AİHM, terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan'la ilgili kararını 12 Mayıs'ta açıklayacak. Karar 'adil yargılama yapılmadı' yönünde olursa yeni bir sürece girilecek.
Abone olOlası karardan sonra gözler, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne çevrilecek. AİHM kararını inceleyecek olan komite, hak ihlalinin davanın sonucunu etkileyecek boyutta olduğuna karar verirse, Türkiye'den yargılanmanın yenilenmesini isteyecek. Bu durumda şu gelişmeler yaşanabilecek:
Hükümetin önünde iki seçenek var. Ya Öcalan'ın yeniden yargılanmasını engelleyen yasa maddesini değiştirecek, ya da çözümü yargıya bırakacak. AKP'de ikinci seçenek ağırlık kazanıyor. Bu durumda hükümet, 'konu yargıyı ilgilendirir' deyip kenara çekilecek.
Apo kapsam dışında
Bu durumda Öcalan'ın avukatları, Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurup, yeniden yargılama isteyecek. Mahkeme, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) ve Anayasa hükümlerini dikkate alarak başvuruyu inceleyecek. Gerek yürürlükteki CMUK'ta, gerekse 1 Haziran'da yürürlüğe girecek Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK), Öcalan için yeniden yargılama yolunu tıkayan özel hüküm bulunuyor. Anayasa'nın 90'ıncı maddesinde ise uluslar-arası sözleşmelerin iç hukukun üstünde olduğuna ilişkin farklı bir düzenleme yer alıyor. Merak edilen konu, Anayasa ile CMUK arasındaki çelişkinin nasıl giderileceği? Ve mahkeme CMUK'tan hareketle başvuruyu reddederse neler olacak?
Başvuru reddedilirse, Öcalan'ın avukatları Yargıtay'a temyize gidecekler. Savunmalarını Anayasa'nın üst norm olduğu tezi üzerine kuracak olan avukatlar, Anayasa'nın 90'ıncı maddesi uyarınca Öcalan'ın yeniden yargılanmasını engelleyen düzenlemenin by-pass edilmesini isteyecek. Yargıtay bu tezi haklı bulursa, 'yeniden yargılama kararı' verecek ve CMK'daki düzenlemeyi Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla, Anayasa Mahkemesi'ne götürecek. Yargıtay temyiz başvurusunu redderse, Öcalan'ın yeniden yargılanmasının yolu kapanmış olacak. Bu durumda Öcalan, CMUK ve CMK'daki düzenleme değiştirilmediği sürece yeniden yargılamadan yararlanamayacak.
İMRALI'DAN YÖNETEMEYECEK
Avukatları aracılığıyla demeçler veren, örgüt üyelerine talimatlar yağdıran Öcalan artık İmralı'dan örgütünü yönetemeyecek. Yeni Ceza İnfaz Kanunu (CİK) ve CMK'ya göre, avukatların, örgütsel amaçlı haberleşmelere aracılık ettiğinin belirlenmesi halinde, savcı ya da infaz hakimi kararıyla görüşlerde 'bir görevli' hazır bulunacak. Avukat ile müvekkili arasındaki metin alışverişleri incelenecek. Avukatlar, hakkında soruşturma açılması halinde müdafilikten yasaklanacak. Avukat müvekkilinin başka davalarına bakamayacak. Cezaevinde ziyaret gidemeyecek.
Haber: Ersin BAL - Şerife ÜSTÜNER
Kaynak: