ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, Güneydoğu'daki operasyonların sona erdirilmesi talebiyle 1128 akademisyenin imzaladığı "Suça ortak olmayacağız" bildirgesiyle ilgili açıklama yaptı.
Abone olBildiri konusunda uzmanlardan hukuki mütalaa istediklerini belirten Ahmet Acar, mütalaa yönünde yapılması gereken bir şey olduğunda değerlendireceklerini belirtti.
"Üniversitelerin özerkleştikçe başarıya kavuşacağını" vurgulayan Acar, "Mevcut yönetim sisteminin, devlet üniversitelerine yeterli düzeyde özerklik tanıdığını söylemek mümkün değil" diye konuştu.
"HESAP VERİYORUZ VE VERMEYE DE HAZIRIZ"
Yeni Yüzyıl'dan Tuğçe Köksal'a konuşan Acar, şunları söyledi:
"Üniversite özerklik göstergelerinde OECD ortalamalarının çok altındayız. Avrupa Üniversiteler Birliği’nin son raporlarında, karşılaştırmalı olarak Türkiye üniversite özerkliği sıralamalarında sürekli olarak alt sıralarda yer alıyor. Bir araştırma üniversitesi olarak misyonumuza uygun stratejileri uygulamaya sokabilmek, daha etkili olabilmek için özerkliğe ihtiyaç duyuyoruz. Tabii ki kullandığımız kaynakların ve yetkinin karşılığında, topluma ve bilime katkı vermekle sorumluyuz; bu yönde hesap veriyoruz ve vermeye de hazırız.”
Aralık ayında yaşanan Dağıtık Servis Kesintisi (DDoS) saldırısına ilişkin, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) sundukları raporla ilgili resmi cevap beklediklerini söyledi. ODTÜ’nün kontrolündeki ‘internet ağına’ değinen Acar, “BTK’nın bizden DDoS saldırısıyla ilgili istediği raporu bir ay önce sunduk. Raporun değerlendirilmesini ve resmi bir cevap verilmesini bekliyoruz. Eğer ODTÜ’nün de bir eksiği veya sorumluluğu varsa bunu bilmek ve gerekli adımları atmak isteriz. ODTÜ’nün adına ve topluma karşı sorumluluğumuza sahip çıkmak durumundayız” dedi.
"SİYASİ MÜDAHALEYE KAPALI OLMALI"
Alan sisteminin BTK’ya devredilmesiyle ilgili yapılan açıklamalara da değinen Acar, “Konuyla ilgili önce bir yasa, sonra da bir yönetmelik çıktı. Yönetmelikle, ODTÜ olarak geliştirdiğimiz Alan Adı sistemini BTK’ya devretmemiz yönünde bir düzenleme geldi. Fakat bu devir şekli yasal açıdan sorunlu olduğu için, itiraz ettik ve dava sonunda Danıştay’a kadar gitti. Danıştay da yönetmeliğin itiraz ettiğimiz bir maddesini iptal etti. Bütün bu süreçte, devir işlemini belli koşullarla yapabileceğimizi ilettik, bugün de aynı teklifimiz geçerli. Uluslararası Alan Adı sistemini yöneten kurumların bize verdiği yetkiler ve sorumluklar var. ODTÜ olarak duyarlılığımız ve sorumluluğumuz, sadece teknik açıdan süreklilik değil, sistemin bağımsız ve her türlü siyasi bir müdahaleye karşı korunması da çok önemli” dedi.
"TEKTİPLEŞME TEKNOLOJİYE ZARAR VERİYOR"
Türkiye’nin araştırma çalışmalarında tektipleşmeye itildiğini belirten Acar, “Akademik, idari kadro tahsisinden, kaynak dağıtımından, özerklik açısından üniversiteler ‘tek tipleşme’ye itiliyor. Öğretim üyesi kadroları sadece öğrenci sayısına göre verildiğinde, lisansüstü eğitim, bilimsel araştırma, bilgi transferi ve sanayi işbirliği anlamında üniversiteler yalnız bırakılmış oluyor. ODTÜ gibi üniversitelerin ülke için çok önemli katkısı, öğretim üyesi ve araştırmacı yetiştirmek. Çünkü hem üniversitelerin öğretim üyesine, hem de sanayinin araştırmacıya çok ihtiyacı var. Araştırma üniversiteleri desteklenmeyince, katma değeri yüksek olan sektörlerimiz, ülke olarak inovasyon ve teknoloji temelinde rekabet gücümüz istediğimiz kadar hızlı gelişmiyor” ifadelerini kullandı.