BIST 9.673
DOLAR 35,27
EURO 36,70
ALTIN 2.968,48
HABER /  GÜNCEL

Öcalan sakıncalı maddeleri gördü mü?

Avrupa yerel yönetimle özerklik şartını gündeme getiren Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği özerklik şartının maddelerini biliyor musunuz?

Abone ol

Oktay SAĞLAM
İNTERNETHABER.COM- Kemal Kılıçdaroğlu "özerklik" sözü tatışmaları yeniden alevlendirdi. DTK'nın özerklik taslağı ile Türkiye'nin çekince koyduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'ndan ne kadar ileri ya da geride olduğu tartışılıyor. Abdullah Öcalan ve BDP'nin nasıl tepki vereceği merak konusu..

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt sorununda sahaya hızlı bir giriş yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu Hakkari'de özerklik sözü verdi, gündem bir anda değişti. Kimi çevreler ülkeyi ayırmaya götüren süreci tetikleyecek bir gelişme olarak gördü.

Bugün Ardahan'da açıklama yapan Kılıçdaroğlu, söylediklerinin arkasında. Seçim öncesi böylesine hassas bir konuya doğrudan giren ana muhalefet partisi lideri, içeride ve dışarıda eleştiri oklarına hedef oldu.

Peki Kılıçdaroğlu'nun ısrarla üzerinde durduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik şartı neyin nesi? Yerel yönetimlerin yetkilerini kuvvetlendireceğini söylenen sözleşmeden kamuoyunun büyük çoğunluğunun haberi yok. 

SÖZLEŞME ÇEKİNCE KONULARAK KABUL EDİLDİ

Öncelikle bu sözleşmenin tarihi geçmişini vermekte fayda var. Üye ülkelerin 1985 yılında imzasına açılan sözleşme 21 Mayıs 1991'de Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Ancak dönemin hükümeti bazı madde ve paragraflara çekince koyarak 6 Ağustos 1992'de Bakanlar Kurulu'nda onaylandı.

CHP TOPA GİRDİ

İşte Kılıçdaroğlu da bu sözleşmeye dayanarak çekincelerin kaldırılmasını istemesi, Kürt sorununa ilişkin farklı bir pencere açıyor. CHP'nin "doğuda sahaya girmesi" bölgede "üçüncü bir aktör" olmak isteğinden kaynaklanıyor. Baykal dönemiyle birlikte bölgede silinen CHP'nin izlerini "parlatma" hamlesini yapan Kılıçdaroğlu'nun göle çaldığı maya tutar mı? Kısa vadede zor elbette. 

SEÇİM SONRASI İÇİN UMUT OLABİLİR

Ancak unutulmaması gereken noktalar var. BDP ve CHP tabanları birbirine o kadar da uzak değil. Sistemin en köklü partisinin düz ovada yaşayanların sorunlarına el atması ezberleri bozan bir gelişme. Kendisini dışlanmış hissedenlerin devlete karşı kopmaya yüz tutan "aidiyet bağlarını sağlamlaştıran düğüm" anlamını taşıyor. Sorunun çözümüne dair beyin cimnastiği yapan yapan parti sayısındaki artış beraberinde seçim sonrası rekabeti getireçektir.

CHP "HAYIR" İLE YÜZLEŞECEK

Açılımı başlatan hükümete karşı en acımasız siyaseti izleyen ana muhalefetin işi zor. En hassas konuda yalnız bırakıldığını düşünen hükümetin CHP'nin bu atağına en sert bir şekilde karşılık vereceğini kestirmek zor değil. İktidarın her dediğine "hayır" demesiyle bilinen ana muhalefet partisi politika ürettikçe "hayır'lı kelimelere aşina" olacaktır. "Silahlar sussun analar ağlamasın" diyenlerin Kılıçdaroğlu'nun bu söylemi destekleyen çıkışına karşı durması kısır döngüyü gösteriyor.

FARKLAR NELER?

Türkiye'nin uzun yıllar önce çekince koyduğu maddelerde "cesur" sayılabilecek metinler içeriyor. Yerel yönetimlere oldukça geniş haklar ve yetkiler getiriyor. Mali, idari ve örgütlenme alanında mevcut durumu fersah fersah geride bırakan yenilikler getiriyor.

Ancak DTK'nın özerklik taslağı Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği sözleşmeden çok ama çok daha önde. Bölgede "Stalinist" yapılanmayı öngördüğü için eleştirilen taslak, federasyonunun ilk adımı olarak görüldü. Silahlı güçler, bölgede resmi dilin Kürte olması, ayrı bayrak talebi öne çıkanlar arasında.

KILIÇDAROĞLU'NUN ÇEKİNCELERİN KALDIRILMASINI İSTEDİĞİ MADDELERİ VE DTK'NIN ÖZERKLİK TASLAĞI SONRAKİ SAYFADA

[PAGE]

İŞTE ÇEKİNCE KONULAN O MADDELER

Türkiye’ nin    çekince    koyduğu    madde    ve    paragraflar    ise    sırasıyla    şu şekilde: (Yeter, 1996:10-11)

Yerel makamları doğrudan ilgilendirilen planlama ve karar süreçlerinde kendilerine danışılması (Madde 4, Paragraf 6)

Yerel yönetimlerin iç örgütlenmelerin kendilerince belirlenmesi (Madde 6, Paragraf 1),

Yerel olarak seçilmiş kişilerin görevleriyle bağdaşmayacak işlev ve faaliyetlerinin kanun ve temel hukuk ilkelerine göre belirlenmesi (Madde 7, Paragraf 3),

Vesayet denetimine ancak, vesayetle korunmak istenen yararlarla orantılı olması durumunda izin verilmesi (Madde 8, Paragraf 3)

Yerel yönetimlere kaynak sağlanmasında hizmet maliyetlerindeki artışların mümkün olduğunca hesaba katılması (Madde 9, Paragraf 4)

Yeniden    dağıtılacak    mali    kaynakların    yerel    makamlara    tahsisinin    nasıl yapılacağı konusunda, yerel yönetimlere önceden danışılması (Madde 9, Paragraf 6)

Yapılacak    mali    yardımların,    yerel    yönetimlerin    kendi    politikalarını uygulama konusundaki temel özgürlüklerini mümkün olduğu ölçüde ortadan kaldırmaması (Madde 9, Paragraf 7)

Yerel yönetimlerin haklarını savunabilmeleri için uluslararası yerel yönetim birimleriyle işbirliği yapabilmeleri, uluslararası birliklere katılabilmeleri (Madde 10, Paragraf 2 ve 3),

Yerel yönetimlerin iç hukukta kendilerine tanınmış olan yetkileri serbestçe savunabilmek için yargı yoluna başvurabilmeleri (madde 11), 

DTK'NIN ÖZERKLİK TASLAĞI

Demokratik Toplum Kongresi (DTK)'nın sunduğu Kürt sorununa çözüm modeli 8 başlıkta toplanıyordu. 2010 ylı sonunda Diyarbakır'da açıklanan taslak çok tartışılmıştı. İşte o taslaktan öne çıkan başlıklar:

1. Siyasi boyut: Tabandan komün ve meclis biçiminde örgütlenir, üstte toplum kongresinde temsilini bulur. Türkiye parlamentosuna temsilci gönderir. Farklı kimlikler kendi sembollerini kullanır.

2. Hukuki boyut: Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde halk olarak temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması Demokratik Özerklik statüsüyle sağlanır. Anayasa buna göre düzenlenir.

3. Özsavunma boyutu: Varlığını korumanın olmazsa olmazıdır. Askeri tekel olarak değil, toplumun iç ve dış güvenlik ihtiyaçlarına göre demokratik organların denetimi altında oluşur.

4. Kültürel boyut: Demokratik Özerk Kürdistan'da resmi dil Kürtçe ve Türkçe olur. Bölge'deki diğer dillerin kullanımı yasal güvenceye kavuşturulur. Hizmet dili Kürtçe yapılır, yer isimleri iade edilir.

5. Sosyal boyut: Asimilasyona, yabancılaşmaya, zorla göç ettirilmeye, işsizliğe ve yoksulluğa karşı mücadele edilir. Yaşamın özgür ve demokratik temelde sürmesi sağlanır. Öncü güç kadın ve gençliktir.

6. Ekonomik boyut: Ekonomi tüm topluluklara mal edilir. Kadın istihdamına öncelik verilir. Anti-tekelci-dayanışmacı bir sistem oluşturulur. Kaynakların kullanım ve tüketim hakkı Özerk Kürdistan'da olur.

7. Ekolojik boyut: Eko dengeyi bozan kentleşmelere, yıkıma, çölleştirme ile bitki örtüsünü değiştiren, tarihi yerleri sular altında bırakan ve Kürt toplumunu belleksizleştiren baraj inşaatlarına karşı çıkılır.

8. Diplomasi boyutu: Devletsiz halklar, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren halklar, gruplar ve topluluklarla karşılıklı dayanışma ve güven esaslarına göre yürütülür. Diasporadakilerin hakları gözetilir."