BIST 9.395
DOLAR 34,61
EURO 36,69
ALTIN 2.903,68
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Öğrencilere kötü haber

Milli Eğitim Bakanı Çelik, devamsızlık veya başarısızlık sebebiyle sınıfta kalan öğrencileri uyardı.

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, devamsızlık veya başarısızlık sebebiyle sınıfta kalan öğrencilere bu sene kesinlikle af çıkarılmayacağını söyledi. ÖSS’yi kazanan tek zayıflı lise son talebelerine ise bir sınav hakkı verilecek. Gazetemizin Ankara temsilciliğini ziyaret eden Çelik, “Eskiden sınıfta kalma diye bir olay yoktu, şimdi var. ‘Kaç dersten kalırsam kalayım sınıfı geçerim’ anlayışı bitti.” dedi. Hüseyin Çelik’in verdiği bilgilere göre, okullarda şiddet olaylarının tırmanmasını engellemek için de yeni bir yöntem denenecek. Mazeretsiz 20 gün okula gelmeyenler Açık Lise’ye gönderilecek. Böylece sürekli devamsızlık yapan öğrencilerin okulda olay çıkarması önlenecek. Halen öğrenciler devamsızlıktan kalmış olsa bile okula devam ediyordu. Bu durum sınıfın düzenini olumsuz etkiliyordu. Milli Eğitim Bakanı Çelik'in değerlendirmeleri arasında yer alan bir diğer konu ise Galatasaray Üniversitesi'nin öğrenci kayıtlarıyla ilgili. Çelik, söz konusu üniversitenin her yıl kontenjanının yarısını ÖSS'ye tabi olmadan kendi lisesinden almasını doğru bulmuyor. “Galatasaraylıyım; ama Galatasaray Liseli değilim.” şeklinde espri yapan Bakan, mevcut durumun ‘bir manada imtiyaz' anlamına geldiğinin altını çiziyor.

Zaman Gazetesi Ankara Temsilciliği’ni ziyaret eden Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, gündeme ilişkin soruları cevapladı. Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal’ın bulunduğu gündem toplantısına katılan Bakan Çelik, önemli açıklamalar yaptı. Bakanlığın çıkardığı yönetmelik ve genelgelerin sürekli mahkemeden dönmesinin sebebine yönelik soruya Çelik, ‘bağımsız yargı’nın önemini vurgulayarak cevap veriyor. Çelik, “Yüzde 100 haklı olduğumuzu düşündüğümüz konularda bile yargı aleyhimize karar verebiliyor ve haksızlığa uğradığımızı düşünsek de adalet zedelenmesin ve yargıya karşı güven kaybı oluşmasın diye yüksek sesle tepkimizi dile getirmiyoruz.” diyor. Her yıl başarısızlık veya devamsızlık nedeniyle sınıfta kalan lise öğrencilerinin affedilmesinin bir gelenek haline geldiği, bu sene de böyle bir beklenti olduğunun hatırlatılması üzerine Bakan Çelik, “Bu sene kesinlikle af maf yok.” cevabını veriyor. Çelik, ÖSS’yi kazanıp da tek dersten geçemeyenlere, her yıl yapıldığı gibi, tek dersten sınav hakkı verileceği kapısını açık bırakıyor. Çelik şöyle konuşuyor: “Eskiden sınıfta kalma diye bir olay yoktu, bu geri geldi. Sınıfta kalma var artık. Öğrenciler ben kaç dersten kalırsam kalayım sınıfı geçerim diyemeyecek.” Geçen sene liselerin 4 yıla çıkarılması nedeniyle 300 bin lise öğrencisi bir üst sınıfa borçlu geçerken, her yıl on binlerce öğrenci devamsızlık sınırını aştığı veya başarısız olduğu halde affediliyordu.

Okulda şiddet olaylarının tırmandığı bu dönemde bir tedbir olarak ‘sürekli devamsızlık yapan öğrencilere’ yönelik bir yenilik yapacaklarını da anlatan Bakan Çelik, önümüzdeki yıldan itibaren devamsızlıktan sınıfta kalan öğrencilerin tasdiknamesinin verilerek Açık Lise’ye yönlendirileceği bilgisini veriyor. Halen 20 gün özürsüz devamsızlık yapan öğrenci devamsızlıktan kalmış da olsa okuluna devam ediyor, bu da sınıfın düzenini etkiliyor. Bakan Çelik ise ‘esas pedagojik olanın öğrencinin kazanılması olduğunu, tek tek ilgilenilecek öğrencilere maksimum toleransın gösterileceğini’ vurguladıktan sonra, yapılacak bir şeyi kalmayan öğrencinin ‘okul dışı yerine Açık Lise’ye gönderileceğini kaydediyor. Lisede 20 gün özürsüz, 25 gün de özürlü devamsızlık süresinin çok fazla olduğuna değinen Çelik, “45 gün meselesi ÖSS sisteminden kaynaklanan bir çarpıklıktır, 45 gün devamsızlık olmaz. Tıp fakültesinden bir dekan aradı (sayın bakanım ne olur bizi bunlardan kurtarın) diyor. Ama onları kurtarabilecek olan ben değil ÖSS sistemini yapan YÖK’tür.” diyor.

Gazetelere ‘150 bin esnaf batıyor’ şeklinde tam sayfa ilan veren kırtasiyecileri bakanlığa çağırarak sorunlarını dinleyeceğini belirten Bakan Çelik, kırtasiyecilere “Verdikleri reklamlar aslında çok para tutuyor. Bence bu paralarını boşuna harcamasınlar. Bize seslerini duyuracaklarsa boy boy reklam verme yerine gelip benimle konuşsalar daha etkili olur.” diyor.

Galatasaray Üniversitesi bir ‘imtiyaz’ kullanıyor

Galatasaray Üniversitesi’nin kontenjanının yarısını kendi lisesi ile Fransızca eğitim yapan liselerden ÖSS dışında almasının hatırlatılması üzerine Bakan Çelik, konuyu Fransa-Türkiye ilişkilerine çekiyor. “Galatasaraylıyım; ama Galatasaray Liseli değilim.” şeklinde bir espri yapan Çelik, konuyu incelettiğini ve mevcut durumun ‘bir manada imtiyaz’ olduğunu dile getiriyor. “1992 yılında uluslarararası bir anlaşmayla Fransızca eğitim yapan Galatasaray Üniversitesi’ne bir imtiyaz verilmiş; ama buna karşılık Fransa her fırsatta Ermeni soykırımı iddialarını gündeme getiriyor. Biz Fransızca ve Almancanın ikinci zorunlu yabancı dil olmasına çabalıyoruz, Türkiye’nin modernleşme sürecinde Fransa’nın büyük etkisi var ve biz Fransa’ya karşı hep olumlu yaklaşırken onlar aksi yönde, karşılıklı dostluk (mütekabiliyet) prensibine aykırı davranıyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Tek taraflı muhabbet muhabbet değildir.” diyor. Çelik, “Eğer uluslararası bir anlaşma tek taraflı bir haksızlığa yol açıyorsa, bunu bir gözden geçirebiliriz. Bir anlaşma kıyamete kadar geçerli olacak diye bir kural yok. Sonuçta bir anlaşmada bir tarafın çekilmesiyle olay biter; ama bunu çok iyi incelemek lazım.” diyerek Fransa’ya gönderme yapıyor.

İbrahim Asalıoğlu
Zama