BIST 9.792
DOLAR 35,10
EURO 36,64
ALTIN 2.929,97
HABER /  DÜNYA

Okuma azmi 55’inde üniversiteli yaptı

Ölçme Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) sonuçlarına göre Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazanan 55 yaşındaki Hülya İpek’in okuma ...

Abone ol

Ölçme Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSYS) sonuçlarına göre Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazanan 55 yaşındaki Hülya İpek’in okuma azmi gençlere örnek oluyor. Kızı yaşındaki öğrencilerle aynı sırada oturan, ders gören, onlarla yemek yiyip tenis oynayan Hülya İpek azmi ile şaşırtıyor.
Liseyi ikinci sınıftan terk ederek ailesinin kararıyla evlenen Hülya İpek, içinde bir ukde olarak kalan üniversite hayalini 55 yaşında tattı. 5 yıl önce okumaya karar veren ve öncelikle yarım bıraktığı liseyi akşam lisesinde okul birincisi olarak tamamlayan İpek, üniversite sınavına girdi ve sınavdan 365 puan alarak Yozgat Bozok Üniversitesi Bilal Şahin İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kaydını yaptırıp fakülteye başlayan İpek, okuma ve çalışma azmiyle de genç arkadaşlarına örnek oluyor. Gençlerle aynı sırayı paylaşan İpek, ilimle uğraşırken bütün dertleri unuttuğunu, kendisine bir canlılık geldiğini, kolesterol, şeker, tansiyon gibi hiçbir sağlık probleminin kalmadığını söyledi.
5 yıl önce Kur’an-ı Kerim’le tanıştığını, Kur’an-ı Kerim’i daha iyi okumak ve anlamak, dinini daha iyi öğrenmek amacıyla arayışlara girdiğini ifade eden İpek, “Bunu başarmanın yolunun ilk olarak liseyi okumak, daha sonra da akademik eğitim almaktan geçtiğini düşündüm. İlk olarak akşam lisesine kaydoldum. Gerçekten hocalarıma çok teşekkür ediyorum, benimle çok uğraştılar. Arkadaşlarım 14-15-16-17 yaşlarındaydı. Çok güzel vakit geçirdik, onlar da benden bir şeyler aldılar çünkü akşam liseleri problemli öğrencilerin okuduğu bir okuldu. Onlar önce üniversite okumak istemiyorlardı fakat bendeki bu azmi görünce fikir değiştirdiler. Birçoğu da üniversitede güzel yerleri kazandılar. O yüzden de çok mutluyum” dedi.
Üniversiteyi kazanabilmek için önce dershaneye gittiğini, daha sonra 3 ay hiç kimseyle görüşmeden sürekli ders çalıştığını kaydeden İpek, “Derslerde hocalarımı dinledim, evde tekrarlarımı yaptım yardımcı kitaplar aldım ve sürekli çalıştım. Daha sonra üniversite sınavına girerek Yozgat Bozok Üniversitesi Bilal Şahin İlahiyat Fakültesini kazandım. Bu süreçte başta kızım olmak üzere yakınlarım destek oldular. Bazı arkadaşlarım da benden ayrılmak istemedikleri için belki de gitme ne yapacaksın bu saatten sonra ne olacaksın dediler. Fakat ben kararlı olduğum için üniversiteye kaydımı yaptırdım. Hatta bu azmim, başta kendi kızım olmak üzere yeğenlerim ve arkadaşlarımdan bazılarının ikinci üniversiteye başlamalarına vesile oldu. Liseye başlayanlar var, hatta ilkokul diploması almamış teyzelere örnek oldum. Kur’an kursunda onlar ilkokuldan başlıyorlar” diye konuştu.
Üniversiteye kayıt yaptırıp derslere başladıklarında kendini gören sınıf arkadaşlarının şaşırdığını ifade eden İpek, “Arkadaşlarım beni görünce önce şaşırdılar ama çok güzel kabul ettiler, onlara çok teşekkür ediyorum. Üniversiteli olmak çok güzel bir duygu, kendimi çok farklı hissediyorum. İlimle uğraşırken bütün dertleri unutuyorum, bir canlılık geliyor. Kolesterol, şeker, tansiyon hiçbir problemim kalmadı. Bu duruma doktorum bile şaşırdı ve tebrik etti. Üniversite bir defa beyin olarak gençleştirdi, Kur’an-ı Kerim gençleştirdi. Üniversite okumak çok güzel bir duygu gençlik çok güzel, gençlerin hareketliliğiyle enerji alıyorum. Gerçekten hepimiz geçirdik o yaşları, o yaşlardaki heyecanlar çok farklı oluyor. Onların heyecanını ben de yaşıyorum. Onlarla beraber yeniden belki de yaşayamadığım gençliğimi yaşıyorum” şeklinde konuştu.
Gençlere okumayı tavsiye eden İpek, “Gençlere okumayı tavsiye ediyorum, kesinlikle bırakmasınlar, kesinlikle benim gibi geç kalmasınlar. Yaşındayken vaktindeyken okusunlar, mutlaka okusunlar” dedi.
Hedefinin önce üniversiteyi bitirmek olduğunu dile getiren İpek, “Allah da müsaade ederse doçent, profesör, öğretim üyesi, ilim kadını olmak istiyorum. Allah sağlık verdiği sürece insanlar okuyabilir. Ben evlenerek liseyi terk ettim ve okuyamadım. Yani çoğum oldu, onu büyüttüm, onu okuttum. Şimdi de kızım beni okutuyor. Okumak hep içimde ukde olarak kaldı. Hep derdim ki bugün beni çağırsalar ilkokul birden başla deseler ilkokul birden kesinlikle başlardım” ifadelerini kullandı.
55 yaşındaki İpek’le aynı sırada oturmanın şaşkınlığını yaşayan öğrencilerden Sabiha İltok, “Hülya ablayı görünce şaşırdık ama mutlu olduk çünkü bize azmi örnek olacak bir ablamız. 19-20 yaşındaki bir gençte bu azim, bu kararlılık yok ama ablamızda gerçekten biz bu azmi, bu kararlılığı gördük. Tebrik ediyoruz. Onunla birlikte çok güzel yıllar geçireceğimize eminiz. Onun bize ihtiyacı, bizim ona ihtiyacımız olduğu zamanlar olacak mutlaka. O bize bir anneanne, bir babaanne olacağını söylüyor. Bize hem anne hem baba olacak, birbirimize yardımcı olacağız. Güzel yıllar geçireceğimize eminim” diye konuştu.
Bozok Üniversitesi Bilal Şahin İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bedir, İpek’in dini öğrenme hevesinin öğrencilere çok ciddi bir istek getirdiğini belirterek, “Öğrencilerde en büyük problem istek ve arzuyu coşturmaktı, yani onu da coşturmuş olduk. Onlara hem abla olacak hem güzel örnek olmuş olacak. Bizi de hislendirdi. Kendisine başarılar diliyorum” dedi.
(İHA)