Çözüm sürecinin en çok tartışılan konularından birini yazan Ruşen Çakır "Devlet mi Öcalan'ı, Öcalan mı devleti kullanıyor?" sorusuna çarpıcı yanıtlar sıraladı...
Abone olİNTERNETHABER.COM
Çözüm sürecinin başladığı günlerde bu yana uzanan bir tartışmayı köşesinde analiz eden Vatan si yazarı Ruşen Çakır "Devlet mi Öcalan'ı, Öcalan mı devleti kullanıyor?" sorusuna yanıt verdi.
ÖCALAN MI DEVLET Mİ? KİM KİMİ KULLANIYOR?
Çözüm sürecinin akıllarda yarattığı en temel sorular arasında Öcalan ile devlet arasındaki ilişkinin denklemi olduğunu vurgulayan Ruşen Çakır, hangi tarafın diğerini kullandığını sorguladı. Soruya MHP'de CHP'ye cemaatten AK Parti'ye dek hangi siyasi aktörün hangi yanıtı verdiğini hatırlatan Çakır kendi fikrini de paylaştı: ...Devlet ile Öcalan ilişkisinin inişli-çıkışlı bir grafik izlediğini, kimsenin kimseyi kullanmadığını, daha doğrusu böyle bir niyeti olsa bile kullanamadığını düşünüyorum.
İşte Çakır'ın yazısındaki ilgili bölüm:
AKP MUHALİFLERİ NE DİYOR? KİM KULLANILDI?
Bu soru, elde çok fazla somut bilgi olmadığı için, kimi zaman spekülatif haberlerden, ama daha çok da yaşananlara bakıp akıl yürütmelerden hareketle cevaplandırılıyor. Ve bu soruya cevabı, ister istemez o kişinin AKP'ye bakışına da ışık tutuyor. Zira söz konusu 15 yılın yaklaşık 12'sinde ülkeyi AKP tek başına yönetti, yönetiyor ve AKP, özellikle iktidarının ikinci yarısında Öcalan'ı bir şekilde merkeze alan çözüm görüşmeleri yürütüyor.
KÜRTLERİN NET BİR YANITI VAR
Dolayısıyla "Öcalan devleti kullanıyor" diyenlerinin büyük bir bölümünü, MHP, ulusalcılar, CHP gibi AKP muhalifleri oluşturuyor. Ama yalnız değiller: Öcalan'ı liderleri olarak gören, onun asla devletin dümen suyuna girmeyeceğine inanan Kürtlere göre de eğer taraflardan biri diğerini kullanıyorsa bu olsa olsa Öcalan'dır.
İLGİNÇ KOALİSYONLAR
Benzer bir ilgi çekici koalisyon, devletin Öcalan'ı kullandığını düşünenler söz konusu olduğunda karşımıza çıkıyor. Tabii ki ilk olarak AKP yanlıları, özellikle de Başbakan Erdoğan bağlıları. Anadolu'da, devletin Öcalan ile görüşmesini tam olarak sindirememekle birlikte "Tayyip Bey'in vardır bir bildiği, o bizi satmaz" inanışının yaygın olduğunu söyleyebiliriz.
AKP'lilere ek olarak PKK dışı Kürt hareketlerinin ve bazı Kürt aydınların da (ki bunların bazıları bölünme yanlısıyken, bazıları da tam tersi pozisyona sahip, hatta içlerinde hükümetle arası çok iyi olanlar da var) Öcalan'ın kullanıldığına inanıyor.
MEHMET ALTAN'IN YAZISI
Tabii bir de, iki gündür Mehmet Altan'ın "Batıda faşizm, Doğuda özerklik mi?" başlıklı yazısından hareketle eleştirdiğimiz, Kürt siyasi hareketinin (KSH) özerklik elde etmek için ülkenin faşizan bir otoriterleşmeye evrilmesine razı olduğunu düşünenler var. Bu yaklaşım, sahipleri çok açık olarak dillendirmeseler de, bu tür bir pazarlığın İmralı'da Öcalan ile MİT yetkilileri arasında kotarıldığına inanıyorlar.
CEMAAT PSİKOLOJİK HAREKAT YÜRÜTÜYOR
Bu arada haklarını yemeyelim, Gülen cemaatinin olaya bakışı bambaşka. Bir yandan "Öcalan devleti kullanıyor" argümanına destek verip hükümeti zayıflatmaya çalışırken, diğer yandan MİT'e ve Müsteşar Hakan Fidan'a devlet içinde özerk, hatta yer yer bağımsız bir konum atfedip (hatta bir yolunu bulup Fidan'ı da İran rejimiyle ilişkilendirip) Öcalan'ın, dolayısıyla KSH'nin MİT'in bir nevi "oyuncağı" hâline geldiği yolunda psikolojik harekât yürütüyorlar. (Bir zamanların astığı astık kestiği kestik isimlerinin rütbeleri söküldükten sonra birer sosyal medya trolüne dönüşmeleri hazin ama onlar için üzülmeye değmez.)
KİMSE KİMSE KULLAN(A)MIYOR!
Kürt hareketinin bugün tarihinin en güçlü noktasında olması devletin Öcalan'ı kullanmış olduğu önermesini boşa çıkarıyor; tabii bunu da bir devlet projesi olarak görenlere diyecek bir söz olamaz. Öte yandan çözüm sürecinin çok ama çok ağır yürüyor olması, kendi koşullarının iyileştirilmesi konusundaki çağrılarının genellikle cevapsız kalması da Öcalan'ın devlete her istediğini yaptırdığı yolundaki iddialarını geçersiz kılıyor.
Bu 15 yılı mümkün olduğunca yakından ve farklı kaynaklara başvurarak izlemeye çalışan birisi olarak devlet ile Öcalan ilişkisinin inişli-çıkışlı bir grafik izlediğini, kimsenin kimseyi kullanmadığını, daha doğrusu böyle bir niyeti olsa bile kullanamadığını düşünüyorum.
ÖCALAN GAZETECİLERLE BULUŞURSA VEHİMLER AZALIR
Özellikle son çözüm süreciyle birlikte BDP/HDP'li milletvekillerinin İmralı ile görüşebiliyor olmaları, hatta Öcalan ile Kandil arasında köprü oluşturmaları spekülasyonları bir ölçüde hafifletti. (Devletin sık sık bu görüşmeleri kesintiye uğratması her şeyin istediği gibi gitmediğinin göstergesi.)
Eğer beklendiği gibi Öcalan medya mensuplarıyla bir araya gelirse durum daha da şeffaflaşır ve "o, diğerini kullanıyor..." veya "Aralarında anlaştılar, bizi mahvedecekler" türü vehimler de bitmese bile daha da azalacaktır.