BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Öcalan'a özgürlük istediklerini de dile getirdi.
Abone olBDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Şanlıurfa'da düzenlenen ve sık sık Öcalan lehine sloganların atıldığı 'Ben Buradayım' mitinginde yaptığı konuşmada, partilerine yönelik düzenlenen operasyonların kendilerini yıldıramayacağını belirtti ve Öcalan'a özgürlük istediklerini de dile getirdi.
Demirtaş, "Ey iktidarın sahipleri, bugün zulüm yapabilecek kadar gücünüz olabilir, ellinizdeki gücü bizi bastırmak ve susturmak için kullanabilirsiniz. Ama bazı gerçekler var ki savcınızla, polisinizle, copunuzla, gazınızla hukuk dışı katliamlarınızla değiştiremezsiniz. Mesela Kürdistan diye bir gerçek var, bunu asla değiştiremezsiniz" dedi.
BDP tarafından son zamanlarda yaşanan operasyon ve tutuklamalara tepki göstermek için Şanlıurfa'da; 'Ben Buradayım' anlamına gelen 'Ez Livirım' mitingi düzenlendi. Topçu Meydanı'nda yapılan miting öncesi polis, gelenleri üst aramasından geçirerek alana aldı. PKK marşı çalınan mitinge soğuk hava nedeniyle fazla katılım olmazken, alana gelen yaklaşık 2 bin kişi zaman zaman Öcalan lehine slogan attı. Öğle saatlerinde mitingin yapıldığı alana beraberinde Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, Kars Milletvekili Mülkiye Birtan ile birlikte gelen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş zılgıtlarla karşılandı.
6 BİN 200 BDP'Lİ TUTUKLANDI
Platforma çıkan ve konuşmasına kalabalığı Kürtçe selamlayarak başlayan Selahattin Demirtaş, operasyonları eleştirerek şunları söyledi:
"Burada herkes bilmelidir ki; bu zulüm operasyonları, bu siyasi soykırım operasyonları, bu ölüm operasyonları, kar kış dinlemiyorsa, direniş de kar kış dinlenmez. Biz parti olarak, halk olarak son birkaç yıldır, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşi benzeri görülmemiş baskı ve zulüm altında siyaset yürütüyoruz. Son 3 yıldır, 6 bin 200 partili arkadaşımız tutuklandı. Her gün benzeri baskılarla, operasyonlarla, tutuklamalarla karşı karşıya olmamamıza rağmen biz demokratik çözümde ısrar ediyoruz. Bunun bir anlamı vardır. Bu halk artık savaş, kan, gözyaşı istemiyor. Kendi sorunlarını diyalog ve müzakerelerle çözmek istiyor. Ama Başbakanın ve onun tayfasının ortaya koyduğu tavırlar da ise sizin haklarınızı, sizin hukukunuzu tanımayacağız, savaş katliamı, tutuklama, soykırımla ne gerekiyorsa yapacağız. AKP'nin verdiği mesajda budur. Biz bu mesajı bütün halkımız tarafından iyi okunduğunu anlaşıldığını biliyoruz. Uludere'de gerçekleşen katliamda da alınan mesaj aynıydı. Siyasi tutuklama operasyonların da verilen mesaj aynıdır."
KÜRDİSTAN GERÇEĞİ VAR
PKK ve Öcalan sloganları eşliğinde konuşan Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bizleri katliamla, zulümle, ölümle terbiye etmeye çalışanlara biz de Urfa'da bir mesaj vereceğiz. Onlara diyoruz ki; ey iktidarın sahipleri bugün zulüm yapabilecek kadar gücünüz olabilir, ellinizdeki gücü bizi bastırmak ve susturmak için kullanabilirsiniz. Ama bazı gerçekler var ki savcınızla, polisinizle, copunuzla, gazınızla hukuk dışı katliamlarınızla değiştiremezsiniz. Mesela Kürdistan diye bir gerçek var, bunu değiştiremezsiniz. Bunu sizin polisiniz copunuz, gazınız değiştiremez. Kürt halkı diye bir gerçek var. Bir de onun ana dili var, bunu da değiştiremezsiniz. Kendini parçalasan da, grup toplantılarında bağırıp çağırsan da, ne yaparsa yap, elindeki bütün gücü, bütün baskı, zulüm aletlerini neyi varsa kullanırsan kullan bu gerçekleri değiştiremezsin. Eğer bunlara saygı duyulmaza, eğer bunları ortadan kaldırmaya çalışırlarsa, bize de düşen son parçamıza kadar direnmektir."
ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ
İmralı'da ömür boyu hapis cezasını çeken çetebaşı Abdullah Öcalan'a özgürlük istediklerini de dile getiren Demirtaş, şöyle devam etti:
"Biz her zaman dimdik ayaktayız. 6 bin 200 kişi tutuklandı, geride 15 milyon insan kaldı. Hadi bakalım cezaevlerin yetiyor mu bu insanları doldurmaya? AKP'de, CHP'de, diğer partilerde tutuklamak isteseniz bile 6 bin 200 kadro bulamazsınız. Bizim halkımız her biri birer kadrodur. Biz özgürlüğümüze sevdalı bir halkız. Özgürlüğünde kesin kararını vermiş ve bu konuda yenilmezliğini ilan etmiş bir halkız. Çözüm yakındır, güneşin doğmasına az kaldı. Barış isteyen, çözüm isteyen biziz, Sayın Öcalan'ın ortaya koyduğu protokollerdir, bunlar makul çözüm önerileridir. AKP ne yapıyor, ortada makul çözüm önerileri dururken, bunları elinin tersiyle itip tecrit uyguluyor. Bu da haksızlık ve vicdansızlıktır. Biz tecriti asla kabul etmeyeceğiz. Hep birlikte meydanlarda alanlarda tecriti protesto edeceğiz. Öcalan'a özgürlük istiyoruz. Bunun için meydanlarda ve alanlardayız. Oturacağız hep birlikte konuşacağız, anayasayı beraber yapacağız ama hiçbir baskı yasak olmadan bunları yapacağız. Bu yüzden asla senin önünde diz çökmeyeceğiz. Bırakın diz çökmeyi kaşımızı bile oynatmayacağız. Önümüzdeki bahar ayları çözüm için fırsat aylarıdır. Nevruza kadar durmak yok, milyonlarla 'biz buyuz' diyeceğiz."
İÇİŞLERİ BAKANI'NA MESAJ
Demirtaş, konuşmasının son bölmünde alanda çekim yapan polislere dönerek, "Polislere de sesleniyorum. Alandakilerle birlikte elimizi kaldıralım öyle bir fotoğraf çekin. Bu kareyi İçişleri Bakanı'na gönderin ve deyin ki; Urfa halkı sana asla ve asla teslim olmadı, bin sene de geçse teslim olmayacak, boyun eğmeyecektir. Urfalıların mesajı budur" dedi.
Yağış nedeniyle konuşmasını kısa tutan Demirtaş, mitingin ardından tutuklu olan BDP Milletvekili İbrahim Ayhan ile görüşmek üzere Şanlıurfa Cezaevi'ne gitti. Demirtaş yaklaşık 2 saat cezaevinde tutuklu vekil Ayhan ile görüştükten sonra kentten ayrıldı.