BIST 9.673
DOLAR 35,18
EURO 36,60
ALTIN 2.959,78
HABER /  GÜNCEL

Öcalan HDP'nin barajı geçmesini istemiyor!

Abdullah Öcalan HDP'nin seçim barajını aşmasını istiyor mu? Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur'dan ilginç iddia...

Abone ol

Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, Abdullah Öcalan'ın HDP'nin seçim barajını geçmesini istemediğini ileri sürdü.

Uğur, "Öcalan HDP'nin barajı aşmasını istiyor mu?" başlıklı bugünkü yazısında HDP popülerliğinin arttırılmasındaki amacın Öcalan'ı by-pass edip, yerine Selahattin Demirtaş'ın getirilme çabası olduğunu yazdı.

İşte Fuat Uğur'un yazısından öne çıkan bölümler...

ÖCALAN HDP'NİN BARAJI AŞMASINI İSTİYOR MU?

“Bu nasıl soru? Tabii ki ister. Zaten kendi karar verdi buna” diyebilirsiniz.
Ama kazın ayağı öyle değil.
Öncelikle şunu teslim edelim.

Zamanında MİT’in içindeki uluslararası karanlık lobilerle iş birliği yaparak atıldığı “Kürt hakları” mücadelesinde, tam 37 yılı geride bırakan Abdullah Öcalan, bugün Orta Doğu’nun ve küresel yapının tüm tezgâhlarının, gıllıgışlı işlerinin içinde pişmiş biri olarak, geleceğe adını deneyimli siyasetçi olarak yazdırmayı tasarlıyor.

Mahkûmiyetini sürdürdüğü İmralı cezaevinden 16 yıldır dünyanın sayılı örgütlerinden birini yönetmeyi başardığı da ortada. Öyle ki aynı zamanda PKK’yı “Halk için savaşan bir gerilla örgütü” olarak benimseyen yüz binlerce insanı peşinden sürükleyebilen bir lider Öcalan. Sevseniz de sevmeseniz de gerçek bu.

Adam yıllarca örgütüyle konakladığı Bekaa vadisinden ve Şam’daki evinden kurtlarla dans etti. Baas ve Esad ailesinin, uluslararası istihbarat örgütlerinin kirli ve tehlikeli ilişkiler ağından bugüne sağ çıkabilmeyi başardı. Kolay değil. Bu yüzden aynen o karanlık odaklar gibi A, B ve C planları her zaman hazır olan bir isim.

ÖCALAN KÜRESEL OYUNUN FARKINDA MI?

Bu profildeki Öcalan’ın, şu dönem küresel yapının Doğan Medya ve Paralel tetikçileriyle iş birliği yaparak kendisini by-pass etmeye, yerine Selahattin Demirtaş’ı hazırlamaya ilişkin plânının farkında olmaması mümkün mü?

Kobani bahane edilerek Demirtaş-Kandil ittifakıyla sahneye konan iç savaş provasında da saf dışı bırakılmıştı. Ama PKK’lılar kendi halkına karşı tam bir IŞİD vahşeti uygulayınca işler tersine dönmüş, ayaklanmayı kışkırtan Demirtaş basın toplantısında boncuk boncuk terleyerek kepazeliğinin altından kalkmaya çalışmıştı. Demirtaş’ın zavallılığı Öcalan’ın elini güçlendirdi.

BARAJ PLÂNININ DEVREYE SOKULUŞU

Ancak uluslararası yapı bu kez “HDP’nin yüzde 10 barajına rağmen parti olarak seçime katılması” stratejisini devreye soktu. Aşama aşama gelişti süreç. Büyük bir keşif yapmışlardı. CHP’den bir cacık olmuyordu. Ancak, HDP yüzde 10 barajını aşarsa milletvekilleri yaklaşık iki katına çıkacak, AK Parti’nin de eğer oyları düşerse iktidar olma şansı tehlikeye girecekti. En azından AK Parti Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğa sahip olamayacak ve daha kolay “kontrol edilebilir” hâle gelecekti.

ARANAN OMURGASIZ BULUNMUŞTU

Küresel güçler ve Türkiye taşeronları memnun olmadıkları Öcalan’ın yerine artık “sivil” ama her türlü omurgasızlığa sahip birine ihtiyaç duyuyorlardı. Bu anlamda Demirtaş biçilmiş kaftandı. Kukla olmaya gönüllü, gerektiğinde gülümseyen nüktedan biri, zamanı geldiğinde de küfürbaz ve insanların ölüm emrini verebilecek tıynetteydi. Ona bir “liderlik karizması” çizmeye karar verdiler. Eğer seçimi kazanırsa karizması taçlanacak, aksi halde Öcalan tarafından çizilecekti. Kaybeden yine kendileri olmayacaktı sonuçta.

DEMİRTAŞ’IN İKNA EDİLİŞİ

Bu projeyi devreye sokma amaçlı olarak Demirtaş, “çok güvendiği ekibiyle” Amerika’ya çağrıldı. Ona sözler verildi, parlatılacaktı. Doğan Medya ve Cemaat basını destekleyecekti. Kılıçdaroğlu ve CHP, hatta MHP bile onlara sataşmayacaklardı. Her iki parti ve liderini “Cemaat’in Geçmişe dönük çalışmaları” kolaylıkla ikna etmeye yetip de artıyordu bile.

ÖCALAN OYUNU GÖRDÜ VE KARTLARINI AÇTI

Demirtaş ve ekibi teklifi kabul etti. Sonra partiyi ve Kandil’i ikna edip bir oldubittiyle durumu Öcalan’a ilettiler. Öcalan oyunu gördü. Çünkü küresel güçler kendisini Türkiye Cumhuriyeti devletiyle “iş birliği” yaptığı için geçici kara listeye almıştı. Bu yüzden bilgi dağarcığının hep kenarında duran taktiği devreye soktu. Bir adım geriye çekilecek, bekleyecek ve görecekti. Her iki durumu da kendi lehine çevirmenin plânlarını yapmaya o saat başlamıştı bile.

Şimdi sorumuza gelelim:
Öcalan, HDP’nin barajı aşmasını istiyor mu?
Cevabı siz verin artık, ipuçları ortada.

AŞILAN BARAJ ÇÖZÜM SÜRECİNİ BERHAVA EDECEK

Sonuçta kartlar açıldı, oyun başladı çoktan. Küresel güçler ve yerli taşeronlarının hesabı açık:

“HDP barajı aşarsa AK Parti ile çözüm sürecini Öcalan’ı devre dışı bırakmış olan kendi kuklaları Demirtaş götürür. Bu da çözüm sürecinin berhava edilerek küresel aktör olma iddiasındaki Türkiye’nin yeniden kaosa ve çatışma ortamına sokulmasını sağlar.”

Yukarıda dediğim gibi hesap edemedikleri bir şey var daha var.
İmralı’nın her duruma ayarlı diğer plânları.
Ve hepsinden önemli olanı; Türkiye’nin ortak aklı.