Dink'in katili Ogün Samast'ın İstanbul Emniyeti'nde çekilen fotoğrafı "bu kadar da olmaz" dedirtti. İşte o poz;
Abone olHrant Dink’in katili Ogün Samast’ın, Samsun Emniyeti’nde ‘Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez’ yazılı posterin önünde ve elinde Türk bayrağıyla çekilen fotoğraflarından sonra İstanbul Emniyeti’nde de benzer şekilde karşılandığı ortaya çıktı.
SAMAST BU POZU İSTANBUL EMNİYETİ'NDE VERMİŞ |
Samast’ın burada çekilen iki fotoğrafında, bir cinayet zanlısı olarak etrafa saçtığı gülücükler dikkat çekti. Bu fotoğraflar, Dink dava dosyasında yerini aldı.
Radikal Gazetesi’nin haberine göre Samast’ın Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin çay ocağında çekilen fotoğraflarından sonra götürüldüğü İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki karşılanmasının öyküsü şöyle:
Ogün Samast cinayetten bir gün sonra, yani 20 Ocak 2007’de Trabzon’a gitmek için bindiği otobüsle Samsun Otogarı’na vardığında gözaltına alınmıştı. Tarih, 21 Ocak; saat 01.00’di. Samast, Samsun Emniyet Müdürlüğü’nde nezarethane yerine Terörle Mücadele Şubesi çay ocağına götürülmüş, burada kendisine ‘kahraman’ muamelesi yapılmıştı.
YAKALANDIĞI SAMSUN'DA ÇEKİLEN FOTOĞRAFI |
İSTANBUL’DA DA RAHAT
Samast, aynı gün sabaha karşı özel uçakla Samsun’dan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Terörle Mücadele Şubesi’nde sorguya başlanmadan önce 08.12’de fotoğrafları çekildi.
Samast’ın İstanbul Emniyeti’nde çekilen fotoğraflarından ikisinde de ‘güldüğü’ görülüyor. Samast’ın fotoğraftaki bu ‘rahat’ hali, Samsun’da başlayan ‘ilginin’ İstanbul’da da sürdüğünü belgeledi. Cinayetin ardından dava dosyasına giren iki fotoğraf, gün ışığına yeni çıktı.
MAAŞ KESME CEZALARI
Samsun’da çekilen ‘Samast hatırası’ basına yansıyınca soruşturma açılmıştı. Emniyet amirlerine cezada indirim yapılarak ‘uyarı ve kınama’, polislere ‘bir ve üç günlük’ maaş kesme cazası verilmişti. Ayrıca fotoğrafların çekilmesi ve basılmasından sorumlu tutulan iki polis, Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Samsun İl Jandarma Komutanlığı da olaya karışan altı personeline iki-beş gün göz hapsi cezası vermiş, ceza ‘kışladan çıkmamak’ şeklinde uygulanmıştı.