BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Okuduğunu anlamayan Prof…

Saadet Partili Cihangir İslam'ı anlamakta zorlanıyorum. Gerçekten zorlanıyorum. Yani özgeçmişine bakınca yok yok. 

Saadet Partili Cihangir İslam'ı anlamakta zorlanıyorum. Gerçekten zorlanıyorum. Yani özgeçmişine bakınca yok yok. 

Bilmeyenler bilsin diye biyografisini kısaca paylaşıyorum.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı ve Profesör.  TED Ankara Koleji mezunu. ABD Minnesota Üniversitesi, Kanada- Montreal McGill Üniversitesi ve ABD Minnesota Twin Cities Spine Center'da Omurga Cerrahisi ve Klinik Araştırma eğitimi aldı ve fellowship programlarını tamamlamış.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Kafkas Üniversitesinde Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeliği, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji Klinik Şefliği yapmış.

Bitmedi, devam edelim.

Mazlumder, Saadet Partisi, Has Parti, Adalet Zemini ve Hak ve Adalet Platformu kurucularındandır. Artı TV 45 + 45 Programı moderatörlüğü, Duvar gazetesi köşe yazarlığı yapmış. 100'ün üzerinde bilimsel çalışması yanında sosyal alanda yayımlanmış çok sayıda makalesi var.

Çok iyi düzeyde İngilizce, orta düzeyde Almanca ve Arapça biliyor.

Biliyor da ne oluyor dersiniz?

Hiç!

Hem de koskoca bir hiç!

Yani böylesine bilgi birikimli görünen bir adamın okuduğunu anlamadığına mı, anladığını yorumlayamamasına mı yanayım bilemedim. 

Dün Meclis kürsüsünden benim OHAL ile ilgili yazdığım yazıyı eleştiriyor. "Adeta bir OHAL güzellemesi yapmış" diyor. 

Ne kadar çirkin ne kadar bayağı bir yorum. Oysa benim bugüne kadar OHAL'i eleştiren ve KHK mağdurlarının haklarını gözeten onlarca yazım var. 

Bunları yazan ben, neden OHAL güzellemesi yapayım?

Ben o yazıda, "OHAL'e başvuran 125 bin kişi ve kuruma ait yaklaşık 430 bin dosya var" diyorum. 

Adam çıkmış, "OHAL'de 430 bin başvuru var ve OHAL İşlemleri Komisyonu Başkanı, bu başvuruları bir buçuk yılda tamamlayacağını belirtti" diyor. "Açın hesap makinesini hesaplayın. 147 ayda biter bu işlem" diye de ekliyor. 

Eğer okuduğunu idrak edemiyorsa, kötü. Yok eğer anladığı halde böyle yalan yanlışa başvuruyorsa, orası çok daha kötü!

Çünkü bilerek yapılan bu kötülük sadece Fetö'nün işine yarar da ondan. 

Oysa ilkokul çağındaki bir çocuk bile okusa o yazıyı çok net şekilde anlardı. Çünkü bütün inceleme detaylarını vermiştim o yazıda.

Komisyonun şimdiye kadar 42 bin dosyayı karara bağladığını, haftada ortalama 1200 dosyaya baktığını ve bu hızla devam ederse bir buçuk yıl içinde dosyaların tamamına bakılabileceğini söylemiştim. 

Bunu anlamamak için Cihangir İslam gibi bir Profesör olmak gerekiyormuş demek ki!

Benim asıl anlamadığım, Cihangir İslam'ın bu konuyu Digiturk ve Banka hesaplarına getirip, "Bu belgeleri böyle bir kurum nasıl elde edebiliyor. Burası mahkemelerin üstünde bir kurum olmuş" demesi...

Yazıdan böyle bir anlam çıkarabilmek için gerçekten çok kötü niyetli olmak gerekiyor. 

Yani bu kurum, mağdurların başvurduğu ve haklarını aradığı bir kurum. Bu kurum da başvuranların haklarını savunabilmek için yasal yollardan belge istiyor ve elde ediyor.

Bunun nesi kötü anlamıyorum?

Cihangir Bey'in açıklamalarıyla cesaret verdiği Fetö gibi yasal olmayan yollardan belge elde edilmiyor ki? 

Cihangir İslam'a söyleyeceğim şudur:

Sizi rahatsız eden asıl mesele nedir Cihangir Bey? 

Suçsuzum diyenlerin suçlu çıkmasından ve bunun belgelenmesinden mi rahatsız oluyorsunuz? Yoksa "Fecaat kararlar alınıyor" diye kara çalmaya çalıştığınız bir kurumun hak ve hukuku gözeterek adil karar vermesinden mi rahatsızsınız?

Bu ikisinden de rahatsız olmuyorum diyorsanız. O zaman “Batıl”ın saflarında ne işiniz var söyler misiniz?