BIST 9.886
DOLAR 35,24
EURO 36,69
ALTIN 2.961,75
HABER /  GÜNCEL

Öğrenciler, Gürbüz Çapan'ı terletti

Esenyurt Belediye Başkanı Çapan, İncirtepe İlköğretim Okulu’nda, “Yerel Yönetimler” konulu konferansa katıldı.

Abone ol

İncirtepe İlköğretim Okulu 4/A, 4B, 5/C, 5/B, 5/D sınıfı öğrencilerinin, okulun konferans salonunda bir arada dinledikleri “yerel yönetimler” konulu konferansa konuşmacı olarak Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan katıldı. Konferans öncesinde sunulan “Yeni Yıl” adlı piyes ve enstrümantal flüt dinletisinin ardından, konuşmacı olarak davet edilen Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan konuşmasına kendisini tanıtarak başladı. “Adım Gürbüz Çapan... Doktorum. Esenyurt’un ilk belediye başkanıyım. Siz daha doğmamışken ben burada belediye başkanıydım” diyerek öğrencilere kendisini tanıtan Başkan Çapan, Esenyurt’un dününden bahsetti: “1989 yılında Esenyurt Belediye Başkanı seçildim. O zaman Esenyurt bir köydü. Yol yoktu, su yoktu. Esenyurt şu an hayal edemeyeceğiniz kadar eksiklik içerisindeydi. Babalarınıza sorun, size Esenyurt’un o zamanki halinden bahsetsinler. Nasıl bir değişim, nasıl bir dönüşüm yaşandığını o zaman göreceksiniz.” ”Görevim değildi” Esenyurt’un sürekli göç alan bir yer olduğunu vurgulayan Başkan Çapan, bu nedenle okul yaptırma gereğinin her zaman arttığını, görevleri olmadığı halde mevcut 20 okulun 8 tanesinin Esenyurt Belediyesi tarafından yaptırıldığını söyledi. Çapan, “Devlet Esenyurt’a iki gözle bakmayınca, ben devreye girdim. 20 okuldan 8’ini Esenyurt Belediyesi yaptırdı. Ancak yoğun göç alan bir beldedir Esenyurt... Okul ihtiyacı halen artarak devam etmekte” dedi. Yapılan hizmetlerin zaman zaman sömürüldüğünü anlatan Başkan Çapan, bir öğrencinin “Çocuk parkı sayısı neden az” sorusuna şu şekilde yanıt verdi: Çocuk parkları inşa ettik. Söküp götürdüler. Bu sorun sadece parklarla ilgili değil. Kaldırım yaptık, söküp götürdüler. Yol bir defa yapılır, bizler defalarca yol yapmak zorunda kaldık. Biz Esenyurt halkının sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını var gücümüzle karşılamaya çalıştık. Ancak bunları koruyamadık. Bize yardım edin. Cehaletle savaşalım. Parkınızı söküp götüren cehaletin peşine düşelim. Sokağınızı, mahallenizi koruyun. Ama öncelikle cehaletten... Bu sorun ancak böyle çözülür” Aile planlamasına da değinen Çapan, öğrencilere, “Ailelerinize söyleyin. Yeni bir çocuk daha yapmasınlar. Çocuk yetiştirmek, karnını doyurmak değildir. Adam gibi yetiştirmek lazım. Az nüfusla kaliteli yaşam standartları yakalamalıyız” şeklinde konuştu. Başkan Çapan, öğrencilerin okullarında bulamadıkları bir çok imkanı Belediye Kültür Merkezi’nde bulabileceklerinin altını çizdi. Çapan, yaptığı konuşma sırasında,önümüzdeki yıl belediye bünyesinde üniversiteye hazırlık kursu verileceğinin de müjdesini verdi. İşte çarpıcı sorular ve Başkan’ın yanıtları: Soru: Esenyurt’ta doğalgaz neden yok? Çapan: Bir yerde doğalgazın kullanılabilmesi için ilk önce kalorifer sistemi gerekli. Bu sistemin bir eve maliyeti 3 milyar. Babalarınız önce evlerini yaptılar. Şimdi kalorifer sistemlerini kursunlar... 2 yıl sonra Esenyurt’ta dileyen herkes böylece doğalgaz kullanabilecek. Soru: Şu anda öncelikli hedefiniz nedir? Çapan: Şehir ve insan birbirine benzer. İnsan kursağıyla değil, aklıyla mutlu olur. En büyük ütopyam “Akıllı Esenyurt” düşüdür. Geldiğimiz noktada, en büyük çabamız, beyinlerimizin buluşabileceği ortak alanlar, ortak mekanlar yaratmak... Esenyurt’u kültür kenti yapmaktır. Soru: Esenyurt’un neden ilçe olamıyor? Çapan: 94’ten beri bu konuda yoğun çalışmalarımız oluyor. Yapmıyorlar...Benimle bir ilgisi yok... Soru: Tinerciler artıyor. Bu da önemli bir sorun değil mi? Çapan: Şüphesiz... Büyük bir sorun. Devletin sosyal birimlerinin desteği gerekiyor. Uzun dönem tedavi tekrar sokağa bırakıyorlar bu insanları... Tekrar tiner kullanmaya başlıyor. Alkol, sigara, uyuşturucu, hayata kendilerini yetiremeyen insanların işidir. Kitap okuyun.. Bol bol kitap okuyun... Hayata yenik düşmez, bu tür yollara girişmezsiniz... Umudunuzu sakın kaybetmeyin. Soru: Bizim yaşlarımızdayken ne olmak istiyordunuz? Çapan: Öğretmen olmak isterdim. (Neden?) Çünkü öğretmenden başka bir meslek görmedik. Köyümüzde okul yoktu. Başka bir köyde, başka evlerde okudum ilkokulu. Hasan öğretmenim vardı. Annemize, babamıza duyduğumuz hasreti onunla giderirdik. Öğretmenlik bir modeldi benim için.