BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Oğlumun yerine beni alın

Ünlü aktör ve eski ANAP Milletvekili Ediz Hun, uyuşturucu kullanmak ve satmak suçundan ceza alan oğlu için, "Çocuklar uyuşturucu tacirlerinin hedefi" dedi.

Abone ol

Türk Sineması'nın unutulmaz jönü Ediz Hun, Yargıtay 10'uncu Dairesi'nin, genç oğlu Burak'a, "uyuşturucu kullanmak ve satmaktan" dolayı verilen 3 yıl 4 aylık mahkûmiyet kararını onamasını, "Adalet istiyorum" sözleriyle eleştirdi. Oğlunun, İstanbul'da uyuşturucuya kurban giden üniversite öğrencisi Selen Atılgan'la aynı lise ve üniversitede eğitim gördüğünü söyleyen Hun, "O çocuğu uzaktan tanıyoruz. Ailesinin yerinde olmak istemezdim"dedi. İşte, "baba" Ediz Hun'un fırtınalar esen yüreğinden yansıyan düşünceler: "CEZAEVİNE BEN GİREYİM" "Oğlum, başarılı bir öğrencidir. Kızım ve oğlum iyi bir eğitim görsün, diye büyük bir çaba harcadım. Burak, ablası gibi İstanbul Işık Lisesi'nden mezun oldu ve Bilkent Üniversitesi'nde hazırlık okudu. 2000-2001 yılında ise aynı üniversitenin İletişim Fakültesi'ne devam etti. Üniversite okurken, polis operasyonu ile 'uyuşturucu kullanmak ve satmak' sucundan gözaltına alındı. Dayanak ise Narkotik Şube'ye çalışan 'x ajan'ın açıklamaları. Polis, operasyondan hemen sonra, çocuğun üzerinden çıkan hapları, 'x ajan'a vermiş. 'Babanın itibarı zedelenir, satmayı kabul et' demişler.Bu baskıyla suçlamaları kabul etmiş. Yani, 'babamı çağırın, avukat istiyorum' diyememiş. Bu olaydan sonra, Burak, mahkeme koridorlarıyla tanıştı. Haliyle biz de tanıştık. Arkadaş gibi konuştuk. Her şeyi anlattı. . Hacettepe'de psikolojik terapi gördü ve eğitimine devam etmek için yurtdışına çıktı. Cumartesi, Pazar günleri arkadaşlarıyla, eskiden, 'pavyon' dediğimiz, şimdiki ismi ise, 'gece kulübü' olan mekanlarda eğlenmeye gidiyormuş. Kendisi ve arkadaşları, bu eğlencelerde, sabaha kadar ayık kalmak için hap kullanıyormuş. Bir süre sonra hapın sıkıntısından kurtulmak için, milyarlar verdiğimiz üniversitenin sağlık bölümünden yardım istemiş. Dönüp bakmamışlar bile. Bizim çocuk sahipli, bir de sahipsizlerin halini düşünün. Yok böyle bir sistem. 60 yaşındayım ve evladımın yerine ben cezaevine girmek istiyorum. Gazetenizde, 'eski bir milletvekilinin hayalidir bu' diye belirtin lütfen." "TACİRLER ÇOCUKLARIMIZIN PEŞİNDE" Oğlunun büyük bir komplonunun kurbanı olduğunu belirten İstanbul eski Milletvekili Ediz Hun, "Üzerine atılan suçlamalar çok ağır. Kimliği açıklanmayan bir muhbirin ihbarı üzerine oğlum hakkında dava açıldı. Yargılama sırasında defalarca bu muhbirin kim olduğunun açıklanması ve araştırılmasını istedik. Ancak açıklanmadı. Avrupa Birliği ülkelerinde kimliği belirlenemeyen bir muhbirin ihbarıyla yapılan soruşturmalar, inandırıcı kabul edilmiyor. 'x muhbir' diye tabir edilen uygulama yalnız bizim ülkemizde var. Bu nedenle mahkumiyet kararını istemeyerek de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğim. Sigara bile içmeyen bir çocuğu, mahkum ettiler. Hakim olmak için, yalnız hukuk eğitimi yeterli değildir, psikoloji eğitimi almaları da gerekir. Adnan Menderes'i hükümette olduğu için idama mahkum edenler, Tayyip Erdoğan'ı şiir okuduğu için mahkum edenler de aynı zihniyetin ürünü. Şöhretin bedelini ödüyoruz" dedi. 22 yaşındaki oğlu Burak'ın Avustralya'da eğitim gördüğünü de söyleyen Hun, sözlerine şöyle devam etti: "Burak, saf bir çocuktur. Bilindiği gibi, uyuşturucu tacirleri saf ve yakışıklı çocukları kendilerine hedef seçerler. Şimdilik, Türkiye'ye dönüp, dönmeyeceği belli değil. AİHM'ye gideceğiz, daha sonra ne yapacağımıza karar veririz. Kararı kabul etmem mümkün değil." DAVANIN SEYRİ Burak Hun hakkında, "uyuşturucu kullanmak ve satmak" suçundan Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada Burak Hun'un sadece "Uyuşturucu kullanmak" suçunu işlediğine ve beraatine karar verilmişti. Karar temyiz edilince, Yargıtay 10. Daire, mahkemenin beraat kararını oybirliği ile bozdu. Yargıtay'ın bozma kararında Burak Hun'un uyuşturucu madde kullandığını ikrar ettiğini kaydederek cezalandırılması istemişti. Bozma kararı üzerine ikinci kez yargılama yapan ve bozma kararına uyan mahkeme, Hun'u, "Uyuşturucu madde kullanma ve satmak" suçunun alt sınırından 4 yıl hapse mahkum etti ve daha sonra bu cezayı indirim uygulayarak, 3 yıl 4 aya indirdi. İkinci kez davayı görüşen Yargıtay 10. Dairesi Burak Hun'un mahkumiyet kararını onadı. Burak Hun, Türkiye'ye gelirse, İnfaz Yasası'na göre 1.5 yıl cezaevinde kalacak. "SELEN'E DE ÇOK ÜZÜLDÜM" Geçtiğimiz hafta Beykoz'da ömrünün baharında uyuşturucu kurban giden Yeditepe Üniversitesi öğrencisi Selen Atılgan'ın oğlu Burak ile aynı "güzergahtan" geçtiğini anlatan ANAP eski Milletvekili Ediz Hun, yürekleri sızlatan sözlerini şöyle sürdürdü: "Selen'de Önce Işık Lisesi, sonra Bilkent Üniversitesi'ne gitti... Şimdi mezarda. Birbirlerini uzaktan tanıyorlar. Kendimi Selen'in babası yerine yerine koydum ve kahroldum. Biz, Burak'ı uyuşturucu belasından uzak kalsın diye, yurtdışına gönderdik. Selen'in ailesi ise kaydını Yeditepe'ye aldırmış. Selen'in akıbetini düşününce, ne kadar doğru bir adım attığımızı görüyorum. Yazık, günah."