Ergenekon'un kasası dediler. Beş kuruş parası çıkmadı. Cenazesini bile belediye kaldırdı. Eşi iddianame sonrası perişan oldu.
Abone olErgenekon Soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra sağlam girdiği cezaevinden kanser tanısıyla zorunlu tahliye edilmesinin ardından ölen Kuddisi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır, iddianamenin mahkemeye gittiği gün bir kez daha kahrolduğunu söyledi.
Tutuklanan sanıkların ceza alsa da almasa da bir gün evlerine döneceğini belirten Okkır, “Ama Kuddisi iddianamesini dahi okuyamadan öldü. Onlar gibi bir gün geri de dönemeyecek” dedi.
İDDİANAMEYE AĞLAYARAK İZLEDİ
Eşinin çok merak ettiği halde okuyamadığı iddianamenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin tarafından kamuoyuna açıklanmasını, televizyondan ağlayarak izlediğini anlatan Sabriye Okkır, şunları söyledi:
“Kuddisi cezaevine doktor kontrolünden sonra ‘sağlıklı’ olarak girdi. Kanser olduktan sonra tahliye etmek zorunda kaldılar. Suçsuz olduğunu bildiği için iddianamedeki iddiaları çok merak ediyordu. Ama onu kanser ederek, cezaevinden çıkardılar. Son günlerini yaşarken ona, ‘Kuddisi rahat ol. Biz suçsuzuz. Olayını gündeme taşıdık. İnsanlar aydınlandı. Huzurlu ol’ diyerek teskin etmeye çalıştıysam da yaşama döndüremedim.”
KUDDİSİM GERİ DÖNEMEYECEK
Operasyon kapsamında yargılanan sanıkların belki de ceza alacaklarını, aldıkları cezayı çektikten sonra sevenlerine, bekleyenlerine döneceklerini belirten Sabriye Okkır, “Ama Kuddisim dönmeyecek. Cezaevinde olanları bekleyenler bir gün mutlu sona ulaşacaklar. Ben bunu yaşayamayacağım. Yaşatmadılar” diyerek, duygularını dile getirdi.
EŞİM HAKSIZ YERE ÖLDÜ
Haksız yere öldüğünü öne sürdüğü eşinin hukuk mücadelesini ne pahasına olursa olsun sonuna kadar sürdüreceğini belirten Sabriye Okkır, aynı operasyonda tutuklanıp siroz olan epilepsi hastası Ayşe Asuman Özdemir’in avukatı ve ailesine de seslerini duyurmalarını istedi.
Okkır, Özdemir ailesinin sorunlarına çözüm bulmaları için Tabipler Birliği’ne gitmelerini önererek, “Eşim hiç yere öldü. Başkaları aynı konumda ölmesin” dedi. (Hürriyet)