Öğrencilerin üniversiteye başladıktan sonra program ve üniversite değiştirmek istemesi çok sık karşılaşılan bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
Abone olYükseköğretime Geçiş Sınavı’nın (YGS) ardından binlerce öğrenci çeşitli bölümlere giriş hakkı elde etmiş bulunuyor. Öğrencilerin büyük bir bölümü üniversite tercihlerini yaparken yeterli profesyonel desteği göremedikleri için, aile ve çevre baskısı nedeniyle ya da zorlu geçen ve bir sene kaybına neden olan sınava hazırlık sürecini tekrar etmekten çekindikleri için hiç istemedikleri çeşitli bölümlerde mutsuz bir şekilde eğitime başlıyorlar. İşte tam da burada öğrencilerin imdadına yetişen bir sınav var: Yatay Geçiş...
Bir öğrencinin kayıtlı olduğu yükseköğretim kurumu içindeki aynı düzeydeki diğer diploma programlarına geçişi ifade eden Yatay Geçiş ile lisans programlarında lisans programlarına, ön lisans programlarından ön lisans programlarına geçiş yapılabildiği gibi; ön lisans programlarından lisans programlarına ve son yıllarda özellikle sağlık programları için sıkça karşılaşılan lisans programlarından ön lisan programlarına da geçiş yapılabilmektedir. 2017/2018 eğitim-öğretim döneminde
Öğrencilerin üniversiteye başladıktan sonra program ve üniversite değiştirmek istemesi çok sık karşılaşılan bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Öğrenciler önceki yıllarda merkezi sistemin aşırı kontrolcü olması sebebiyle yatay geçişlerde ciddi kısıtlamalarla karşılaşabiliyordu. Bu kısıtlamalar öğrencilere bir sene daha hazırlanmaktan başka çare bırakmıyordu. Sistemdeki problemlerin farkında olan Yükseköğretim Kurumu (YÖK), getirdiği esnek çözüm önerileriyle bu konudaki sorunları ortadan kaldırmış bulunuyor.
Getirilen yeni sistemin en büyük artılarından birinin öğrencilere tanınan esneklik olduğu göze çarpıyor. Nedeni ne olursa olsun yanlış program ya da üniversitede bulunduğunu düşünen öğrenciler, üniversite sınavına yeniden hazırlanmak yerine puanının yettiği bir programa geçiş yapabilecek. Hatta benzer bir programa geçiş yapan öğrenciler aldıkları derslerin bir bölümünü almayacak, böylece ekstra zaman kazanmış olacaklar.
Binlerce öğrenci mutlu olacağına inanmadığı bölümlerde okuduğundan her yıl düzenlenen üniversite sınavına tekrar giriyor. Bu da sınav sisteminde aşırı bir yük oluşturuyor ve üniversiteye girişleri yıldan yıla zorlaştırıyor. Yatay Geçiş ile üniversite sınavlarına girecek öğrenci sayısının nüfus artışına bağlı olarak karşımıza çıkan doğal artışın dışındaki yığılmanın önüne geçmiş oluyor. Ayrıca yatay geçişe getirilen kolaylıklar sayesinde üniversite ve programlar için bir geri bildirim sistemi oluşturulmuş bulunuyor. Yatay geçişle oldukça fazla öğrenci kaybeden bir üniversite kendini sorgulayarak nerelerde hata yaptığını belirleyebiliyor ve gerekli önlemleri vakit kaybetmeden alabiliyor. Özellikle bazı üniversiteler bu konuda öğrencilere çeşitli oranlarda burs imkanları sunuyor; bilim ve teknolojiyle destekledikleri eğitimlerinin yanında sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif olanaklarla da onları kendi saflarında eğitim almaya davet ediyor. Bu gibi faydalı çalışmalarla eğitim sistemindeki kalitenin yukarıya çekilmesi sağlanmış oluyor.
Çeşitli nedenlerle kendilerine hitap etmediklerini düşündükleri, istemeyerek ve mutsuz bir şekilde okudukları bölümlerde eğitimlerine devam etmek istemeyen öğrenciler için büyük bir fırsat olan Yatay Geçiş ile öğrenciler artık rahat bir nefes alabiliyor. Yatay Geçişin kendilerine sunduğu imkanlarla mutlu olabileceklerine inandıkları, kendilerine daha fazla katkı sağlayacağını düşündükleri, çok daha mutlu ve huzurlu olabilecekleri bölüm veya programlara geçiş yaparak kariyer hayatlarına diledikleri şekilde yön verebiliyorlar. Günümüz dünyasının zorlu koşullarında eğitim almaya çalışan öğrenciler, Yatay Geçiş ile sevdikleri bölüm ve programlardan mezun olarak mutlu bir hayatın kapısını aralıyorlar.