BIST 9.615
DOLAR 34,65
EURO 36,47
ALTIN 2.932,05
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

Oktay Vural'dan şok iddia!

Oktay Vural'dan müthiş iddia! Vural'a göre Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel hükümeti şikayet etti.

Abone ol

Vural, "Astsubaylar Genelkurmay Başkanıyla toplantı yaptı. Bu toplantıda neden onların istediklerini Genelkurmay Başkanlığının istediklerini Maliye Bakanlığı vermiyor diye Genelkurmay Başkanı şikayet ediyor Hükümeti" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, kabul edilen Askerlik Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri sırasında astsubay ve uzmanlarla ilgili hükümetin yürüttüğü çalışmaları anlatan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'dan sonra söz alan Vural, şu iddiada bulundu:

GENELKURMAY BAŞKANI HÜKÜMETİ ŞİKAYET EDİYOR

"Sayın Bakanın bu ifadeleri gerçekten hayret verici. Astsubaylar Genelkurmay Başkanıyla toplantı yaptı. Genelkurmay Başkanlığı diyor ki: 'Maliye Bakanlığı, Bakanlık vermiyor.' Astsubayların hangi derdini çözüyorsunuz? Yani uzman erbaşların, sözleşmeli subayların dertleri devam… Şimdi, izleyen değerli kardeşlerim bir telefon açsınlar size. Yani sanki astsubayların, uzman erbaşların, sözleşmeli subayların bütün dertlerini bitirmişler, hepsi abat olmuş, sıkıntıları kalmamış. Genelkurmay Başkanlığındaki toplantıyı biliyor musunuz? Bu toplantıda neden onların istediklerini Genelkurmay Başkanlığının istediklerini Maliye Bakanlığı vermiyor diye Genelkurmay Başkanı şikayet ediyor Hükümeti? Dolayısıyla tablo budur."

BİZ DÜZENLEDİK

Bakan Yılmaz ise "1986'dan AK Parti iktidarına kadar görevde bulunan hiçbir hükümetin aklına uzman erbaşların gerek yaşını, gerek emeklilik keyfiyetini, gerekse de göstergelerini düzenlemek aklına gelmedi. Bu konuları biz düzenledik, kendi döneminde yapamadıklarını bu dönemde bizden talep etmelerinde de memnunuz. Demek ki bu talepler ancak bu dönemde karşılanabilir ve dile getirilebilir" diye konuştu.

CASUSLUK DAVASINDA NE ARARSAN VAR

Bakan Yılmaz, TSK personelinin yargılandığı davalarla ilgili ise şöyle konuştu:

"Yasanın Meclis'te görüşülmesi sırasında sanıkları arasında TSK mensuplarının bulunduğu davalar için bir takım değerlendirmeler yapılmıştır. Bu davalarla TSK'nın yargılandığı ifade edilmiştir. Bu, doğru değildir. Sanıklar arasında öğretim üyeleri de var, milletvekilleri de var, gazeteciler de var. Hiç kimse çıkıp öğretim üyelerinden dolayı 'üniversiteler yargılanıyor', milletvekillerinden dolayı 'TBMM yargılanıyor' ya da gazetecilerden dolayı 'gazeteler yargılanıyor' demedi. Suç ve suç ihdası şahsidir. Yargılanan, hukuku ihlal ettiği iddiasıyla mahkeme karşısına çıkarılan kişilerdir, onların ait olduğu kurumlar değildir. Bir vekil, 'askeri casusluk davasında yok yok' dedi. Bu bir diğer ifadeyle 'ne ararsan var' demektir.

DÜNYA SENİN GÖZLERİNİN GÖRDÜĞÜ DEĞİLDİR

Hukuku ihlal eden hareketlerle sair eylemlerin birbirinden ayırt edilmesi hukuk devletinin gereğidir. Hakime düşen görev de suçluyla suçsuzu ayırt etmektir, yargı bunun için vardır. Ceza yargılaması süreciyle disiplin mevzuatı doğrultusunda işlem yapılması süreci iki ayrı süreçtir. Ceza konusu olmayan fiiller pekala disiplin ihlali olarak değerlendirilebilir ve buna göre de işlem yapılır. Yapılan bu işlemler de yargı denetimine tabidir. Biz hiçbir personelimizin mağdur olmasını istemeyiz, bunun için de hukuk düzeni içinde gereğini yerine getiririz. Ancak bunun reklamının yapılmasına da gerek duymayız. Şeyh Edebali'nin dediği gibi 'Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi değildir. Sevgi, davanın esasıdır, sevmekse sessizliktedir. Bağırarak da sevilmez, görünerek de sevilmez.' Türkiye Cumhuriyeti, hiçbir hukuk dışı yapıya destek vermez, gücünü hukuka bağlılıktan alır. Bu nedenle de bugünkü Türkiye Cumhuriyeti son iki yüz yıllık devlet sürecinin en güçlü ve en itibarlı devletidir."