BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,68
ALTIN 2.960,65
HABER /  GÜNCEL

Öğretmenlerin hali içler acısı

İşte yüz kızartan tablo. Bir öğretmeninin 1 kilo et alabilmesi için 3.5 saat çalışması gerekiyor.

Abone ol

Öğretmen 1 kilo et için 3.5 saat çalışıyor Dokuzuncu derece birinci kademedeki bir sınıf öğretmeninin 1 kilogram dana eti satın alabilmesi için 3.5 saat çalışması gerektiği bildirildi. Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Eğitim-Sen tarafından yapılan araştırmaya göre, 600 milyon 650 bin lira maaş alan dokuzuncu derece birinci kademedeki sınıf öğretmeni 1 kilogram balık için 1 saat 24 dakika, 1 kilogram kuzu eti için 2.5 saat, 1 kilogram beyaz peynir için 1 saat 12 dakika, 1 kilogram zeytin için 1 saat, 1 kilogram bal için ise 2 saat 5 dakika emek harcamak zorunda. Araştırmaya göre, sınıf öğretmeni zorunlu gıda harcamalarının yanısıra 10 kilogramlık çamaşır deterjanı satınalabilmek için 5 saat 12 dakika, takım elbise için 54 saat, 1 çift ayakkabı için 32 saat 24 dakika, 1 kitap için 2 saat 42 dakika, ev kirası için ise 81 saat çalışması gerekiyor. Türk Eğitim Sen'in araştırmasına göre, 751 milyon 50 bin lira maaşalan birinci derece dördüncü kademedeki bir sınıf öğretmeni ise 1 kilogram dana eti satınalabilmek için 2 saat 42 dakika, 1 kilogram kuzu eti satınalabilmek için 1 saat 54 dakika, 10 kilogram çamaşır deterjanı alabilmek için 4 saat 6 dakika, 1 takım elbise için 42 saat 48 dakika, 1 çift ayakkabı için ise 25 saat 42 dakika çalışmak zorunda. 454 milyon 150 bin lira maaş alan onbeşinci derece birinci kademedeki eğitim hizmetlisi ise 1 kilogram dana eti için 10 saat, 1 kilogram beyaz peynir için 3.5 saat, 1 kilogram zeytin için 3 saat, 1 kilogram bal için 6 saat 12 dakika, 2 kilogram zeytinyağı için 8 saat 12 dakika, 1 takım elbise için 158 saat, 1 çift ayakkabı için 95 saat ve aylık ev kirası için ise 237 saat emek harcamak zorunda. ''EĞİTİM ÇALIŞANLARININ HALİ PERİŞAN'' Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan yaptıkları araştırma ile eğitim çalışanlarının halinin perişan olduğunun bir kez daha kanıtlandığını bildirdi. Eğitim çalışanının kazandığı parayı lükse değil, ancak zorunlu temel ihtiyaçlarına harcadığını vurgulayan Özcan, Türkiye'deki eğitim çalışanının mesleki onurunu yitirdiğini savunarak şunları kaydetti: ''Eğitim çalışanı artık sesinin duyulmasını ve sorunlarının çözümünü bekliyor. Eğitim çalışanı para kazanabilmek için adeta tırnaklarıyla toprağı kazıyor. Kazandığı para ise lükse değil, zorunluihtiyaçlarına bile yetmiyor. Eğitim çalışanı mahkum edildiği yoksullukzincirini kırmak istiyor, eğitim çalışanı kaybettiği meslek onurunu geri istiyor.''