Mersin'deki Nevruz Bayramı'nda Türk Bayrağı'nı çiğneyerek ülkeyi ayağa kaldıran C.S'nin babası çok dertli. Acılı baba, çocuğu C.S'nin oyuna getirildiğini öne sürüyor.
Abone olVATAN Türk Bayrağı'nı çiğneyerek ülkeyi ayağa kaldıran çocuklardan C.S.'nin babasını Mersin'de buldu
İlköğretim 7.sınıf öğrencisi 1993 Mersin doğumlu C.S'nin babası ile çok güç şartlar altında sohbet edebildik. Buluştuğumuz mekana girdiğinde son derece ürkek ve kuşkulu gözlerle bizi süzdü. Renkli gözleri uykusuzluktan çökmüştü. Fotoğraf çektirmeyi kesinlikle istemedi. Bu konuda o kadar kararlı ve tedbirliydi ki, küçük teybimizi fotoğraf makinası sanıp odayı terk etmeye bile kalktı. Türkiye'yi ayağa kaldıran bir çocuğun babası olarak üzerinde çok büyük bir yük vardı. İsminin de güvenlik gerekçesiyle yayınlanmamasını istedi. Soruları peş peşe sıraladığımızda Türkçesi elverdiğince, bazen şaşırtan derinlikte cevaplarını yavaş yavaş verdi. İşte C.S'nin babası A.S'nin, Siirt-Mersin hattındaki öyküsü....
* Nerelisiniz?
Siirt-Pervari-Erken köyündenim. 14-15 yıl önce köyden çıktık, buraya geldik. O zaman 3 çocuğum vardı.
* Neden köyünüzü terk ettiniz?
(Bir süre suskun kaldıktan sonra...) Sıkıntılıydı, mecburduk.
* Köyünüz mü boşaltıldı?
Evet.
* Gözaltındaki C, Mersin'de mi doğdu?
Evet, 7 çocuğumdan 4'ü Mersin'de doğdu.
* Burada geldiğinizde nasıl bir eve yerleştiniz, ne iş yapıyorsunuz?
Güneş Mahallesi'nde önce kiradaydım, sonra köydeki hayvanlarımı satıp parasıyla ev yapmaya çalıştım. 3 yılda bitirdim, bir ay penceresini, öbür ay kapısını tamamladım. Seyyar satıcılık yapıyorum, meyve sebze satıyorum.
* Ne kadar kazanıyorsunuz?
Günde 8-10 milyon lira kazanıyorum.
* Okuma yazmanız var mı?
Yok okula gidemedim, askerde biraz öğrendim.
* Çocuklarınızı okutuyor musunuz?
3'ü okuyor. C. 7'ye gidiyor, diğerleri 4'e gidiyor. C meslek öğrensin diye onu marangozun yanına vermiştim. Okuldan sonra çalışmaya giderdi. Haftada 15 milyon lira alırdı.
* Oğlunuz C, Nevruz kutlamasına gideceğini size söylemiş miydi?
Evde kimse kalmadı ki o gün. Çocuk da gitti.
* Siz neredeydiniz?
Ben de gittim herkes gibi.
* Akşam bayrak olayını size anlattı mı?
Hayır anlatmadı. Televizyonda gördüğümde onu tanımadım.
* Pazartesi günü C, okula gitti mi?
Hem pazartesi hem de salı günü gitti, hiç bir şey söylemedi. Çarşamba sabahı okula giderken yolda almışlar. Üzerinde okul elbisesi vardı.
* Olay bu kadar büyüyünce siz neler yaşadınız?
Ben Genelkurmay Başkanı gibi acı çektim. Türk bayrağı altında yaşıyoruz. Yani bu bayrak bizim. Ben kimliksiz sokağa çıkmam, 100 metre gitmem. Kimliğin üzerinde ne var? Bayrağımız var. Olayı televizyonda görünce çok canım yandı. Böyle bir şeyi ne Türkiye ne Avrupa ne de insanlık kabul eder.
* Oğlunuz Türk Bayrağını evden mi almıştı?
Hayır, televizyonda gördüm. 35-40 yaşlarında takım elbiseli birisi bayrağı veriyordu. Kimdir bu bilmiyorum. Çocuğum bir kötülük, bir cahillik yaptı ama kim bunu oyuna getirmiş? Biz bunu peşinde koşacağız. Devlet de bunu araştırsın.
* Bunu polise anlattınız mı?
İfademde söyledim. Bunun bulunması için herkes çalışsın. Kahverengi takım elbiseli biriydi, bakkalın yanından çocuklara doğru geldiğini gördüm.
* C daha önce bu tür olaylara katılmış mıydı?
Derslerinde başarılı, çalışkan bir çocuktu. 3-4
yıldır sınıf başkanıydı. Öğretmenleri de seviyor. Okula gittim, çok üzülmüşler. Çocuğun başarısını devlet büyüklerimize de anlatın.
* Serbest kaldığında tekrar okula gönderecek misiniz?
Eğer alırlarsa tabi göndereceğim. Bayrağa hürmet etmeyi öğrenemediyse o zaman öğrenir.
Ne dediler?
* Mahmut Tat (MHP Mersin İl Başkanı):
Olayın arkasında bölücü bir tezgah var ama bu şehrimizde çatışma yaratma tehlikesi taşımıyor. Kürt kökenliler ile yakın ilişkilerimiz var. Birarada yaşıyoruz. Münferit olaylar olabilir ancak biz çatışma ortamına girilmemesi için gereken özeni gösteriyoruz. Kürt kökenli arkadaşlar da bölücülerin oyununa alet olmamalı.
* Halis Değer (DEHAP Mersin İl Başkanı):
Bu tür provokatif eylemler, Maraş ve Çorum'da denendi ama burada halkın sağduyusu buna izin vermedi. Bu ülkenin değeri olan bayrağa saygılıyız, sağduyu galip gelecektir.
Haber : Atilla GÜNER
Kaynak: Vatan