Trakya Üniversitesi tarafından Edirne'deki liselerde yapılan bir araştırma, ''öğrencilerin öğretmenlerinin eğitsel rollerinden şikayetçi olduğunu'' ortaya çıkardı.
Abone olEğitim Fakültesi araştırma görevlisi Yar Ali Mete, Edirne'de 11 lisede okuyan 390 öğrenciyle, ''Küreselleşme sürecinde lise öğrencilerinin tüketim alışkanlıkları, kültürel değerlere bakış açıları ve öğrencilerin öğretmenlerin eğitsel rolleri hakkındaki görüşleri'' konulu araştırma yaptı. Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 38.4'ü ''öğretmenlerinin derslerde kendilerini aktif hale getirmediğini'', yüzde 77.2'si de ''ilgilerini çeken konularda araştırma ödevleri verilmediğini'' söyledi. Katılımcıların yarıdan fazlası ''öğretmenlerinin problemlerini paylaşmadığını'' ifade ederken, yüzde 75.6'sı ''derslerde tepegöz, bilgisayar gibi teknolojik araçların kullanılmadığından'' yakındı. Yine öğrencilerin büyük bölümü ''öğretmenlerinin derslerini ezberlemeleri yerine öğrenmeleri konusunda çaba harcamadığını, internet yoluyla yeni bilgilere ulaşmaları konusunda desteklemediklerini ve buna yönelik ödevler vermediklerini'' bildirdi. Katılımcıların yüzde 71.8'i ''öğretmenlerinin derslerde sadece iyi dinleyiciler olmalarını istediğini'' belirtirken, yüzde 30'u da ''okulda öğrendikleri bilgilerin doğruluğundan şüphe ettiğini'' dile getirdi. Öğrencilerin yüzde 40.3'ü de, ''öğretmenlerinin anlamadıkları konuları öğretmek için çaba harcamadığını'' kaydetti. Araştırmada ayrıca öğrenciler, ''Derslerin uygulamalı olarak anlatılmadığı, diğer dinleri tanıtacak etkinlikler düzenlenmediği, yerli malların kullanımı konusunda yönlendirilmedikleri, öğretmenlerin aileyle karşılaşılan problemleri çözme konusunda yardımcı olmadığı, öğrencilerin kişisel özellikleri dikkate alınmadan ders yapıldığı, derslerin tek bir kaynaktan işlendiği, Türkçe'nin doğru konuşulması ve yazılması konusunda uyarılmadıkları'' yolunda görüş belirttiler. UZMAN DEĞERLENDİRMESİ Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cevat Celep, araştırmada elde edilen sonuçlara ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''herkesin öğretmenlik yapabileceği'' anlayışının hakim olduğu bir toplumda bu tür davranışların ortaya çıkmasının normal olduğunu söyledi. ''Söz konusu davranışların bilgi ve kaynak yetersizliği ile sistemin bozukluğundan kaynaklandığını'' ifade eden Prof. Dr. Celep, köklü çözümler bulmak yerine günlük politikalarla kısa süreli çözümler üretilmeye çalışıldığını kaydetti. ''Her siyasi iktidar ve bakanların 'öğretmenliği işsizlere iş bulma alanı' olarak gördüğünü'' savunan Prof. Dr. Celep, herhangi bir altyapısı ve öğretim elemanı olmaksızın hızla eğitim fakülteleri açıldığını iddia etti. Prof. Dr. Celep, şunları kaydetti: ''Başta siyasal partiler ve iktidarlar olmak üzere, eğitim sistemimizi, okulları, dolayısıyla öğretmenlik mesleğini toplumun kalkınmasında, sağlıklı, özgür, bilimsel, demokratik bir toplum yaratılmasında temel role sahip olan meslek olarak görmedikçe, bizler toplum olarak ne istenilen düzeyde bilim ve teknoloji üretebiliriz, ne de uzlaşmacı, yaratıcı, bilimsel demokratik bir toplum yaratmak olanaklı olabilir.''