BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  GÜNCEL

Öcalan'la ilgili sön söz 'Komite'nin

Abdullah Öcalan'la ilgili alınan kararı AİHM Yargıcı Rıza Türmen, değerlendirdi. Türmen, artık top "Bakanlar Komitesi"nde... Dikkat edilmesi gereken noktalar var:

Abone ol 'Dikkatli okuyun'

AİHM Yargıcı Rıza Türmen, mahkemenin, Öcalan'la ilgili nihai kararı Bakanlar Komitesi'ne bıraktığını, ayrıca bunu yaparken ilk kez Komite'nin dikkatini "Davanın özel koşulları"na çektiğini söyledi


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki (AİHM) Türk Yargıcı Rıza Türmen, dün mahkemenin kararıyla ilgili olarak Milliyet'e yaptığı özel bir değerlendirmede, AİHM'nin Öcalan'ın muhakkak yeniden yargılanması yolunda bir boyut içermediğini bildirdi.
Rıza Türmen, mahkemenin Öcalan'la ilgili nihai kararı Bakanlar Komitesi'ne bıraktığını, ayrıca bunu yaparken ilk kez Komite'nin dikkatini "davanın özel koşulları"na çektiğini hatırlattı.
Türmen, meselenin bundan sonra siyasi bir çerçeveye oturduğunu, Öcalan'ın yeniden yargılanabilmesi için Bakanlar Komitesi'nde çoğunluğun "evet" demesi gerektiğini kaydetti. Türmen'in Milliyet'e açıklamaları şöyle:

Top artık Komite'de
Mahkemenin aldığı bu karardan sonra yeniden yargılama yapılıp yapılmayacağı olduğu gibi Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin yetki alanına girmiştir. Çünkü, mahkeme ihlali tespit eder; buna ilişkin kararın nasıl uygulanacağına, nasıl bir tedbir alınacağına Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi karar verir. Bununla birlikte, mahkeme son yıllarda Bakanlar Komitesi'ne, "Benim görüşüme göre, alınması gereken tedbir şudur" diye bir işaret de vermekteydi.

Özel koşullara dikkat
AİHM, geçmişte yargılama heyetinde askeri yargıcın bulunması dolayısıyla ihlal kararı verdiği durumlarda, kararın uygulamasında işaretini ilke olarak yargılamanın yeniden yapılması yolunda vermiştir. Büyük daire, son kararında biraz farklı bir şey söylemektedir. Bir taraftan daha önceki içtihatını tekrarlarken ilk kez "Eğer spesifik bir önlem alınacaksa, o zaman tabii her durumun kendi özel koşullarını dikkate almak gerekir" diyor. Bu ifade, mahkeme açısından önemli bir ilktir. AİHM, ilk kez "özel koşullar olduğunu" söylemektedir.

Genel tutum
Bir başka anlatımla, AİHM Büyük Dairesi'nin bu kararında "Öcalan yeniden yargılansın" diye bir ifade yoktur. Mahkeme, tamamen genel tutumunu ortaya koymakta, ne gibi bir önlem alınacağını açık bırakmakta, kararı Bakanlar Komitesi'ne bırakmaktadır. Mahkeme, bugüne kadar yaptıklarından farklı olarak herhangi bir tedbire işaret de etmemiştir. Ayrıca, "eğer alınabilecek tedbir varsa..." (if any) diye bir not da düşmektedir. Bu ifadeler komiteye geniş bir manevra sahası tanımaktadır.

'Özel koşullar'
Her şey Bakanlar Komitesi'nin vereceği karara bakıyor. Bu çerçevede konunun bundan sonrasında siyasi bir çerçeveye oturduğu söylenebilir. Türkiye, Bakanlar Komitesi'ne, "AİHM'nin kararında yeniden yargılama yapılsın diye bir talebi yok. Mahkeme genel tutumunu izah etmiş, üstelik özel koşullardan bahsetmiştir. Öcalan'ın durumu son derece özel koşullar içermektedir. Öcalan'ın durumundan daha özel ne olabilir ki" diyebilir.

Kararı üye ülkeler verecek
Her şey Bakanlar Komitesi'nin kararına bakıyor. Bakanlar Komitesi, önüne bugüne kadar gelen dosyalardan çok daha farklı bir şey geldiğini, üstelik mahkemenin kendisinden spesifik bir talebi olmadığını görecektir. Komiteden Öcalan'ın yeniden yargılanmasıyla ilgili bir kararın çıkıp çıkmayacağı Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin hükümetlerinin çoğunluğunun bu konuda ısrarlı olup olmayacaklarına bakacaktır. Ayrıca, Bakanlar Komitesi'nin bu konuda acele bir karar alması da şart değildir.

Gözaltında 7 gün kaldı


16 Şubat 1999: Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye getirildi. Birkaç gün sonra İmralı'ya götürüldüğü ortaya çıktı.
Aynı gün Türkiye'den 14, Hollanda'dan 2, İngiltere'den 1 avukat AİHM'ye başvurdu.
16-21 Şubat: Güvenlik güçlerince ifadesi alındı.
23 Şubat: 3 gıyabi tutuklama müzekkeresi vicahiye çevrildi. Böylece gözaltında geçirdiği süre, o sıradaki mevzuat çerçevesinde 7 gün oldu. AİHM de başvuruyu incelemeye aldı.
31 Mayıs: Dava İmralı'da başladı.
29 Haziran: Ölüm cezasına çarptırıldı.
25 Kasım: Yargıtay 9. Ceza Dairesi cezayı onayladı.
30 Kasım: AİHM infazın uygulanması konusunda yürütmeyi durdurma kararı verdi.
21 Kasım 2000: AİHM'de ilk duruşma yapıldı.
14 Aralık 2000: AİHM Öcalan'ın başvurusunu kabul edilebilir buldu.
Dosya Başbakanlık'ta beklerken, ölüm cezası kaldırıldı.
Öcalan'ın ölüm cezası ağırlaştırılmış müebbet ağır hapse çevrildi.
12 Mart 2003: AİHM, Türkiye'nin AİHS'nin üç maddesini ihlal ettiğine karar verdi.
9 Haziran 2004: Büyük Daire'de ilk duruşma gerçekleştirildi.
12 Mayıs 2005: AİHM Büyük Dairesi nihai kararı açıkladı.

Kardeşleri sevindi

Öcalan'ın Adana'da yaşayan kardeşi Mehmet Öcalan AİHM kararını sevinçle karşıladı, ağabeyi ve örgüt üyeleri için genel af istedi. Öcalan'ın doğum yeri olan Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli Köyü'nde yaşayan kızkardeşi Fatma Öcalan, kararın kendilerini sevindirdiğini belirtti.

Kaynak :