BIST 9.673
DOLAR 35,18
EURO 36,61
ALTIN 2.962,08
HABER /  GÜNCEL

Öğrencilerden polise suç duyurusu

Yürüyüşten önce bir basın açıklaması yapan öğrenciler AKP ve YÖK'ü eleştiren bir bildiri okudu...

Abone ol

Beyazıt Meydanı'nda toplanan bir grup üniversite öğrencisi, Üniversite Kurultaya Sonuç Bildirgesi'ni okuduktan sonra, İstanbul Adliyesi'ne kadar yürüyerek geçtiğimiz Cuma günü meydana gelen ve çok sayıda öğrencinin yaralanması olayında görevli polis memurları hakkında suç duyurusunda bulundu. Öğle saatlerinde, Beyazıt Meydanı'nda toplanan ve ellerinde "Üniversiteler bizimdir" yazılı bir pankart taşıyan üniversite öğrencisi yaklaşık 50 kişi, YÖK Yasa Tasarısı'na ilişkin Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve YÖK'ü eleştiren Üniversite Kurultayı Sonuç Bildirgesi'ni okudu. Öğrencilere, DİSK, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği (TMMOB), İstanbul Tabipler Odası ve Halk Evleri üyelerinden destek geldi. Üniversite Kurultayı Sonuç Bildirgesi'nde, "Türkiye'nin 32 üniversitesinde yaklaşık 5 aydır sürdürdüğümüz kurultayımızı bugün noktalandırıyoruz. Uzun zamandır üniversiteler üzerine YÖK ve AK Parti arasında tartışmanın, üniversitenin gerçek taleplerini kapsamadığını ve üniversitelerin gerçek sahiplerinin bu tartışmadan sürekli dışlandığını söylemiştik. 12 Eylül askeri darbesiyle kurulan YÖK sistemi, yıllarca bir çok öğretim üyesinin ve öğrencinin üniversitelerden atılmasına neden olmuş, üniversitelerimiz polis karakoluna dönüştürülmüştür. Üniversitelerin gerçek sahipleri, buralara hakim olmaya çalışan YÖK ve AK Parti ya da sermaye değil, öğretim üyeleri, üniversite çalışanları ve öğrencilerdir" ifadelerine yer verildi. Öğrencilere destek olmak için Beyazıt Meydanı'nda bir araya gelen kitle örgütü temsilcileri de, AK Parti'yi ve YÖK'ü eleştiren konuşmalar yaptılar ve geçen Cuma Beyazıt Kampusu'nda çok sayıda öğrenin yaralanmasıyla sonuçlanan olayları kınadı. Öğrenci grubu basın açıklamasının ardından, Cuma günü meydana gelen ve bir çok öğrencinin yaralanmasına neden olan polis müdahalesi hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere yürüyerek İstanbul Adliyesi'ne geldi. Grup adına adliye önünde avukat Alptekin Ocak bir açıklama yaptı. Ocak, "İstanbul Üniversitesi'nde anti-demokratik uygulamalar hala devam ediyor. 8 Mayıs tarihinde YÖK Yasa Tasarısı'yla ilgili yapılan protestoda, İstanbul Üniversitesi öğrencilerine müdahale yapılmış, çıkan arbede sırasında 4 öğrencinin ayağı kırılmıştır. Onlarca öğrenci de aldığı darbelerden dolayı travma geçirmiştir. Yapılan müdahalede, hukuksuz, orantısız ve gereksiz şiddet vardır" dedi. Ocak'ın basın açıklamasının ardından adliyeye giren 25 öğrenci, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Üniversite öğrencileri, İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nur Sertel'in, "Görevi kötüye kullanmak", "Yalan beyanda bulunmak", "Yaralamaya sebebiyet vermek" ve "Kamu malına zarar vermek"; polis amirleri ve memurlarının ise "Müessir fiil, insanlık dışı ve onur kırıcı muamele", "Görevi kötüye kullanma" ve "Keyfi gözaltı" suçlarından cezalandırılmaları istedi. Suç duyurusu dilekçesinde şu bilgilere yer verildi: "İstanbul Üniversitesi Merkez Kampusu'nda 2 günlük Demokratik Üniversite Kurultayı düzenlenmiştir. Türkiye'nin 30 ilinden öğrenciler ve akademisyenler gelmiştir. Etkinliğin 1. günü Beyazıt'a yapılacak, 2. günü ise Boğaziçi Üniversitesi'nde şenlikle devam edecekti. Yetkililerle yapılan görüşmede, şehir dışından gelenlerle birlikte gece üniversite bahçesinde kalınması, sabah da Boğaziçi Üniversitesi'ne geçilmesi yönünde anlaşılmıştır. Gece 02.00 sıralarında polis topluluk halinde saldırmaya başladı. Biz anfiye sığındık. Polisler bulunduğumuz anfiye 20-30 tane gaz bombası atarak kapıyı kapadı. O sırada 4 arkadaşımızın camdan düştüğünü gördük. Bu tür gaz bombalarının kapalı mekanlarda öldürücü etkisinin olduğu gerek Adli Tıp gerekse Tabip Odası belgeleriyle açıktır. Polis tarafından bu şekilde müdahale edilmesi, İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nur Sertel'in yazısı üzerine olmuştur. Sertel, olayı çarpıtarak, yasadışı sloganlar atıldığı ve ateş yakıldığını iddia etmiştir. Bir eğitim üyesine yakışmayacak bir şekilde yalan beyanda bulunarak polisi üzerimize saldırtmıştır." Suç duyurusunun ardından grup, polisin aldığı geniş güvenlik önlemleri arısında olaysız bir şekilde dağıldı.