BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Öcalan'a açık görüş isteği

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na, Demokratikleşme ve Kürt Sorunu Raporu' sunuldu.

Abone ol

Raporda, Kürt sorununun çözümü için uygun dönem olduğu bu nedenle 'Demokratik Çözüm Konferansı' toplanması önerildi. Alınan bilgilere göre, Avukat Mehmet Kaya tarafından hazırlanan deklarasyonu sunan heyette, Ahmet Sapan, İbrahim Beycan, Atilla Fırat ve Metin Temur da yeraldı. Rapor, TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun, Başbakanlık Müsteşarı Fikret Üçcan, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Bülent Gökyüzü'ne sunuldu. Başbakanlık Müsteşarı Fikret Üçcan'ın heyete yazılı yanıt vereceğini söylediği öğrenildi. Raporda 'genel af çıkarılması, Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması', 'Demokratik Çözüm Konferansı' toplanması önerisinde bulunuldu. Öcalan'a açık görüş isteği Raporun 'Tecrit ve İzolasyon Politikaları' başlıklı bölümünde Abdullah Öcalan'ın açık görüş, telefonla görüşme, avukatlarla rahat görüşme gibi olanaklardan yararlandırılması istenirken 'Pişmanlık yasaları, ahlaksal değerleri koruyan yasalar değildir. Devlet nasıl adam öldürmezse vatandaşın kişiliğini de yok edemez, ona suçsuz insanları suçlama yollarını açamaz' görüşü savunuldu. Raporda yasadaki asayişi sağlama vurgusunun aksine Güneydoğu'daki birçok cinayet, yaralama, ev ve bahçelerin yakılması, kız kaçırma, gasp, vb. suçların faillerinin korucular olduğu iddia edildi. Raporda, 'Korucular, devletten aldıkları silahları, aralarında husumet bulunan kişilere karşı aracı olarak kullanma ve feodal konumlarını güçlendirme amacıyla kullanmaktadırlar. Koruculuk menfaat çeteleşmesine yol açmaktadır lağvedilmelidir' denildi. Bir türlü çözülemeyen Kürt sorununun 15 yıl süren "düşük yoğunluklu çatışmaya" kaynaklık ettiği savunulan raporda şöyle denildi: "Kürt sorunu, ortak vatan, özgür birliktelik temelinde tamamen demokratik ilkelere dayanan, üniter yapı içinde çözülebilecek bir aşamaya, bir dönüm noktasına gelmiştir. Çünkü 99 yılı Ağustos ayında PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine tüm silahlı militanlarını Misak-ı Milli sınırları dışına çeken PKK, yine çağrı üzerine yakınlarımız olan 1 ve 2. Barış gruplarını Türkiye'ye göndermiştir. Ve son olarak ABD-Irak savaşı sırasında 'Türkiye'nin zorda olduğunu görerek fırsattan istifade Türkiye'ye saldırmayacağız' denilmesi Kürt sorununun demokratik duyarlılık çerçevesinde çözülmesi konusundaki umudumuzu yükseltmiştir." Anayasa'da Kürt'lere yer verilmesi istendi Kürt sorununun çözümü için devletin saplanıp kaldığı bazı korkuları aşması gereğine değinilen Raporda, yeni Anayasa yapılması, burada "Kürtlerin Cumhuriyetin vazgeçilmez asli unsuru olduğu gerçeğinin" güvenceye kavuşturulması istendi. Raporda, "Anayasa dahil tüm mevzuattaki Kürtlerin kimliğini inkarı temeline dayalı düzenlemeler kaldırılmalıdır. Türk üst kimliğini oluşturan alt kimliklerden biri olan Kürt kimliği yasal güvenceye kavuşturulmalıdır" denildi. Kürtlerin kendi kimlik, kültür, dil ve folklorlarını geliştirmelerine olanak tanınması istenen raporun sonuç bölümünde ise şu ifadelere yer verildi: "Gerek tecrit, gerekse süre giden savaş, Türkiye toplumunda ciddi huzursuzluk ve gerginlik yaratmıştır. İçeride ve dışarıda etki-tepki yasasıyla yükselen savaş dalgasından büyük kaygı duymaktayız. Barışın gerçekleşmesi için tüm kesimlerin sağduyulu davranması ve fedakarlıkta bulunması gereken bir süreç yaşıyoruz. Tıkanmış olan sürecin aşılması için sağduyulu kesimlerin, çözüm yönünde adım atmaları ve ağırlıklarını koymaları gerekmektedir."