Öğretmenler, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı da unutmadı.
Abone ol14 milyon öğrenci, öğretmenlerinin elinden karnelerini alarak 15 günlük yarıyıl tatiline girdi. Bakan Çelik ve Unakıtan’a da bir karne hazırlayan Bağımsız Eğitimciler Sendikası, bakanların karnelerini almaya gelmeyeceği düşüncesiyle, karnelerini adreslerine taahhütlü postayla gönderdi.
Bakanların karnelerini postaya vermek üzere, 26 Ocak 2007, Cuma günü saat 10:00’da Ankara Kızılay Postanesi önüne yönetim kurulu üyeleriyle birlikte gelen Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan AVCI, postane önünde yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi;
Bugün 14 milyon öğrencimiz karnelerini alarak 15 günlük yarıyıl tatiline girdi. Öğrencilerimizin bir bölümü karnelerinin yanında takdir, teşekkür belgesi alarak sevinç içinde evlerine giderken, kırık notlarından dolayı üzgün olan öğrencilerimizde oldu.
Birazdan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a vereceğimiz karnelerin ayrıntılarına girmeden önce, Türkiye’de yaşanan dramatik karne vakaları ile ilgili anne babalara çok önemli hatırlatmalarda bulunmak istiyorum. Başarısız karne getiren öğrencilere anne-babaların kızmaya hakkı yoktur. Zayıf karne yalnızca öğrencinin değil, aynı zamanda anne-babanındır da. Anne babaların zayıf karne getiren çocuğuna kızması, cezalandırması, küsmesi, onurunu incitmesi yerine, onu sevdiklerini hissettirmesi, üzüntüsünü paylaşması gerekir.
Anne babalar çocuklarının bu duruma kendilerinden daha çok üzüldüğünü unutmadan, çocuklarının yetersiz olduğu konuları birlikte belirleyip, bunları nasıl gidereceğine birlikte karar versinler ve gelecek dönem için başarısız olduğu derslerle ilgili neler yapılabileceğini planlasınlar.
Anne babaların yanlış yaklaşımlarından dolayı zayıf karne getiren birçok çocuk bunalım ve depresyona girmekte, özgüvenlerini ve özsaygılarını yitirmektedir. Evden kaçma ve intihara kadar varan onlarca karne vakaları ülkemizde artık yaşanmasın. Her çocuk farklı becerilere sahip bir bireydir. Bir başkasıyla kıyaslamaya sakın kalkışmasınlar. Bu yüzden anne babaların zayıf karne getiren çocuklarına sevgi, destek ve anlayışla yaklaşmasını rica ediyorum.
Bugün burada hükümetin beşinci yılında, özellikle Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a karnelerini vermek için toplanmış bulunuyoruz. 14 milyon öğrenciye karne verdikten sonra özellikle bu iki bakanımızı unutamazdık. Bakanlarımız karnelerini almaya gelmeyeceği düşüncesiyle karnelerini adreslerine taahhütlü postayla göndermeye karar verdik.
Öğretmen arkadaşlarımızın hazırladığı karnede görüldüğü üzere her iki bakanımızın da notları oldukça kötü durumda. Özellikle Maliye Bakanımızın durumu çok vahim olmakla birlikte, bakanlarımız kendilerine çeki düzen vermezlerse, ödevlerini tam yapmazlarsa, sözlerini yerine getirmezlerse sınıfta kalacaklarına kesin gözüyle bakıyoruz.
Önce Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın karnesine bakalım. Sıfır not kaldırıldığı için bazı derslerde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a not vermekte oldukça zorlandık.
İzlediği İMF politikalarıyla memurları canından bezdirdiği için, öğretmenleri uçan kuşa borçlu hale getirdiği ve mesleğine küstürdüğü için sayın Unakıtan’ın sınıfı geçmesi çok zor. Sınıfı geçmesi için başta öğretmenler olmak üzere, memurlara kör ve şaşı bakmayı bırakması, eşit işe eşit ücret vaadini yerine getirmesi ve insan onuruna yakışan bir ücret politikası izlemesi gerekiyor. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a hatırlatırım ki, öğretmenlerini küstüren ve onlara açlık sınırında bir ücreti layık gören hiçbir politikacı iflah olmamıştır.
Maliye bakanımız ikinci dönem sınıfı geçmek dahası elimizdeki bu teşekkür belgesini almak istiyorsa İMF’nin değil, bizim dediklerimizi yapması gerekiyor. Dar ve sabit gelirlilerin taleplerini yerine getirmesi gerekiyor. Konuşmalarına ve vucut diline dikkat etmesi gerekiyor.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in karnesi de pek iyi görünmüyor. Tayin ve terfilerle öğretmenlik onur ve saygınlığını zedeleyen, öğretmenlerine verdiği sözlerin birçoğunu unutan, görevlerini yerine getirmekte yavaş ve tembel davranan, Milli Eğitim Bakanından çok politikacı gibi davranan bakanımızın durumunu kurtararak önümüzdeki dönem sınıfını geçmesi için çok çalışması ve öğretmenlerinin gözüne girmesi gerekmektedir.
Eğer ekders ücretlerini 10 YTL’ye, en düşük öğretmen maaşını 1.500 YTL’ye çıkarırsa, İLKSAN’ı kapatırsa, adil bir yönetici tama sistemi oluşturursa, öğretmenlerine sahip çıkar gönüllerini yaparsa ikinci dönem hem sınıfını geçebilir, hem de elimizde gördüğünüz bu takdir belgesini kazanabilir.