ODTÜ rektöründen yol için flaş açıklama

ODTÜ son günlerde yol tartışmaları gündemde. Rektör bugün açıklama yaptı ve Melih Gökçek'e imalı bir sözle dokundurdu.

ODTÜ Rektörü Prof. DR. Ahmet Acar, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile üniversite arasında yaşanan yol anlaşmazlığı konusunda konuştu. Acar, "Belediye Başkanı'nın ilerde farklı yerleri de talep etmesinden endişe ediyoruz." dedi.

Acar, ODTÜ'nün itirazının yola değil, yasal süreç beklenmeden "izinsiz ve habersiz" üniversite yerleşkesine girilmesi ve "ODTÜ'nün diktiği ağaçların kesilmesi" olduğunu vurguladı.

GÖLÜ DE ALIR MI?

Acar, "Belediye Başkanı'nın ilerde üniversiteden farklı yerleri de talep etmesinden endişe ediyoruz. Çünkü kendisi daha önce yaptığı açıklamalarda, ODTÜ arazisinin yüzde 40'ını ve gölü alacağını ifade etmişti" dedi.

Rektör Acar, ODTÜ yönetiminin Ankara'nın ulaşımına katkısı olması açısından üniversitenin 20 yıl önce bu yol için onayı verdiğini hatırlatarak, itiraz ettikleri noktaları şöyle özetledi;

"İTİRAZIMIZ OLDU-BİTİYE"

-Yasal süreç tamamlanmadan bir oldu bitti yapılması, habersiz ve izinsiz olarak üniversite arazisine girilmesi.

-ODTÜ'nün diktiği ağaçların izin almadan kesilmesi.

"BU PARA TARTIŞMASI DEĞİL"

Rektör Acar, ODTÜ'nün Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin kesilen ağaçların bedeli olarak ODTÜ hesabına yatırılan paranın iade edilmesi konusunda ise, "bu, para tartışması değil. Bizim arazimize izin almadan girilmesi. Zaten süreç tamamlanmadan o para da bizim değildir" diye konuştu.

KONUŞMALARI ÇARPITIYOR

Yol konusunun, diyalogla, ilgililer arasında görüşmeyle çözülmesini istediklerini ifade eden Acar, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Başbakanlık Müsteşarı, İçişleri Bakanı, Emniyet yetkilileri ve 5 yıldır rektörüm, ilk defa Büyükşehir Belediyesi Başkanı ile de bir araya geldik. Bu da Cumhurbaşkanımızın talimatıyla oldu. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri'nin de bulunduğu toplantıda süreci, problemleri nasıl aşabileceğimizi konuştuk. Şimdiye kadar böyle bir ortamı çok uygun görmemiştim. Açıkçası, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı ile konuşulduğu zaman konuları çarpıtabileceğinden korkuyordum ve bu sabahki gazete haberlerinden de bunun ne kadar doğru olduğunu anlıyorum şimdi. İkinci görüşmemiz yine İçişleri Bakanı'nın davetiyle yapılan bir koordinasyon toplantısında oldu. Sayın Belediye Başkanı'nın geleceğinden haberim yoktu. Orada da aynı şeyler konuşuldu. Toplantıda, ODTÜ olarak yolun açılmasına itirazımızın olmadığını ama itirazı olan başka çevrelerin bulunduğunu, çatışma olmadan bunu çözmenin yollarını aramamız gerektiğini anlattık. İkincisi de herhangi şekilde oldu bittiye getirilmesin istedik. Dolayısıyla Sayın Gökçek ile bu iki toplantının dışında hiçbir görüşmem olmamıştır ve toplantılarda ne konuşulduğu o kişilerin de bilgisindedir."

İZNİMİZ OLMADAN AĞAÇLARI KESTİLER

Yasal süreç tamamlanmadan araziye girilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Acar, "ODTÜ'nün mülkiyetinde olan ve üniversitenin diktiği ağaçların üniversiteden izin almadan kesilip yok edilmesi, hem İmar hem de Orman yasalarına aykırı. Ayrıca iznimiz olsa bile herhangi ağacın kesilmesi için Orman Bakanlığının izni gerekiyor, bakanlık yetkililerinin gelip ağaçları damgalaması gerekiyor, kesilecekler ve nakledilecekler olmak üzere. Bu süreç tamamlanmadan ağaçların kesilmesi Orman Yasası'na da aykırıdır" şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTEYİ RENCİDE ETTİ

ODTÜ'nün sorumluluk ve iyi niyetle, kişi ve kurumlara azami saygı içinde yürüttüğü bu yasal sürecin tamamlanmasını beklerken, üniversiteyi rencide eden hukuksuz bir müdahaleyle karşılaştığını savunan Acar, şunları kaydetti:

-"Ankara Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin, bayram tatilinin sürdüğü 18 Ekim Cuma günü saat 21.15 civarında bir gece baskınıyla çitlerimizi yıkarak yerleşkemize girmesi, onaylanan plana yasal itiraz süresi tamamlanmadan bir oldu bittiyle yol inşaatına başlayarak güzergahtaki 3 binden fazla ağacı bir gecede yok etmesi art niyetli bir davranış ve hukuksuzluk örneğidir. Üniversitemizin hak ve hukukunu hiçe sayarak yapılan bu tecavüz, koruma amaçlı imar planının kesinleşmesi sürecini ciddi şekilde sekteye uğratmış ve muhatap olduğumuz kurumların inandırıcılıklarını zedelemiştir. Bu tutumu sergileyen bir kurumun bundan sonraki ilişkilerimizde de iyi niyet ve hukuk kuralları içinde hareket edeceği konusundaki ümitlerimiz de ortadan kalkmıştır."

"Yerleşkemizde bulunan bu fiziki şiddeti kınıyoruz" ifadesini kullanan Acar, üniversite senatosunun, her türlü yasal sürecin derhal başlatılmasına ve sonuna kadar takipçisi olunmasına karar verdiğini bildirdi.