BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,46
ALTIN 2.941,53
HABER /  GÜNCEL

Öcalan'ın bu işten haberi yokmuş!

Avukatlar aracılığı ile yapılan Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvurudan Öcalan'ın haberinin olmadığı ortaya çıktı

Abone ol

Abdullah Öcalan'ın "Kürtlerin Manifestosu" başlıklı çalışmasını kitap yapma izni alamadığı için Anaysa Mahkemesi'ne başvurduğu ortaya çıkmıştı. Ancak Öcalan'ın avukatı Mazlum Dinç o başvurudan Öcalan'ın haberinin olmadığını açıkladı. avukat Dinç'in o açıklamalarına yer verdi. Bakın Öcalan o başvuruyu nasıl öğrenmiş. 

MUHTEMELEN MEDYADAN ÖĞRENMİŞTİR

Avukatlar aracılığı ile yapılan başvurudan, Öcalan'ın haberinin olmadığı da ortaya çıktı. Başvuru dilekçesinde imzası geçen Öcalan'ın avukatlarından Mazlum Dinç, şunları söyledi:

Kitap, Kürt sorunu üzerine çözüm önerilerinden oluşuyor. Kürt sorunun çözümü için kendisi ile görüşülüyor, ama düşüncelerini aktardığı kitabın yayınına izin verilmiyor. Kendisi ile 18 aydır görüştürülmediğimiz için AYM'ye yaptığımız başvuruyu müvekkillimiz haber veremedik. Muhtemelen bugün medyadan öğrenmiş olabilir.

İŞTE ÖCALAN'IN DİLEKÇESİ

Abdullah Öcalan, "Kürtlerin Manifestosu" başlıklı çalışmasını kitap yapma izni alamadığı için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. İşte ulaştığı o dilekçe...

1859_1.jpg

Öcalan, yeni uygulamaya başlanan Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını kullandı. Başvuru ön incelemeye alındı, eksiklerin tamamlanması için süre verildi. Dilekçede, “Başvurucu Sayın Abdullah Öcalan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Yerel başvuru süreçleri sonuçsuz kaldığından Anayasa Mahkemesi’ne başvuru zorunluluğu doğmuştur” deniliyor.

KİTABA İZİN VERİLMEDİ

Öcalan’ın 212 tarihli ‘Kürdistan Devrim Manifestosu, Kürt sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü’ isimli kitabına ‘Yazarı silahlı örgüt kurma-yönetme suçundan hükümlü Abdullah Öcalan olduğu, kapağında Irak, İran ve Türkiye topraklarında bir bölgenin ayrılmış gibi gösterildiği ve PKK propagandası yapıldığı gerekçesiyle izin verilmediği anlatılıyor.
Dilekçede, durumun Anayasanın 25. (Düşünce ve kanaat hürriyet), 26. (Düşünceyi açıklama ve yayma), 90. maddeleri (Milletlerarası antlaşmaları uygun bulma) ve Birleşmiş Milletler MSHS’nin 19. maddesi ve AİHS’in 10. maddesinin ihlal edildiği savunuldu.