BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,66
ALTIN 2.954,89
HABER /  POLİTİKA

Öğle ORTA ŞEKER

Beyaz Saray'da her yemeğin bir anlamı var. Gül'e öğle yemeği verildi, bu "orta şeker"de bir önemin göstergesi.

Abone ol İNTERNETHABER

Türkiye'nin gözü Beyaz Saray'daki buluşmadaydı. 12 yıl aradan sonra Cumhurbaşkanı düzeyindeki ziyaret dikkat çekiciydi. Verilen öğle yemeği ise Gül'e ve Türkiye'ye verilen değerin göstergesiydi.

ABD Başkanı George Bush, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ofisinde ağırladı. 40 dakikalık görüşmeden sonra da öğle yemeği verdi.

Beyaz Saray'da her yemeğin özel bir manası var. Bu yemek randevuları konuğa ve elbette temsil ettiği ülkeye verilen önemin de göstergesi...

ÖĞLE YEMEĞİ: ABD Başkanı bir ülkenin liderine resmi görüşme sonrasında öğle yemeği veriyorsa, bu o ülkeye ve ziyarete çok önem verdiğini gösteriyor. Yaz ayıysa yemek oval ofisin arkasındaki bahçede, değilse iç mekanda veriliyor. Türkiye'den giden liderler bir çok kez öğle yemeğinde ağırlandı.

ÇALIŞMA ZİYARETİ: Bunun dışında Beyaz Saray'da bir de çalışma ziyareti yer alıyor. Bu durumda resmi protokol uygulanıyor ve yemek verilmiyor. ABD'nin önemsiz bulduğu konuklar genellikle bu çalışma ziyaretleri ile ağırlanıyor. Görüşme süresi de çok kısıtlı tutuluyor.

AKŞAM YEMEĞİ: ABD Başkanı en önemli konuklarını ise akşam yemeğinde ağırlıyor. Bugüne kadar Türkiye'den hiç bir lider Beyaz Saray'da akşam yemeğinde ağırlanmadı.

ÖZEL ÇİFTLİK EVİ: Akşam yemeğinden çok daha önemli olan ve güçlü kişisel ilişkilerin göstergesi sayılan ağırlama şekli ise Teksas'daki özel çiftlik evi... Bush, burada bir çok kez İngiltere, İsrail, İtalya ve Fransa cumhurbaşkanı ve başbakanları ağırladı. Tahmin edeceğiniz gibi bu ülkeler arasında Türkiye hiç bir zaman yer almadı. Baba Bush ile çok yakın ilişkiler kuran Özal da buna dahil...

ABD'Yİ ZİYARET EDEN TÜRK LİDERLER

Türkiye'nin Washington eski büyükelçisi Nüzhet Kandemir, bir çok Beyaz Saray görüşmesinin yakın tanıdığı... İzlenimleri de ilginç;

Protokole en bağlı lider: Parti lideri olarak Türkeş ve Erbakan. Her ikisi de “Biz parti başkanıyız, istediğimizi yaparız” demeyecek, devlet terbiyesine sahip insanlardı. Erbakan, özellikle ABD ziyaretlerine mutlaka Abdullah Gül’le birlikte gelirdi ve ayrılmaz ikiz gibi olurlardı.

En rahat davranan: Tansu Çiller’di. ABD’de uzun yıllar bulunduğu için daha rahat hareket ederdi. Protokole de pek bakmazdı. Daha önce devlette çalışmadığı için, tutumu da ona göre değişikti. Özal da çok rahattı, ama bürokratik kaidelere uyardı.

En çok ilgi gören: İlk başlarda Çiller’di. Amerika’da Çiller’e gerçekten çok büyük önem verdiler. Kadın olması, ABD’de okumuş olması, havası... Bunlar Amerikalıları çok etkiledi. Fakat en fazla isim bırakan da Özal’dır. Sokakta bile Türkiye dediğiniz zaman, “Aaaa, I know Turkey... Ozal, Ozal!” derlerdi. Bu da bir gerçek.