Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
Abone olİNTERNETHABER- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplanan ve 2.5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tan geldi.
Arınç'a sorulan soruların başında Abdullah Öcalan'ın gazetecilerle basın toplantısı düzenlemek istediği yönündeki açıklamaları vardı.
Arınç'ın Öcalan'ın talebine verdiği yanıt ise netti:
"Bunun gerçekleşmesi yönetmelik gereği mümkün değildir. Bunun sorulması dahi caiz değildir. "
Bakanlar Kurulu sonrası Arınç'ın açıklamalarının satırbaşları ise şöyle:
CAİZ DEĞİL!
Öcalan'ı pazar günü ziyaret eden BDP 'li iki arkadaşımızın açıklamalarını biliyoruz. Ancak bu Bakanlar Kurulu'nun gündemine alınacak bir konu değil. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptıtılmış bir hükümlünün prosüdürleri bellidir. Bunun gerçekleşmesi yönetmelik gereği mümkün değildir. Bunun sorulması dahi caiz değildir.
Biz çözüm süreciyle ilgisi olur ya da olmaz bunlarla ilgili değiliz. Bizim 2023 siyaset vizyonu olarak kabul ettiğimiz bir demokratikle ve özgürleşme manifestomuz var. Bazen yargı paketleriyle çeşitli adımlar atılmıştır. Bu bir süreçtir. Elimizde çalışmalar var. Parlementoya gelmesi gerekenler ancak 1 Ekim'den itibaren gündeme alınabilecektir.
BAŞBAKAN İPUÇLARI VEREBİLİR
Sayın Başbakanımız ve bakan arkadaşlarımız 1 Ekim'den önce çeşitli konuşmalarla ipuçları verebilir. Sayın Başbakanınız yeri ve zamanı gelince kamuoyuna ifade edilecektir.
SURİYE'DEKİ GELİŞMELER
Suriye'deki itilafın bölgedeki maliyeti giderek ağırlaşmaktadır. Rasulyn kasabası PYD'nin eline geçmiştir. Rejimin muhaliflere yönelik operasyonlarını arttırmaktadır. Sınır bölgemiz çok yakın, seken kurşunlardan bir vatandaşımız yaşamını yitirdi, yaralı vatandaşlarımız ise hastanede tedavi altında.
Suriye'deki yönetim boşlukları bazı grupların da durumdan istifa etmesine neden olmuştur. Biz Suriye'de demokratik bir yönetimin göreve gelmesini isteriz. Yine her tür etnik grupların yönetimde eşit olarak yer almasını isteriz.
Etnik bir temizliğe kimsenin müsaade etmeyeğini herkes bilmelidir. Türkiye'deki muhalefete bakarsanız. MHP Suriye'ye askeri bir müdahale yapılmasından yana. CHP ise kesinlikle bir müdahaleyi kabul etmiyor. Muhalefet nasıl bir değerlendirme yaparsa yaptın hükümetimiz hiçbir defacto ve olaya göz yummayı düşünmemektedir.