BIST 9.663
DOLAR 34,00
EURO 37,85
ALTIN 2.817,66
HABER /  GÜNCEL

Oda TV operasyonunda 5 gözaltı

Oda TV'de arama yapılıyor. İnternet sitesinin binasında ve Soner Yalçın'ın evinde arama yapan polis Yalçın'ı gözaltına aldı!Ergenekon operasyonunda polis dün Soner Yalçın'ın kapısını çaldı, gözaltına aldı!

Abone ol

Ergenekon soruşturması kapsamında polis dün Soner Yalçın'ın kapısını çaldı. Polis, Oda TV haber sitesinin merkezi olmak üzere 5 ayrı yerde saat operasyon düzenledi.Hürriyet yazarı ve Oda TV internet sitesi sahibi Soner Yalçın ise dün akşam saatlerinde gözaltına alındı.

Dün sabah saat 06.00'da başlayan aramalar bu gece yarısı saat 03.00 sıralarında tamamlandı. Polis arama kapsamında bazı evraklara el koydu. Bu esnada Odatv'de görevli olduğu belirtilen Ayhan Bozkurt isimli şahsın göz altına alındığı bildirildi.


“Ergenekon” soruşturması kapsamında gazeteci yazar Soner Yalçın , Barış Terkoğlu, Ayhan Bozkurt ve Barış Pelivan, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne getirilmeden önce sağlık kontrolünden geçirildi.

Organize Suçlar Şubesi ve Bilişim Suçları Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Odatv'nin merkezinde ve yöneticisi Soner Yalçın ile Barış Terkoğlu, Ayhan Bozkurt ve Barış Pelivan'ın ev ile iş yerlerinde yapılan aramalarda çok sayıda belge ve dokümana el konuldu. Bazı bilgisayarlar da incelenmek üzere Bilişim Suçları Şube Müdürlüğüne götürüldü.

TERKOĞLU'NUN EVİNDE ARAMA

Bu sabah erken saatlerinden itibaren Odatv yönetiminden Soner Yalçın, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun evinde arama yapıldı.
Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün “Ergenekon” soruşturması kapsamındaki talebi üzerine, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı doğrultusunda, internet yayını yapan Odatv'nin merkezinde ve yöneticisi Soner Yalçın ile Barış Terkoğlu, Ayhan Bozkurt, Barış Pehlivan'ın ev ve iş yerlerinde arama yapıldı. Bu arada, mahkeme, Yalçın, Terkoğlu, Bozkurt ve Pehlivan'ın gözaltına alınmasına karar verdi.

CHP’Lİ VEKİL ÇETİN SOYSAL, YALÇIN İLE GÖRÜŞTÜ
 
CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Çetin Soysal, öğle saatlerinde Soner Yalçın’ın evine geldi. Kapıda bekleyen polis memurlarına milletvekili kimliğini gösteren Çetin Soysal, içeriden alınan izin üzerine villaya girdi. Yaklaşık yarım saat sonra Soner Yalçın’ın evinden ayrılan Çetin Soysal gazetecilerin sorularını yanıtladı. Soner Yalçın ile sabah saatlerinde arama başladıktan sonra da yüz yüze görüştüğünü ifade eden Çetin Soysal, "Soner Yalçın’ın morali son derece yerinde" dedi.

KILIÇDAROĞLU GÖREVLENDİRDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun operasyondan haberdar olduğunu aktaran Çetin Soysal, "Beni o görevlendirdi. Onun görevlendirmesi sonucu buradayım. Kendisi de gelişmeleri yakinen izliyor. İçerde aramalar devam ediyor. Ne aradıkları belli değil. Hakkında yakalama olan diğer isimler de aynı süreci yaşıyor" diye konuştu.

YENİ KURULACAK KANALIN BAŞINA GEÇECEKTİ

Yalçın'ın tüm Türkiye tarafından tanınan bir gazeteci olduğunu kaydeden Soysal, ''Yeni bir televizyon kanalı kurulma aşamasındaydı, bu kanalın Genel Yayın Yönetmeni Soner Yalçın olacaktı. Son derece endişeliyiz. Aklımızda birçok soru işareti var. Bu sıkıntılı süreçler her geçen gün gördüğünüz üzere artıyor. Bu olaylar bugüne ait bir şey değil uzun süredir devam ediyor'' diye konuştu.

BEDEL ÖDENECEKSE ÖDEMEYE HAZIRIM

Soysal, Yalçın ile görüştüğünü ve sağlık durumunun iyi olduğunu da ifade ederek, ''Soner Yalçın'ın bir çağrısı var mı?'' sorusu üzerine de, ''Bir bedel ödenecekse öderiz. Yazdıklarımın ve yaptıklarımın hepsinin arkasındayım'' dediğini bildirdi.

AVUKATI KONUŞTU

Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun avukatı Serkan Günel aramayla ilgili yaptığı açıklamada "Salonda toplanmışlar, kitaplıklardan itibaren başladılar aramaya. Arama kararını gösterdiler. Evde Barış Terkoğlu ve eşi var. Ergenekon terör örgütü üyeliği ve bu kapsamda halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçlaması var" diye konuştu.
Polis ekiplerinin araması devam ediyor.

SONER YALÇIN'IN EVİNE GELEN GAZETECİLER İÇERİYE ALINMADI

Zaman zaman villanın dışına çıkan polislerin, içeriye çuvallar götürdüğü görüldü. Yalçın'ın gazeteci arkadaşları Hakan Aygün ve Oray Eğin villanın önüne gelerek bilgi almaya çalıştı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hakan Aygün, "Sanırım bir yayınla ilgili. Umarım öyledir" diye konuştu. Aygün, Soner Yalçın'la ilgili ulusalararası gazetecilik örgütlerinin de harekete geçtiğini söyledi. Aygün içeride Soner Yalçın'ın eski eşi Avukat Feza Yalçın'ın da bulunduğu bilgisini verdi. Bu arada CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal da villaya geldi. Soner Yalçın'la sabah yüzyüze görüştüğünü söyleyen Soysal, daha sonra da aramaların yapıldığı villaya girdi.



BASKINI GETİREN O HABER
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...

[PAGE]



Sabah saatlerinde evinde arama yapılan ve hakkında gözaltı kararı verilen isimlerden ODATV Haber Müdürü Barış Terkoğlu dün 'Bu görüntüler Ergenekon Davası'nın kaderini değiştirecek' başlıklı son yazısında şunları kaydetmişti...

Yarbay Mustafa Dönmez, Zir Vadisi 'nde bulunan askeri mühimmatın sorumlusu olarak 2 yıldan beri tutuklu. Ergenekon üyesi olmakla suçlanıyor. Dönmez bugün savunma yapmaya başlayacak.

Yarbay Dönmez'le ilgili önemli bilgiler verelim ...

SAKINCALI PİYADE

Yarbay Mustafa Dönmez, TSK 'nın içindeki "sakıncalı piyade"lerden. 68 kuşağından gelen bir babanın çocuğu olan Dönmez, 1980 'de ODTÜ'de öğrenciydi. Üniversitede sol görüşe yakın olan Dönmez, bir eylemde yaralandı. Bundan sonra okulu bıraktı. Ailesinin desteği ile Kara Harp Okulu sınavlarına girdi. Sınavda 6. oldu. Harp Okulu 'na girdi ve 1985 yılında mezun oldu.

Mustafa Dönmez, muharip değildi. Karargahta görev yapıyordu. Tutuklandığında "ikmal subayı " olan Dönmez, bugüne kadar milyonlarca liralık satın alma gerçekleştirdi ve bilinen usulsüzlüğü olmadı. Aziz Nesin'den Attila İlhan 'a kadar pek çok isimle tanışıklığı olan Dönmez 'in kendisinin de pek çok dergi de yazısı çıktı. Dönmez 'in son yazısının başlığı "Mustafa Kemal ve Tam Bağımsız Türkiye."

Dönmez'in yazdığı dergi, tutuklanmasının ardından kapatıldı. Peki Dönmez'in başına bunların gelmesini sağlayan başka bir özelliği var mı?

TSK'DAKİ CEMAATE KARŞI

Mustafa Dönmez, orduda cemaate karşı kişiliği ile biliniyor. Cemaate mensup pek çok subayı deşifre eden Dönmez, TSK içinde mevcut yapılanmanın ev toplantıları ile örgütlendiğini ortaya çıkardı. Cemaate alternatif olarak TSK 'da kültür çalışmaları yapan Dönmez 'in hayatı 2009 yılının Ocak ayında önce Sapanca 'daki yazlık evinde, ardından da orada bulunan bir kroki aracılığıyla Zir Vadisi 'nde askeri mühimmat bulunduğu iddiasıyla değişti. Dönmez bu nedenle tutuklandı.

Şimdi size Dönmez'in adının gündeme gelmesine neden olan Zir Vadisi kazılarıyla ilgili görüntü izletelim ...

AMERİKALILAR KURS VERDİ

İlki Zir Vadisi'nde bulunan bir mühimmat ile ilgili. Bombanın adı "datasheet" okunuºu "detaşit." Zir Vadisi'nde bulunan malzemenin içinde çıkan bu bomba türünü Türk polisi tanımaz diyebilirsiniz. Gerçekten de polisin bu bombayı aldığı eğitimle tanıması mümkün değil. Ancak aşağıda izleyeceğiniz görüntülerde bu bombayı tanıma konusunda polisin Zir Vadisi kazısından sadece 2 gün önce Amerikalı uzmanlardan eğitim aldığını bizzat polislerin ifadesi ile izleyeceksiniz.

İnsan sormadan edemiyor. Polis iki gün önce ABD 'lilerin aldığı eğitim sayesinde tanıdığı bombayı iki gün sonraki kazıda nasıl buluyor? Bu ne tesadüf. Mustafa Dönmez de kazının olduğu gün Zir Vadisi yakınlarındaki 5 ABD 'li istihbaratçının ne işi olduğunu soruyor haklı olarak?

Bu kadar da değil...

YOUTUBE'A BİZDEN ÖNCE KOYMA

Aşağıda izleyeceğiniz görüntülerde ise polis, Amerikalı eğitmenlerine "Abi" diye hitap ediyor. Ve içlerinden biri cep telefonuyla mühimmatın görüntülerini çekiyor. Bir diğer polis çeken polisi uyarıyor: "Youtube'a bizden önce atmayın! "

Mühimmat ile ilgili olarak ilginç bir ayrıntı verelim. Teğmen Mehmet Ali Çelebi 'nin başına gelenlerin bir benzeri Yarbay Mustafa Dönmez 'in de başına geliyor. Polisin gönderdiği belgelerde Dönmez 'de bulunduğu hakkında rapor verilen 472 adet merminin, gerçekte Dönmez 'de bulunmadığını Emniyet mahkemeye yazdığı yazıyla kabul ediyor. Kısacası 473 mermi "sehven" Mustafa Dönmez'de bulunuyor.

MALZEME "SIFIR"

Son görüntülerimiz ise Zir Vadisi'nde bizzat kazıların yapıldığı noktadan. Kazıya tanık olan bir binbaşı ile bir başçavuşun konuşması. İkili arasında geçen konuşmadan hem bulunan malzemenin hem de kutularının "sıfır " olduğu anlaşılıyor. 7 Ocak 2009 günü yapılan konuşmada yapılan tespit, bulunan mühimmatın henüz kar görmediği hatta hiç ıslanmadığı. Sadece bir hafta önce Ankara 'da okulların kar nedeniyle tatil edildiği hatırlanırsa bu biraz garip bir durum. Buradan hareketle iki asker malzemelerin "en fazla iki günlük" olduğu sonucuna varıyor. Malzemenin üzerindeki gazetelere bakıldığında ise gazetelerin de yeni olduğu görülüyor.

KAZILAR NEDEN GECE YAPILIYOR

Son olarak şunu söyleyelim. CMK 'nın 118. Maddesi yapılan aramalar için şu kısıtı koyuyor: "(1) Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamaz. (2) Suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan hâller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi veya tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda, birinci fıkra hükmü uygulanmaz. (CMK 118. Madde) " Bu kazılarda 2. Fıkraya dair hallerin olmadığı açıkça ortada olmasına rağmen, polis bu aramaların tamamını gece yapmayı tercih ediyor. Aramaların gündüz gözüyle yapılmasını nedense uygun bulmuyor.

Bugün savunmasını yapmaya başlayacak "sakıncalı piyade " Mustafa Dönmez, ne zaman ağzını açsa kendisine bir "polis komplosu" yapıldığını anlatıyor, TSK ve emniyette cemaat örgütlenmesine vurgu yapıyor.

Görüntülere bakınca Mustafa Dönmez 'e "haksızsın " demek mümkün mü?

BALBAY'IN LİSTESİNİN BAŞINDA SONER YALÇIN VARDI?
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFALA GEÇİNİZ...

[PAGE]


BALBAY'IN LİSTESİ

Emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un sanıkları arasında yer aldığı İkinci Ergenekon Davası'nın 100'üncü duruşması üç hafta aranın ardından tekrar görülmeye başlandı. Tutuklu yargılanan gazeteci Mustafa Balbay, "Burada içeri alınacaklar listesi hazırladık. Bu listenin başında da Soner Yalçın yer alıyordu. Böyle gazetecilik yaparsan, böyle olur diye düşünüyorduk" dedi.

DAVADA SANIK SAYISI 117 OLDU

Aralarında gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da bulunduğu 28'i tutuklu toplam 117 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklar İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Oğuz Bulut, Levent Göktaş, İbrahim Özcan ve Yusuf Erikel katılmadı. Tutuksuz sanıklardan ise emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Emin Şirin, Tanju Güvendiren, Murat Ağırel, Muhterem Balcı ve Noyan Çalıkuşu hazır bulundu. Tutuklu sanık avukat Yusuf Erikel ile birlikte 8 sanığın yargılandığı davanın birleştirilmesinin ardından 108 olan sanık sayısı 118'e çıkmış, tutuklu sanık Engin Aydın'ın geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmesiyle bu sayı 117 olmuştu.

Duruşmada söz alan tutuklu sanık gazeteci Mustafa Balbay, heyeti ve salondakileri selamladıktan sonra, davanın tutuksuz sanıklarından gazeteci Engin Aydın'ın ölümünden duyduğu acıyı dile getirdi.

"ENGİN AYDIN'IN ÖLÜM NEDENİ HUKUK YETMEZLİĞİDİR"

Balbay, "Engin Aydın Ocak 2009'da 11 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. 2 ay sonra akciğer kanseri oldu. Durumu sorduğum arkadaşlarıma 'İnşallah savunmamı yapacak zamanım olur. Kendimi anlatabilirim' dediğini anlatıyorlardı. Engin Aydın'ı 4 Şubat'ta kaybettik. Engin, dava sürecinde yaşamını yitiren 5. kişi oldu. Türkiye'de organ yetersizliğinden, solunum yetmezliğinden ölüm nedenlerini yanına hukuk yetmezliği eklendi. Engin Aydın'ın ölüm nedeni hukuk yetmezliğidir" diye konuştu.

"25 FARK SEHVEN YAZILMIŞ HERHALDE"

İddianamade Engin Aydın ile 301 kez görüştüğünün yazılı olduğunu ama Engin Aydın'ın bölümünde ise Mustafa Balbay ile 326 kez görüştüğünün yazılı olduğunu anlatan Balbay, "Arada 25 fark var. Bu 25 fark sehven yazılmış herhalde. Zekeriya Öz, 'En çok Engin Aydın ile görüşmüşsün' dedi. Ben de 'olabilir' dedim. Sonradan Cumhuriyet Ankara Bürosu'nun telefonlarının hepsini bana yazıldığı anlaşıldı. Sayın Başkan böyle bir hukukun siz ayırdına vardınız" dedi.

Balbay, heyet üyelerinin ve savcıların ise bu konuyu anlamamak konusunda ısrar ettiğini savundu.

"SİZ İNSANI KANSER EDERSİNİZ"

Engin Aydın'ın serbest bırakıldıktan sonra kanser olduğunu ifade eden Balbay, "Bu süreç tutukluluktan çok daha başka kırgınlıklarla karşı karşıya bırakıyor. Siz insanı kanser edersiniz" diye konuştu. Engin Aydın'ın yaşamının demokrasi için siyasi mücadele ile geçtiğini anlatan Balbay "Bir hukukçuya nasıl terörist dersiniz? Tutuksuz yargılama esastır derken günümüzde hukuksuz yargılama esas" diye konuştu.

"ARİF DOĞAN DELİL ÇOKLUĞUNDAN SERBEST, BİZ DELİL YOKLUĞUNDAN TUTUKLU YARGILANIYORUZ"

JİTEM kurucusu emekli Albay Arif Doğan'a sorgusu sırasında "Yalvarırım bizi anlatın" dediğini anımsatan Balbay, "Ben böyle konuşunca Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in hemen 'Siz JİTEM'in neredesindeniz' diye sordu. Şimdi ben soruyorum. Arif Doğan, burada birçok hukuksuzluğu anlattı, adam öldürdüğünü söyledi. Arif Doğan ile ilgili ne yaptınız? Arif Doğan delil çokluğundan serbest bırakılırken biz delil yokluğundan tutuklu yargılanıyoruz" diye konuştu.

"BİZİ SİYASİ İKTİDARIN MALZEMESİ YAPMAYIN"

Soner Yalçın'ın evinde yapılan aramaya da değinen Balbay, "Burada içeri alınacaklar listesi hazırladık. Bu listenin başında da Soner Yalçın yer alıyordu. Böyle gazetecilik yaparsan, böyle olur diye düşünüyorduk. Listedeki diğer isimleri açıklamak istemem, sonra Mustafa Balbay'dan bilirler. Bizi siyasi iktidarın malzemesi yapmayın. Türkiye'nin açık hava hapishanesine dönmesine izin vermeyin" dedi.

BAŞKAN ŞENGÜN'DEN TUNCAY ÖZKAN'A : "DÜZENİ BOZUYORSUNUZ. SİZE YAKIŞMIYOR"

Balbay'ın ardından tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan söz almak istedi. Başkan Şengün ise Özkan'a söz vermeyeceğini, duruşmaya geçileceğini söyledi. Bunun üzerine tutuklu sanık Özkan ısrarla konuşmak istediğini, neden kendisine söz verilmediğini sordu. Başkan Şengün de, jandarma görevlilerine Özkan'ı dışarı çıkarmaları talimatını verdi. Bu sırada Özkan'ın avukatı Celal Ülgen'in, Tuncay Özkan'ı sakinleştirmek için yanına geldiği ve Özkan'ı alnından öptüğü görüldü. Şengün, "Düzeni bozuyorsunuz. Size yakışmıyor" uyarısının ardından gergin ortam sakinleşti. Özkan'ı dışarı çıkarmak için gelen jandarmalar yerlerine döndü.