Can Atalay bugün baronun Beyoğlu’ndaki binasında gazetecilerin karşısına çıktılar.
İmamın Ordusu kitap taslağının internetten paylaşıldığını ve savcılığın bu konuda inceleme başlattığını hatırlatan ve internette taslağı indirenler hakkında herhangi bir yasal işlemin yapılıp, yapılamayacağını soran bir gazeteciye İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal şu yanıtı verdi :
"Mahkeme kararında sadece bir el koyma kararı vardır. Bu kitabın bulundurulmasının teslim edilmemesinin örgüte yardım oluşturacağı şeklinde bir belirleme kesinlikle yoktur. Bu tamamıyla bu savcılığın bir görüşüdür. Bu şekilde örgüte yardım ve yataklık suçu dediğimiz suç, belirli bir kasıt ile işlenebilen bir suçtur. Böyle bir örgütün varlığı henüz mahkeme kararıyla saptanmamıştır. Daha buradaki ifadelerin örgüte yardım oluşturabilecek örgütsel doküman niteliğinde olduğu da saptanmış değildir. Benim kanaatim herhangi bir şekilde suç oluşturmayacağı şeklindedir. Ne yapacaksınız ? 100 bin kişiyi örgüte yardımla mı suçlayacaksınız ? Bu kişiler hakkında disiplin hapsi mi uygulacaksınız? Hukuku zorlayarak, sınır çekmeye çalışırsanız, kendiniz zor duruma düşersiniz."
"BİRİNCİ SINIFA AYRILMAMIŞ BİR SAVCININ BAŞSAVCILIĞI VEKİLLİĞİNE GETİRİLMESİ, ÇOK GÖRÜLMÜŞ BİR UYGULAMA DEĞİLDİR"
Bir soru üzerine HSYK’nın Zekeriya Öz hakkında verdiği son atama kararını da değerlendiren Kocasakal, " Bugün hukukun bir baskı aracı haline getirildiği bir dönem yaşıyoruz " dedikten sonra "bir hukuk devleti devleti yapan, usül kurallarıdır. Bugün siz aramada gözaltında bir takım kuralları ihlal ederseniz, yarın bir gün de birisi gelir, ’ işkenceyle alınmış olabilir ifade’ der. Biz kişilerle uğraşmıyoruz. HSYK benim için artık güven vermekten uzak bir yapı arz etmektedir. Bağımsız olduğu konusunda ciddi şüpheler vardır. Bugüne kadar yaptığı atamalar ve uygulamalar da bütün bu kuşkularımızı teyit edilmiştir. Birinci sınıfa ayrılmamış bir savcının başsavcılığı vekilliğine getirilmesi, çok görülmüş bir uygulama değildir. Hangi kriterlere göre bu atamalar yapılmıştır. Güven vermekten uzak" şeklinde konuştu.
"ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER DERHAL KALDIRILMADIR"
Konuşmasının sonunda özel yetkili mahkeme ve savcılara da tepki gösteren İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, " Özel yetkili savcılık demek, sınırsız yetkili savcılık demek değildir. Maalesef Türkiye’de bugün özel yetkili savcılıklar ve mahkemeler eski DGM’leri aratacak konuma gelmiştir. Özellikle İstanbul özel yetkili ağır ceza savcılığı ve mahkemesi, kendisini deyim yerindeyse kendisini Türkiye Başsavcılığı ve Mahkemeleri gibi görmektedir. Özel yetkili mahkemeler derhal kaldırılmadır. Çünkü başka bir hukuk haline dönüşmüştür. Baskı aracı olmaya doğru da hızla gitmektedir" ifadesini kullandı