PKK’nın kurucularından Sakine Cansız'ın öldürülmesinin ardından konuşan cezaevi arkadaşı Aysel Çürükkaya çarpıcı açıklamalarda bulundu
Abone olParis’te dün iki arkadaşı ile birlikte öldürülen PKK’nın kurucularından Sakine Cansız ile Diyarbakır Cezaevi’nde birlikte yatan Aysel Çürükkaya, Sakine Cansız’ın Abdullah Öcalan’ı diktatör olarak gördüğünü ve buna boyun eğmeyip yıllarca mücadele ettiğini söyledi.
Örgüt kurucuları arasında bulunan Sakine Cansız ve beraberindeki 2 kadının Paris’te öldürülmesi üzerine Almanya’da yaşayan, eski örgüt arkadaşlarından Aysel Çürükkaya ve eşi Selim Çürükkaya, İHA mikrofonlarına konuştu.
CEZAEVİNDE BÜYÜK ACILAR ÇEKTİK
6 yıl Diyarbakır Cezaevi'nde yatıp, 7 yıl dağ kadrosunda kaldıktan sonra Almanya’ya geldiğini belirten Aysel Çürükkaya, Paris’te öldürülen Sakine Cansız’ı 30 yıldan beri tanıdığını söyledi. Aysel Çürükkaya, “İkimiz de Dersim’liyiz. Gençliğimiz beraber geçti. Daha sonra cezaevinde birlikte kaldık. Dolayısıyla uzun yıllardan beri (kendisini) tanıyorum” şeklinde konuştu.
Sakine’nin ölüm haberini dün sabah saatlerinde aldığını söyleyen Çürükkaya, “Bu sabah 5’e çeyrek kala kalktığımda telefonum çaldı. Sabah telefonlarından ve akşam telefonlarından ben korkarım. Telefon çalarken bayağı bir ürktüm. Mutlaka bir şeyler olmuştur diye düşündüm. Gerçekten telefonu aldığımda da arkadaşımın öldürüldüğünü duydum ve çok üzüldüm” dedi.
Sakine Cansız’ın cezaevindeki direniş arkadaşı olduğunu belirten Aysel Çürükkaya, cezaevinde kendisiyle birlikte büyük acılar çektiklerini ifade etti.
APO'YA BOYUN EĞMEDİ VE BEDELİNİ ÖDEDİ
Çürükkaya, Sakine Cansız'ın bir hesaplaşma yüzünden öldürülüp öldürülmediği sorusu üzerine, henüz olayın bütün detaylarını bilmediğini, bu yüzden bir yorum yapmak istemediğini söyledi.
Cansız’ın Diyarbakır Cezaevinde hiçbir baskı ve işkenceye boyun eğmediğini belirten Çürükkaya, “Diyarbakır Cezaevi'nden çıktıktan sonra Bekaa’ya geldiğinde de aynı şekilde Apo’ya boyun eğmedi, karşı koydu. Ama gerçekten karşı koymanın da bir bedeli vardır. Sakine Bekaa’da da bu bedellere maruz kaldı” dedi.
APO'NUN BİR DİKTATÖR OLDUĞUNU BİLİYORDU
Çürükkaya konuşmasına şöyle devam etti:
“Çünkü Apo’yu gördüğünde kabul etmemişti. Diktatör olduğunu, insanları köle gibi gördüğünü… Hatta aramızda şöyle bir şey de geçmişti ilk karşılaşmamızda; bana sarıldı ve sen nasıl bu ortama boyun eğiyorsun, nasıl kabul ediyorsun dedi. Ben sadece ona baktım ve gözümden iki damla yaş geldi. Dedim ki ben sana bir şey anlatmayacağım, sen yaşayarak bunları göreceksin ve beni anlayacaksın. Hatta benim omuzlarımdan tutmuştu ve beni silkelemişti. Çok mu acılar çektin, çok mu şeyler geldi neden sustun, biz Diyarbakır Cezaevi'nde Esad’a karşı susmadık ama burada niye boyun eğdin dedi. Ben ona karşı hiçbir şey söyleyemedim.”
BÜYÜK BİR DİRENİŞÇİYDİ
Çürükkaya, Sakine Cansız’ın birçok şeye tanık olduğunu ve bunlara karşı çıktığını ancak her defasında kendisine boyun eğdirildiğini dile getirerek, “Sakine gerçekten Apo’nun bir diktatör olduğunu biliyordu. Birçok yanlışlıklar olduğunu biliyordu ama buna rağmen o ortama uyum sağladı. Çünkü ben asla ihanetçi olmayacağım diyordu. Tabi daha sonra yollarımız ayrıldı. Çünkü ben PKK’ya tavır koydum ve PKK’dan ayrıldım. Sakine o kulvarda yoluna devam etti. Her ne kadar düşüncelerimiz farklı da olsa benim gerçekten sevdiğim, saygı duyduğum, değer verdiğim büyük bir kahramandı. Büyük bir direnişçiydi” ifadelerinde bulundu.
Çürükkaya, “Bu vesileyle sizin aracılığınızla ailesine başsağlığı diliyorum. Şu anda gerçekten çok büyük bir üzüntü içindeyim. Arkadaşım böyle bir ölümü hak etmemişti. Gerçekten şu anda ciğerim yanıyor. Zaten telefonu duyduktan sonra kendi kendime şöyle dedim; ah Sako senin ölümün böyle olmamalıydı” dedi.
BİLDİKLERİMİ SÖYLEMEYİ UYGUN GÖRMÜYORUM
Paris’te böyle bir olayın yaşanmasının kafalarda pek çok soru işareti oluşturduğunu öne süren Aysel Çürükkaya, bu soru işaretlerinden bazılarının cevaplarını bulabileceğini ancak bunları söylemek için henüz erken olduğunu ifade etti.
Çürükkaya, “Böyle bir olayın Paris’te olması, gece yarısı 3 tane kadının bu şekilde vurulması gerçekten birçok soru işareti barındırıyor. Belki ben kendi açımdan bazı soru işaretlerine bazı cevaplar bulabiliyorum ama şu anda onu söylemeyi uygun görmüyorum. Belki ileride daha farklı açıklamalar yapabilirim ama şu anda uygun görmüyorum” ifadelerini kullandı.