BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Öcalan'dan dayısına talimat

Abdullah Öcalan'la 40 yıl sonra görüşen dayısı görüşmenin ayrıntılarını anlattı. Öcalan dayısına 'Kandil'e git' demiş.

Abone ol

İmralı'ya pazartesi günü giderek, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına mahkum edilen Abdullah Öcalan'la görüşen dayısı, 81 yaşındaki dayısı Süleyman Arslan, karşılaştıkları sırada gözyaşlarını tutamadığını belirterek, "Durumu çok iyi. Fiziki durumu normaldi. Ben daha kötü durumda göreceğimi sanıyordum kendi fikrimce. Başkan elimi kaldırdı. Ağladım, sarıldım. Sonra oturup, sohbet ettik" dedi.

PKK çizgisinde Avrupa'da yayınlanan 'Özgür Politika' gazetesinde Abdullah Öcalan ile 40 yıl sonda İmralı'da ilk kez görüşen dayısı Süleyman Arslan ile yapılan röportaj yayınlandı. Arslan, İmralı'da görüşme odasına alındıklarını, elimi masaya uzatmış, başını eğmiş oturarak beklediğini belirtirken, "Birisi elimi tuttu, kaldırdı. Bir baktım Başkan (Abdullah Öcalan). Ona sarıldım, ağladım. Ona ilk olarak 'Seni görme umudum yoktu; ama çok şükür gördüm' dedim" dedi.

Arslan, Öcalan'ın elini kaldırmasının ardından ayağa kalkıp ona sarıldığını, çok heyecanlandığını ve kendisini tutamayarak ağlamaya başladığını, ardından birbirlerine sarıldıklarını söyledi. Arslan, kendisinin yeğeni Öcalan'ı beklediğinden daha dinç ve iyi gördüğünü ifade ederken "Başkanı başka türlü göreceğimi sanıyordum; ama baktım durumu çok iyi. Fiziki durumu normaldi. Ben daha kötü durumda göreceğimi sanıyordum kendi fikrimce. Başkan elimi kaldırdı. Ağladım, sarıldım. Sonra oturup, sohbet ettik" dedi. Süleyman Arslan, şunları anlattı:

"Bana 'Dayı nasılsın iyi misin?' diye sordu, 'Seni iyi gördüm sen inşallah daha fazla yaşarsın' dedi. 'Çok şükür senin yanına gelip seni gördüm' dedim. 'Halkımıza çok özel selamlarımı ilet. Halkımızın sayesinde bu duruma geldik, onların sayesinde ayakta duruyoruz' dedi."

Yarım saat süren görüşmelerinde daha çok köy ve akrabalar hakkında konuştuklarını aktaran Arslan, aralarında geçen diyaloga ilişkin şöyle dedi:

"Memlekete gittiğinde oğlun Mehmet seni götürsün bir gün o yakın köylerde gezdirsin dedi. Ben de ona Kandil'e de gideceğim dedim. O da 'Kandile gidebilir misin?' diye sordu. 'Senin için giderim, yolda şehit olsam da olmasam da giderim, benim umurumda olmaz' dedim. 'Senin için giderim, ölürüm de yolda. Hiç olmasa bir şehit olurum, bir kutsal adamın görüşüne gitmişim, O'nun yolunda şehit olmuşsam, çok mutluluk duyarım' dedim. Biz 1500 kilometre yoldan görüşe geldik. 20 yerde yoklama yaptılar; ama yarım saat görüştürdüler. Ben Urfa'dan geldim. Bu kadar görüşmek için mi? 'Eğer devlet barış yapacaksa bu böyle mi olacak' dedim. Görüşme ardından ayrılırken Öcalan'ın beni görevlilere işaret ederek, 'Görüyorsunuz, benim dayım çok güçlü, çok yiğit bir adam' diye seslendi. İzin verilmesi haline Öcalan'ı daha sonra da ziyaret etmek isterim. Devletin bir an önce Başkanı serbest bırakmasını istiyorum."

ÖCALAN İLE FİLM ANISI

Süleyman Arslan, Abdullah Öcalan'ın Nizip'te ortaokul okuduğu yıllarda kendisi ile sıkı ilişkilerinin olduğunu anlatan Süleyman Arslan, "Ortaokul için Nizip'e geldi. Akrabaları oradaydı. Ben de oradaydım, geldi ortaokulu orada bitirdi. Nizip'te eskiden yazlık sinemalar vardı. Bir gün gelip 'Dayı sinemaya gidelim mi?' dedi. Zaten benim yanımda çok kıymeti vardı, çok değerliydi benim için. Sonra kalkıp filme gittik. Kavgalı, harpli bir filmdi. Filmi izlerken, 'Dayı bunlar birbirini vurdu, öldürdü. Bu fakir adamları öldürdüler. Biz de sopa getirelim, biz de bunlara arka çıkalım, günahtır' dedi. Ayağa kalktı, ben de o anda onu tuttum, oturup filmi izledik" diye anlattı.

İNTERNETHABER'İN GÜNDEM HABERLERİ SAYFASINI GÖRDÜNÜZ MÜ?