BIST 9.109
DOLAR 34,24
EURO 37,63
ALTIN 2.921,56

Odessa'da bayram sabahı

Köstence’den saban erken hareket etmenin faydasını eski atasözümüzden biliyoruz:

-Erkek kalkan yol alır!

Amacımız Romanya-Moldova-Ukrayna sınırlarının neredeyse kesiştiği Galati bölgesine erkeden ulaşıp olayı problemlere zaman tahsis edebilmek.

Yolumuzun üzerinde tarihimizden izler bulunuyor.

Babadağ Kasabası’nda Sarı Saltuk Türbesi, Gazi Ali Paşa Camii ve Türbesi var.

Bir köy irisi kasaba olan Babadağ’da cami avlusunda Arif Reip’i görüp tanışınca monoton kasabaya renk geliyor. Romanya’da bir devlet kooperatifinde 42 yıl kesintisiz çalıştıktan sonra emekli olan Arif Abi eski rejime karşı vefa duygularını ifade ederken kıyaslama da yapıyor:

-Biz Türklere burada iyi davrandılar hep… Sünnetimize, bayramımıza, namazımıza karışmadılar. Yukarda Allah var Romanya devletinden hiçbir kötülük görmedik. Bulgarlar gibi yapmadılar.

Arif Abi ile yarenlik ederken yanımıza Alexi Aneste geliyor:

-Biz Rumlar burada 40 kişiyiz!

Babadağ’da Osmanlılardan arta kalan 160 Türk, 40 Rum, 10 tatar ve 2000 Müslüman Roman yaşıyor. Hepsi ayrı değerde… Akdeniz Orkidesi gibi tane ile sayılabiliyorlar!

Bizim kafile otobüse doluşmuş halde beni beklerken Arif Abi’nin ısrarla “beni adaşımla tanıştır” dediği Arif Aşçı’nın küçük kentin sokaklarında iyi bir kare fotoğrafın peşinde izini kaybettirdiğini öğreniyoruz.

Alexi otobüsün mikrofonunu eline alıp kafileyi Türkçe selamlıyor:

-Üsküdar’a gider iken aldı da bir yagmuuurrrr/ Katibimin setresi uzun yeteği çamuuuur!

Alkış tufanından sonra öğreniyoruz ki, üstat kasabanın folklor ekibinin şefi ve kariyerinde Selçuk Festivali’nde alınmış iki “Altın Artemis” ödülü bulunuyor.

Arif Aşçı geliyor, Arif Reip adaşını tanımıyor ama özlemle kucaklıyor.

Arif Aşçı’nın günü bu kadar kısmetli geçmeyecek. Birazdan Moldova sınırından yarım saatlik yol için transit geçiş izni verilmiyor ve biz bütün Moldova sınırını dışından dolaşarak Ukrayna’ya kuzeyden girmek zorunda kalıyoruz. Bu keleğin “yol karşılığı” ise ekstradan 1.300 km yol anlamına geliyor.

Ama bu daha iyi haberler dairesinin servisi…

Bir de kötüsü var: Önce Arif Aşçı’nın sokak köpeği sevgisi kendisine iki sivri diş olarak dönüyor, bir de dörtlü kuduz aşı seti takdim ediyor Jules Verne yolculuğu bu bölümde…

Ukrayna sınırda ise o kadar içten karşılanıyoruz ki, bizi bırakmak istemiyorlar. Tam 4 saat 17 dakikada kurtuluyoruz sınırı zaptiyelerinin elinden…

Evraklarımızda hiçbir eksiklik olmaması tamamen bize ait bir fazlalık.

Dünyanın her yerinde sınır, gümrük görevlileri aynı anne babanın evlatları gibi ellerine düşenlere karşı hiçbir bürokratik zulmü esirgemezler.

Sabah yola çıkıp tam 24 saat sonra Odessa’ya girdiğimizde Belediye Başkan Yardımcısı Tatyana Topemeva ile Türkiye Başkonsolosu Murat Taner Odessa medyasını tam kadro olarak çağırmış basın toplantısına başlamışlardı.

Aynı akşam Çarlık döneminden kalan eski bir saray olan Edebiyat Müzesi’nde enfes bir konser ortamı hazırlamışlardı. Türkiyeli “Üç Kadın” Odessa’nın sanatla aşırı derece haşır neşir ortamına çok yakışan bir konserle Karadeniz’in sahillerini birbirine bağlamayı bildiler.
 
Bayramın ilk günü Kadeniz kıyısına yeniden ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Herkese Odessa’dan mutlu bayramlar.