BDP lideri Selahattin Demirtaş, Öcalan'ın koşullarının iyileştirilmemesi halinde süreçten çekilebileceğini söyledi.
Abone olÖcalan'ın koşullarının değiştirilmesinin gerekliliğine vurgu yapan Demirtaş, iyileştirmenin olmaması halinde Öcalan'ın çekilebileceğini söyledi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın hukuksuzlukların devam etmesi durumunda çözüm sürecinde olmayacağını söylediğini belirtti.
PYD’nin Türkiye sınırında özerk yapı kurma girişimini değerlendiren Demirtaş, “Kürtlere canım ciğerim diyorsunuz, sınırlarınız ötesinde kendi yönetimini oluşturmaya çalışıyor, en başta siz bunu tehlike olarak görüp saldırmaya çalışıyorsunuz. Atı alan Üsküdar’ı geçti.” dedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş partisinin İstanbul İl Kongresi'nde konuştu. Mücadele ettikleri dönem içerisinde akıllarında ‘biz bu bedelleri ödüyoruz, büyük değerler yaratıyoruz acaba bir gün bu bedellerin ve yarattığımız değerlerin zaferlerini ve kazanımlarını görecek miyiz?’ düşüncesi olduğunu ifade eden Demirtaş, “Her birimiz mücadele ederken bu hevesle bu heyecanla, umutla mücadeleyi yürütüyoruz. İşte şimdi o değerlerin ve mücadelenin somut sonuçlarını görebileceğimiz günlere, saatlere girdik. Bu nedenle geçmiş 30-40 yıllık mücadele tarihi bir yana şu günlerden itibaren yürüteceğimiz mücadele bir yanadır.” şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE SINIRINDA GÖRKEMLİ DEVRİM YAŞANIYOR'
Türkiye’nin birkaç metre ötesinde görkemli bir halk devrimi yaşandığını söyleyen Demirtaş, “Bu devrime karşı Türkiye’de kendine ‘ilericiyim, demokratım’ diyen çevrelerin bir kısmı hala duyarsız kalabiliyor. Kendine ‘sosyal demokratım’ diyenler halen orada yaşanan devrimi anlamlandıramıyor. Ne acıdır ki PYD lideri Türkiye’ye gelip siyasi diplomaktik bir görüşme gerçekleştiriyor. Bakın buna en fazla kim karşı çıkıyor biliyor musunuz? ‘Sosyal demokratım, Aleviyim, Kürdüm’ diyen anamuhalefetin lideri karşı çıkıyor. Kutuplarda eskimolar küçük bir devrim yapsa CHP’liler burada ayakta alkışlayacaklar. Ama burada sırf Kürtler yapıyor diye Kürt fobisi, Kürt düşmanlığı nedeniyle bu devrime karşı son derece saygısız ciddiyetsiz tutum içerisindeler.” ifadelerini kullandı.
'SURİYE POLİTİKASI İFLAS ETMİŞTİR'
Türkiye'nin dış politikasını eleştiren Demirtaş, "Şimdiye kadar Suriye halkıyla, oradaki Kürt, Arap, Alevi, Nusayri bütün halklarla ilişki kurmak yerine çeteler üzerinden iş yapmayı kendine bir seçenek olarak ortaya koyan Türk dış politikası iflas etmiştir. İşte Salih Müslim’in Türkiye’ye davet edilmesi, görüşülmesi bu değişikliğin olacağı anlamında iyi bir işaretdir. Umarız bu devam eder.” dedi.
Demirtaş, “Şimdi Kürtlere kardeşim, canım ciğerim diyorsunuz. Sınırlarınız ötesinde Kürt halkı zülme karşı direniyor ve kendi yönetimini oluşturmaya çalışıyor en başta siz bunu bir tehlike olarak görüp saldırmaya çalışıyorsunuz. AKP’sinden CHP’sine, MHP’sine kadar herkes orayı bir tehdit olarak görüyor. Oradaki halkın değerlerine saygı duymak yerine mikrofonu alan hakaret, tehdit yağdırıyor. Meydan boş siz atıp tutun. Atı alan Üsküdar’ı geçmiş. Rojava’da halk iktidarını kurmuş, geçici yönetimini oluşturmuş, Kürdüyle Türkmeniyle, Arabıyla, Ermenisiyle, Alevisiyle bir araya gelmiş bir yönetim kurmuşlar. Şimdi siz orda bağırıp çağırarak onu yıkabilir misiniz? Kıyamet kopmaz. Bugüne kadar Suriye komşumuzdu, 70-80 yıldır Irak komşumuzdu. Bulgaristan, Yunanistan komşumuz değil mi? Şimdi Kürdistan komşumuz olacak diye niye feryat çıkarıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de 15-20 milyon Kürt’ün yaşadığını kaydeden Demirtaş, “Komşuluk yapıyorsunuz, kız alıp veriyorsunuz, beraber iş yapıyorsunuz sorun yok. Kürdistan kuracak, yönetimini oluşturacak, Suriye’yi de bölmeden yapacak, Türkiye’ye tehdit oluşturmadan yapacak. Öz yenetim, özerk yönetim kuracak ‘olmaz’ diyorsun.” şeklinde konuştu.
'ÖCALAN’A SAYGI DUYULMALI'
30 yıldır süren savaşı durduran, barış için elini taşın altına koyan kişiye herkesin saygılı olması gerektiğini belirten Demirtaş, “Bir tek cümlesiyle 30 yıllık savaşı durdurmayı başardı. Türk halkının, Türk dostlarımızın ve kardeşlerimizin empati yaparak, anlamaya çalışarak bu süreci sağlıklı bir şekilde değerlendirmelerini biz rica ediyoruz. Bu barış sürecinin ilerleyebilmesi sağlıklı bir şekilde kalıcı barışa dönüşebilmesi için sayın Öcalan’ın koşullarının değişmesi gerekiyor. Bu Abdullah Öcalan’ın dayattığı şahsıyla ilgili bir şey değildir. Kendisi orada bir beton çukur içerisindeyken bu sürecin ilerleme şansı yoktur.” dedi.
7 aydır kan akmamasının Öcalan sayesinde olduğunu iddia eden Demirtaş, “14 metre çukurda tuttuğunuz kişi sayesindedir. O halde bunun bir karşılığının olması lazım. Bunun karşılığının da sayın Öcalın’ın koşullarının barış sürecine daha fazla katkı sunabileceği ortamın yaratılmasıyla olur.” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Öcalan’ın basın toplantısı talebinin hukuka aykırı olduğunu söylemesini hatırlatan Demirtaş, “Sayın hukukçu Bülent Arınç bir mahkumu 14 yıl bir hücrede tek başına tutmak hangi hukukta, hangi maddede yazıyor bana onu bir söyleyebilir misin? Sayın Öcalan’ın hakları var. Bu hakları kullandırmak zorundasınız . Lütuf değil. Bırakın sürecin gereğini falan. Adalet Bakanlığı, hükümet olarak siz zaten suç işliyorsunuz. E kaldı ki tek sözüyle Türkiye’ye barışı getirecek kişiye karşı da bu hukuksuzluğu artık sürdüremezsiniz.” ifadelerini kullandı.
Son görüşmelerinde Öcalan’ın bu hukuksuzluklar son bulmazsa kendisinin bu süreçte olmayacağını söylediğini belirten Demirtaş, “Kendisinin mesajıdır buradan açıkça iletiyorum.” diye konuştu.
Hükümetin görüşünü değiştirmesi gerektiğini ifade eden Demirtaş, “Bildiğimiz 10 yıllık AKP olarak zaman kazanma, aldatma, oyalama tahtiklerini denerse herhalde burada da biz kaybetmeyiz. Göreceksiniz kendileri en büyük kaybeden olacaklar.” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın faiz lobisiyle ilgili ifadelerini de eleştiren Demirtaş, artık AK Partililerin faizle iş yaptığını savundu. Demirtaş, “Ben hep şüpheleniyorum kesin bu ticaret lisesi mezunudur imam hatip lisesi değil. Kafa ticarete iyi çalışıyor. Çünkü kazandıkça kazanıyor. Peki bunu nasıl yapıyor alın teriyle mi? Faizle. Faiz lobisi budur işte.” şeklinde konuştu.
Anadilde eğitim ve Uludere olayı nedeniyle Erdoğan’a eleştirilerini sürdüren Demirtaş, “Sen ‘anadilde eğitim olmaz’ diyorsan ‘Kürtler anadilinde eğitim yapamaz’ diyorsan ben senin İslamiyete inanıp inanmadığınadan şüphelenirim. Eğer gerçekten Allah korkun varsa o ailelerden utanırsın. Çıkar özür dilersin, sorumlularını yargıya teslim edersin. Roboski katliamının gereğini yaparsın.” dedi.
Hasta tutuklulara kötü davranıldığını ileri süren Demirtaş, “Hasta tutuklu arkadaşlarımız duyarlı olabilirler, siyasi bilinçleri gereği itiraz etmiyor olabilirler, süreç hassastır diye kıyameti koparmıyor olabilirler. Ama buradan açık söylüyorum sayın Adalet Bakanı, yemin billah kıyameti biz koparırız. Sizin o adli tıpınız ve bakanlığınızın etrafını 10 binlerce insanla sararız. Bu hasta tutuklu meselesi çoluk çocuk meselesi değil. Öyle ucuz bir pazarlık konusu da değil. O arkadaşlarımıza hakaret eden doktorlara, gardiyanlara, cezaevi görevlilerine, ring araçlarında görev yapan güvenlik güçlerine açıkça sesleniyorum, o arkadaşlarımız süreç zarar görmesin diye sineye çekebilirle fakat biz sineye çekmeyiz burnunuzdan fitil fitil getirirz.” ifadelerini kullandı.