Beden eğitimi öğretmeni Y.C.A. hakkında, 17 yaşındaki öğrencisine tecavüz ettiği iddiasıyla 22 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Abone olİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Y.C.A'nın özel bir kolejde beden eğitimi öğretmenliği yaptığı, mağdur D.A'nın da (17) aynı okulda öğrenci olduğu belirtildi.
Şüpheli ile mağdurun, öğretmen-öğrenci ilişkisi içinde görüşüp konuştukları anlatılan iddianamede, olay tarihinde öğretmenin, mağduru arayarak öğrenci arkadaşlarının kendi evinde olduğunu söylediği ve D.A'yı da evine davet ettiği belirtildi. Bunun üzerine mağdurun da şüphelinin evine gittiği, ancak arkadaşlarını göremediği, şüphelinin ise kısa bir süre önce gittiklerini söylediği anlatılan iddianamede, öğretmenin öğrencisini odasına götürerek ilk önce elle taciz ettiği, ardından da zorla cinsel ilişkiye girdiği iddia edildi.
Mağdurun daha sonra evden kaçarak durumu ailesine anlattığı ve babasının emniyete giderek şüpheliden şikayetçi olduğu belirtilen iddianamede, şüpheli öğretmenin görev yaptığı okulda gözaltına alındığı ve sevk edildiği mahkemece tutuklandığı kaydedildi.
İddianamede, Y.C.A'nın ''Çocuğun nitelikli cinsel istismarı'' suçundan 22 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
Şüphelinin yargılanmasına, önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.
ALTINI ISLATTI DİYE BU YAPILIR MI?
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
İstanbul'da bir ilköğretim okulunda 1. sınıf öğrencisi D.G.'nin ailesi, küçük çocuğa öğretmeninin, altını ıslattığı gerekçesiyle vurduğunu iddia ederek savcılığa başvurdu. Öğretmen Ü.A.'nın 5 yıl hapsi istendi
Habertürk'ün haberine göre Kâğıthane'de Cemil Şamıkoğlu İlköğretim Okulu'nda bu yıl eğitime başlayan 7 yaşındaki D.G., okul çıkışı kendisini almaya gelen annesi Emine G.'ye öğretmeninin kendisini dövdüğünü söyledi. Emine G., çocuğunu da yanına alıp okul müdürüyle görüştü. Ardından da savcılığa suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturmada okul müdürünün de tanıklığına başvuruldu. Öğretmen Ü.A. ise savcılıktaki ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek, "Olay günü D.G. altını ıslatmıştı ve üzeri tuvalet kokuyordu. Annesi almaya geldiğinde durumu anlattım. Kızıp 'Çocuğum öyle bir şey yapmaz' dedi. 'Bu kaçıncı kez oluyor' dedim. Aradan birkaç gün geçti, bu konu oldu. Öğrencime vurmadım, sadece öğretmeni olduğum için uyarılarda bulundum ve annesi ile paylaştım" dedi. Savcılık, Adli Tıp Kurumu'nca hazırlanan raporu dikkate alarak "basit yaralama" suçundan öğretmen Ü.A. hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.
LİSELİ KIZLAR SAÇ SAÇA BAŞ BAŞA KAVGA ETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
İzmit'te aralarında anlaşmazlık bulunan lise öğrencisi kızların tartışması, sokakta herkesin gözü önünde saç saça baş başa kavgaya dönüştü. Kızların kavgasını polis güçlükle ayırdı.
Olay, bugün öğlen saatlerinde, Kocaeli Devlet Hastanesi yakınında meydana geldi. Bu bölgeye yakın bir lisede öğrenim gördükleri öğrenilen bir grup genç kız, önce aralarında tartıştı. Bağırarak tartışan ve birbirlerine hakaretler yağdıran genç kızlar, daha sonra birbirlerinin saçlarını tututup çekerek, tekme ve tokat vurarak kavga etmeye başladı.
Kavgayı görenler, kızları ayırmak istese de bunu başaramadı. Bir süre sonra olay ylerine gelen polis ekipleri kavgacı kızları ayırdı. Önce birbirlerinden şikayetçi olan genç kızlar, daha sonra götürüldükleri Saraybahçe Polis Merkezi'nde ifadeleri alınıp şikayetlerinden vazgeçince serbest bırakıldı.
DEVLET SONUNDA SESİNİ DUYDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Adana'da eski eşi tarafından pompalı tüfekle saldırıya uğrayan kadına devlet 'çağrı üzerine koruma' tahsis etti. Genç kadın şimdi işe de alışverişe de polisle gidiyor.
Adana'da ölüm tehdidi aldığı için polise ve savcılığa başvuran ancak koruma verilmeyen 29 yaşındaki Senem Ünal, geçen hafta evlenirken üzerine yaptırılan 55 dönüm araziyi geri vermediği gerekçesiyle ayrıldığı eşi Hasan Közig'in pompalı tüfekli saldırısına uğradı. Yere yatarak saldırıdan yara almadan kurtulan genç kadın, eski eşinin kendisini sürekli tehdit ettiğini bu nedenle 12 kez bağlı bulunduğu polis merkezi, savcılık, valilik ve Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) başvurup koruma talep ettiğini söyledi.
HAVAYA ATEŞ AÇTIM DEDİ
Şikayet üzerine de Hasan Közig gözaltına alınarak adliyeye sevk edildi. Kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle eski eşini korkutmak amacıyla havaya ateş ettiğini, hedef gözetmediğini söyleyen Hasan Közig serbest kaldı. Hasan Közig'in serbest bırakıldıktan sonra da kendisini tehdit etmeyi sürdürdüğünü ileri süren Ünal, savcılığa, "Eski eşim beni kesin öldürecek, beni ölmeden koruyun" diye dilekçe verip koruma talep etti. Senem Ünal'ın şikayeti yerinde görülerek "Çağrı Üzerine Koruma" verilmesine karar verildi. Genç kadın, artık bir tehdit ya da tehlike hissettiğinde, günün her anında korumasını arıyor. Sabah işe güvenli bir şekilde gidebilmesi için bağlı bulunduğu Yarbaşı Polis Merkezi'nden 3 polis memuru evinin önüne geliyor. Evden çıkan Ünal, polislerin koruması eşliğinde aracına biniyor.
KAPIDAN ALIP KAPIYA BIRAKIYORLAR
Polislerden birisi herhangi bir saldırıya karşılık genç kadının aracına binerken, diğer 2 polis onları takip ediyor. İşe kadar götürülen Ünal, mesai arası ya da iş bitiminde tekrar evine koruma eşliğinde getiriliyor. İstediğinde alışverişe de koruma eşliğinde çıkıyor. Ünal, polislerin kendisini korumasıyla birlikte biraz olsun rahatladığını, aksi takdirde günlerce işe gidemediğini, işten atılma noktasına geldiğini söyledi: "Eski eşim hâlâ aracılar göndererek beni tehdit etmeye devam ediyor. Gönderdiği kişiler 'Tarlayı ver kurtul, senin için yoksa iyi olmaz' diyorlar. Hala beni tehdit ediyor."
Alışverişe de polislerin eşliğinde giden Senem Üral, artık eşinin tehditlerinden korkmuyor. Genç kadın, yardım çığlığını duyan yetkililere ise müteşekkir: "Yardım talebime kulak veren yetkililere çok teşekkür ediyorum."
EN GÜZEL CİNAYETLERİM
Tehditçi eş Hasan Közig'in, facebook hesabına yazdığı "En güzel cinayetlerimi geçmişimi öldürürken işledim. Bazıları katil dese de benimkisi nefsi müdafa..." sözleri de dikkat çekici.
ŞİDDET TİMİ İŞ BAŞINDA
Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında 2007 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü'nün başlattığı uygulamayla 40 bin polise aile içi şiddeti önlemeye yönelik eğitim verildi. Eğitim alan polislerin 'aile uzmanı' olarak görev yapmaları öngörüldü. Eylül 2011'de Koruma Hizmetleri Yasası'nda yapılan değişiklikle şiddet gören kadınlara eğitim alan polis tarafından koruma verilmeye başlandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü de bu çerçevede yaptığı düzenlemeyle her ilçeye en az iki memur düşecek şekilde "şiddet timi" kurdu. Aile Uzmanı polisler, kendilerine başvuran mağdurların şikayetlerini değerlendirerek gerektiği durumda "Çağrılı Koruma Hizmeti" verebiliyor. Çağrılı Koruma Hizmetinde ise mağdur kadınlar evlerinden çıktıkları anda polis koruması altına alınıyor.
İstanbul'da 680 kadın koruma altında. Emniyet verilerine göre İstanbul'da günde yaklaşık 20-25 kadın, polise "Beni koruyun" diye dilekçe veriyor. Bu dilekçeler değerlendirmelerden geçip gerçekten tehdit altında olduğu kanaatine varılan kadınlara valilik oluruyla koruma polisi veriliyor.
TARLADA ÇİFTE İNFAZ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Bartın'ın Kabagöz Köyü'nde 34 yaşındaki Erol Balıkçı ile 32 yaşındaki eşi Fatma Balıkçı, çalışmaya gittikleri tarlalarında öldürüldü.
Erol Balıkçı'nın av tüfeği ve baltayla, olay yerinden kaçmaya çalışan eşinin ise av tüfeği ile öldürüldüğü tespit edildi.
Jandarma, cinayet şüphelisi olarak Erol Balıkçı'nın ağabeyi 55 yaşındaki E.B.'yi arıyor.
Olay bugün saat 12.00 sıralarında, Bartın'ın Kabagöz Köyü Okçular Mahallesi'nde meydana geldi. Çevreden geçmekte olan köylüler, tarlada iki ceset gördü. İhbar üzerine gelen 112 Acil ekibi, tarladaki iki kişinin öldüğünü belirledi. Jandarma, Erol Balıkçı'nın tüfek ile ateş edilerek ve balta ile vurularak, olay yerinden kaçmaya çalışan eşi Fatma Balıkçı'nın ise tüfekle vurularak öldürüldüğünü tespit etti. Cumhuriyet Savcısı olay yerinde incelemelerde bulunurken, jandarma çevrede delil toplayarak, köylülerin ifadelerini aldı. Olay yerine gelen Balıkçı çiftinin yakınları sinir krizleri geçirdi.
Köylüler, Erol ve Fatma Balıkçı çiftinin ardından tarlaya E.B.'nin gittiğini, silah sesleri duyduklarını iddia etti. Jandarma cinayet şüphelisi olarak ağabey E.B.'yi aramaya başlarken; Erol Balıkçı ve E.B. kardeşler arasında tarla meselesi nedeniyle husumet olduğu öğrenildi.
Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.