BIST 9.660
DOLAR 34,61
EURO 36,29
ALTIN 2.919,29
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Okulda PKKya karşı komite

İçişleri bakanlığı PKK'ya karşı branş öğretmenlerinden oluşan komiteler oluşturulmasını istedi.

Abone ol

İçişleri Bakanlığı Toplumla İlişkiler Daire Başkanlığı (İBTİDB), 81 İl Valiliğine gönderdiği tedbir maddeleri konulu yazıyla, ilk ve ortaöğretim okullarında PKK'ya karşı branş öğretmenlerinden oluşan komiteler oluşturulmasını istedi.

İBTİDB, örgüte yardım eden şirketlerden, basın yayın organlarına kadar bir dizi tedbir sıraladı.

İBTİDB, 6 Mart 2006'da Valiliklere "Gizli" ibareli "Bölücü Faaliyetlere Yönelik Eylem Planı 81 İl Valiliği ile Tedbirde Adı Geçen Valiliklere Gönderilen Tedbir Maddeleri" adlı bir yazı gönderdi. Tedbir maddeleri uyarınca ilköğretim ve ortaöğretim okullarında branş öğretmenlerinden oluşan komiteler oluşturuldu.

Komiteler, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde örgüt tarafından istismar edilen okul çağındaki çocukları tespit ederek, onların eğitim başta olmak üzere barınma, beslenme gibi sorunlarını çözmede yardımcı olacak. Ancak, bu durum öğrencilerin öğretmenleri tarafından "fişleneceği" eleştirilerini de beraberinde getiriyor. İBTİDB, valiliklerden "Öğrencileri terör örgütlerine karşı bilgilendirmek/bilinçlendirmek için, tüm okullarda, yurt ve pansiyonlanda periyodik olarak seminer, konferans, panel vb." düzenlenmesini istedi.

AİLELERLE BİRE BİR İLGİLENİLECEK

Valiliklere gönderilen yazıda, "Bölücü terör örgütü tarafından kandırılan gençlerin tekrar topluma kazandırılabilmesi maksadıyla, aileler aracılığıyla bire bir bilgilendirme yapılacak ve bu gençlerin rehabilitasyon sürecinden geçmeleri sağlanacaktır" denildi.

KIZ ÖĞRENCİLERE KADIN ÖĞRETMEN

Yatılı İlköğretim Bölge Okulları ve Pansiyonlu İlköğretim Okulları için de bir dizi önlemden söz edilen yazıda, kız öğrencilerin kaldığı yurtlarda kadın öğretmenlerin görevlendirilerek, buraların özendirilmesi istendi.

"KÜRTÇE EĞİTİM ULUS YARATMA GAYRETİ"

Toplumla İlişkiler Daire Başkanlığı'nın yazısında Kürtçe uyarısında da bulunularak, "Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğrenimi yapılırken, bunlardan herhangi birinin eğitim/öğretim dili olmasına izin verilmeyecektir" denildi. Valiliklere gönderilen yazıda bazı tedbirler şöyle sıralandı:
"-Kürtçe'nin eğitim dili olarak kullanılması konusunun 'Bağımsız Kürdistan ve Kürt Ulusu Yaratma' gayretlerinin bir parçası olduğu hususunun, bölücü terör örgütü ve yandaşı kuruluşlar ile bağlantısı ortaya konulacak, ulaşılan sonuçlar yurt içi ve dışındaki çalışmalarda bir mesnet olarak kullanılacaktır.

-Etnik ve Kürt kimliğinin yaratılması kapsamında kendisini Kürt olarak tanımlayan velilerin çocuklarına 'Türkçe ve Türk Kültürü' dersi yerine 'Kürtçe ve Kürt Kültürü' dersinin verilmesini amaçlayan gayretlere itibar edilmemesine yönelik girişimlere devam olunacak, 'Türkçe ve Türk Kültürü' derslerine katılım teşvik edilerek, bu derslerin zorunlu hale getirilmesine çalışılacaktır.

VAROŞLARDA DEMOGRAFİK ARAŞTIRMA

-Yıkıcı/bölücü örgütlerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nden göç etmiş vatandaşlarımızı istismar etmelerini önlemek maksadıyla; Kocaeli, Adana, İstanbul, İzmir, Mersin, Yalova, Denizli, Aydın, Manisa, Antalya, Ankara, Bursa, Muğla ve Sakarya illerinin varoşlarında oluşturduğu alanlar tespit edilerek, bu alanların demografik, sosyo-kültürel, ekonomik ve psikolojik durumlarını belirleyen kapsamlı bir çalışma yapılarak, kısa, orta ve uzun vadede alınacak tedbirler belirlenecek ve onayı müteakip icra edilecektir.

YANDAŞ FİRMALARLA MÜCADELE EDİLECEK

-Terör örgütüne mali katkıda bulunduğu belirlenen legal şirket ve firmalarla, yasal çerçevede gerekli mücadele yapılarak etkin önlemler saptanıp uygulanacak. Bu suretle söz konusu firma ve şirketlerin terör örgütleri ile ilgili ilişkilerini kesme zorunluluğunu duymaları sağlanacaktır.

-Akaryakıt kaçakçılığı dahil olmak üzere her türlü kaçakçılıkla mücadele bir asayiş ve güvenlik sorunu olarak algılanmaktadır. Sadece polisiye önlemlerle kaçakçılığın önlenemediği ve önlenemeyeceği, konunun teknik, ekonomik ve sosyal yönlerinin ihmal edilmemesi gerektiği dikkate alınarak, suç konusu fiilerin gümrük kaçakçılığı biçiminde ve ağırlıklı olarak Gümrük İdaresinin görev alanı içinde gerçekleştiği görülmektedir.


www.hurriyet.com.tr