BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

ÖDP'nin seçim yasağı devam ediyor

YSK'nın ÖDP'ye ilişkin partiyi seçimlerin dışında bırakan kararının değişmeyeceği anlaşılıyor. Parti genel başkanı Alper Taş'a son durumu sorduk.

Abone ol

Yüksek Seçim Kurulu'nun dün Barış ve Demokrasi Partisi'nin desteklediği 6 bağımsız adaya ilişkin vetosunu geri çekmesi, seçim krizinin çözülmekte olduğunu düşündürmüştü.

Ancak bu krizin bir parçasını oluşturan Özgürlük ve Demokrasi Partisi'nin seçimlerin dışında kalacağı kararının değişmeyeceği anlaşılıyor.

YSK'nın ilk incelemesinde ÖDP'nin bazı adaylarının da askerlik beyanı, adli sicil kaydı ve memnu hakların iadesi sorunları olduğu belirtilmişti.

Dolayısıyla, iller toplamının en az yarısında Milletvekili Seçim Kanunu'nun 14. maddesi tarafından öngörülen sayıda aday gösteremeyen partinin, seçime katılma hakkını kaybettiği açıklanmıştı.

ÖDP genel başkanı Alper Taş'a YSK'nın ilk incelemesini ve partinin karşı karşıya olduğu son durumu sorduk:


Alper Taş: YSK bizim seçime girme hakkımızı askerlik belgeleri eksikliği dolayısıyla geri çevirdi. Yalnız şunu söylememiz gerekiyor, bu askerlik belgesi meselesi aslında süreye tabi olmayan bir mesele çünkü YSK'nın elinde TC kimlik numaralarımız var. Ayrıca YSK ulusal yargı ağına bağlı. Yani istenen arkadaşlarımızın sabıka ve askerlik belgeleri çıkartılabilir. Bunun örneği de var, mesela Gültan Kışanak'ın kızlık soyadından yola çıkarak adli sicilini çıkardılar.

Yani bir askerlik belgesi meselesinden dolayı seçime girme hakkı kazanmış bir partinin bu hakkının engellenmesini sorun yapıyoruz. Bu konudaki itirazımızın kabul edilmesi gerektiğini savunuyoruz.

BBC Türkçe: Bağımsız adaylara tanınan sürede siz de eksik belgelerinizi teslim ettiniz mi yoksa başka bir itiraz süreci mi söz konusu oldu?

Alper Taş: Bu konuda bir yanlış anlaşılma oldu YSK ile bu işi yürüten arkadaşlarımız arasında. 14 Nisan'da YSK tüm partilere eksik belgelerle ilgili bir yazı gönderiyor, bize de göndermişler. Yazıda tek tek isimler sayılıyor, memnu hakkı sorunu olanlar, sabıka kaydı sorunu olanlanlar ve askerlik olanlar diye. Bizim bu arkadaşlarımız listedeki eksiklerin giderilmesi için çalışma yürütüyorlar ve askerlik belgesi olanlar derken, kast edilen belgesi olmayanlar diye düşünüyorlar. Fakat YSK askerlik belgesi olmayanların ismini yazması gerekirken, olanların ismini yazmış. Dolayısıyla, böyle bir yanlış anlaşılma oluyor, bizim arkadaşlar belgesi olanların belgelerini tekrar gönderiyor.16 Nisan'da YSK'ya bütün evraklarla gittiğimizde görevliler askerlik belgelerinin hala eksik olduğunu söylüyor.

Daha önceki seçimlerde askerlik belgesi istenmemişti aslında ama bu kez istediler. Biraz süre istedik kendilerinden, bir gün verirlerse, eksik belgeleri toplayacağımızı söyledik. Bu süreyi kabul etmediler esasen ve düşürdüler.

Daha sonraki süreçte YSK bağımsızlara bir yol öneriyor, tarih geçti ama eksik evraklarınızı getirirseniz durumu gözetiriz diye. Biz de itiraz dilekçemizi vermiştik zaten. Dolayısıyla, tüm adaylarımızın askerlik belgelerini ilettik ve bu itirazda bulunduk. Bizim de hakkımızın temin edilmesini istedik. Bizim burada dikkat çekmek istediğimiz nokta şu: şeçime girme hakkını elde etmiş bir partiyiz, bu kolay kolay elimizden alınmasın. YSK'nın demokrasi açısından kolaylaştırıcı bir rol oynaması gerekiyor. Söylediğimiz budur.

BBC Türkçe: YSK önce iki ayrı karar açıkladı, biri ÖDP, biri de bağımsız adaylar için. Ancak dün yalnızca bağımsız adaylarla ilgili karar açıklandı. Siz itirazınızın reddedildiğini neye dayanarak söylüyorsunuz?

Alper Taş: Dün akşam biz de bekledik sonucu. Bize yazılı bir bildirimde bulunmadılar ama sözlü olarak süreyi geçirdiğimizi, evrakları incelemediklerini ve kararı bugün ya da yarın tebliğ edeceklerini söylediler. Yani bize şifaen seçime giremeyeceğimizi söylediler.

Biz de bu durumu doğru bulmadığımızı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.

Türkiye'de seçime katılma hakkını elde etmek kolay değil ve bunun da eksik evraklar nedeniyle elimizden alınması doğru değil.

Tabi burada bu yasaların da tartışılması gerekiyor. Sonuçta AB ve Avrupa normlarından bahsediyoruz, Avrupa'da seçime katılmak için kimlik beyanı ve taahhütname yetiyor. Ama bizden sabıka kaydı, askerlik belgesi...

Aslında bunlar gerekçe değil. YSK bizim seçime girme hakkımızı sağlayabilirdi ama sağlamadı. Bir takdirde bulundu ve biz bunu benimsemiyoruz. Bu kararı AİHM'e de taşımayı düşünüyoruz.