BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,27
ALTIN 2.839,65
HABER /  GÜNCEL

Öcalan, Cumhuriyet'i savundu

CHP içindeki samimi demokratlara seslenen Öcalan, Deniz Baykal'ı sahte Cumhuriyetçi olmakla suçladı.

Abone ol

Abdullah Öcalan, 6 yıldır Türkiye'deki tehlikeler konusunda uyarılar yaptığını belirterek, "Şimdi anlaşılıyor; ama geç. Ülkeyi kalbura çevirmişler. Elli tarikat, bilmem ne kadar tarikatçı milliyetçi, hortumcu, dış güçlerin maşasını kim ortaya çıkardı? Cumhuriyeti 250 milyar dolar borca batırmışlar. Kötülükleri de bana yüklediler. Peki bu kadar milliyetçi tarikatçı nereden ortaya çıktı?" dedi. Öcalan, Türkiye'de tarikatçıların etkinliğinin arttığına dikkat çekerek, cumhuriyetin temel ilkelerinin tehlikede olduğunu söyledi. 28 Mart'ta tüm demokrasi güçlerine birlik çağrısı yapan Öcalan, cumhuriyetin temel ilkeleri üzerendeki oyunun böylesi bir birliktelikle çözülebileceğini kaydetti. Abdullah Öcalan, avukatlarıyla bu hafta yaptığı görüşmede son siyasal gelişmelere ilişkin açıklamalar yaparak, çözüm önerileri sundu. Öcalan, bu cumhuriyetin kendisine idam kararı vermesine rağmen cumhuriyetin temel ilkelerine saygılı olduğunu belirterek, bunu geçen haftaki görüşmede de söylediğini hatırlattı. Öcalan, bu hafta içinde CHP lideri Baykal'ın da benzer açıklamalarda bulunduğunu ifade ederek, "Cumhuriyetin temel ilkelerini şimdi mi duydun Baykal?" diye sordu. 6 yıldır Türkiye'deki tehlikeler konusunda uyarılar yaptığını vurgulayan Öcalan, şunları söyledi: "Şimdi anlaşılıyor ama geç. Türkiye de tehlike var, ben önlüyorum benim üzerimden çizgi gelişiyor. Türkiye'de siyasetin abc'sini bilmiyorlar. İktidarı kaybetmiş, yüzde onun altına düşmüş halde siyasete giriyorsun. Bir hortumculuk da siz mi yapacaksınız? O zaman niye siyasete giriyorsun? Biliyorsan siyasete gir bilmiyorsan girme. Halkı ve demokratik cumhuriyeti kandıramazsınız. Ben demokratik cumhuriyeti ilke olarak aldatmam. Ama ülkeyi kalbura çevirmişler. Elli tarikat, bilmem ne kadar tarikatçı milliyetçi, hortumcu, dış güçlerin maşasını kim ortaya çıkardı. Cumhuriyeti 250 milyar dolar borca batırmışlar. Kötülükleri de bana yüklediler. Peki bu kadar milliyetçi tarikatçı nereden ortaya çıktı?" Öcalan, tehlikeli bir sürece girildiğine işaret ederek, bunları anlamadan kimsenin Türkiye'de nefes alamayacağını, kendisinin 30 yıldır ilkel milliyetçiliğin tehlike olduğunu söylediğini kaydetti. Bundan dolayı ilkel milliyetçilerin kendisini derin devletin adamı olarak ilan ettiğini dile getiren Öcalan, şunları söyledi: "Aslında tam tersi, benim koşullarımı siz de burada görüyorsunuz. Beni ajanlıkla suçlayan Abdulmelik Fırat'ın neyi savunduğu belli değil, ideolojisi belli değil. Bunun en gelişmiş biçimi şu an Güney'dedir. Ben bunlara karşı çıktım. Bu plan çerçevesi içinde Çiller'i devreye koydular. Bunların Türklükle de alakası yok, kapsamlı bir plan olduğu anlaşılıyor. Sevr'i biliyorsunuz. 1920'lerdeki gibi sahte milliyetçilik Amerikan, İslamcılık Alman icadıdır. Mustafa Kemal bunu gördü. Biraz ortaya koydu. Bu planları anlamadan Anadolu birbirine girer. Balkanlar, İran, Irak'ın durumu ortada. Türkiye'yi bu noktaya getirdiler. Türkiye yurtseverliği Türk-Kürt ittifakıdır. Bunu anlamak lazım bunu anlamadan olmaz. Ben bu konuda yeterli miyim? Hayır, tam zamanında kafamı çalıştırmadım. Belki tam zamanında müdahale etseydim işler bu noktaya gelmezdi. Ama hepsi benden kaynaklanmıyor. Bir yandan PKK ile bir yandan da devletlerle uğraşıyordum." "Devlet koruculara dayanıyor, olmaz tehlikelidir. Mustafa Kemal'in idealindeki cumhuriyet Fransız devrimci cumhuriyet modelidir. Devrimci cumhuriyet mütegalibelere, koruculara, dış güçlere dayanmaz" diyen Öcalan, Atatürk'ün 4 bin kitap okuyarak Fransız devrimini anlamaya çalıştığını ve bunu Anadolu'ya uyarladığını belirtti. Birleşme çağrısı Öcalan, gazetelerin iki bakan dışındakilerin hepsinin tarikatçı olduğunu yazdıklarını anımsatarak, "Atatürk hayatta olsaydı kıyameti koparırdı. Olan devrimci cumhuriyete olmuş" dedi. Cumhuriyetin temel ilkelerine yönelik tehlikeler karşı hemen önlem alınması gerektiğinin altını çizen Öcalan, şunlara dikkat çekti: "Devrimci cumhuriyetin temelinde de Türk- Kürt ittifakı vardır. 1992'den itibaren bu ittifak havaya uçuruldu. Bu ilkel milliyetçilikle yapılmaya çalışıldı, Barzani ve Talabani ile ilişkiyi girildi. Derhal tedbir almalıyız. Demokratik Türkiye programında birleşelim. Demokratik cumhuriyetin devrimci cumhuriyetin esenliği için var gücümüzle çalışalım. Büyük hatalar var. Bunları aşmak gerekiyor. Devlet de hatalar yaptı, PKK de hatalar yaptı; ama bunlar geçmişte kaldı. Biz intikamcı yaklaşmıyoruz. Gün bunları birbirimizin gözüne sokma günü değil, gün demokratik cumhuriyetin esas ilkelerinde anlaşma günüdür. Bu kadar talana dayalı ekonomiyi aşmaktır, hortumculuğu aşmaktır. Öcalan, savaşın da barışın da doğru anlaşılması gerektiğini vurgulayarak, iyi anlaşılmadığı takdirde Türkiye'nin sonunun, Yugoslavya, Gürcistan ya da Irak gibi olacağını ifade etti. Bunu önlemesi gerektiğini işaret eden Öcalan, "Demokratik cumhuriyeti anlayacaksın. Demokratik cumhuriyeti anlamak savaşı da barışı da derinlikli anlamaktır" diye konuştu. Kürtler adına Türklere çağrı Türkiye'de nasıl Türk-İslamcılar varsa, Abdulmelik Fırat'ın Kürt İslamcı olduğunu söyleyen Öcalan şunları belirtti: "HAK-PAR şaibeli bir partidir, Barzani ve Talabani bu partinin kongresine mesaj göndermişler. Barzani ve Talabani Nakşibendilerdir. Bunlar tarikatlar. Barzani Talabani tarikat temelinde örgütlendiler, aşiret değiller. ABD Nakşibendi tarikatını ılımlılaştırıyor. Türkiye'de bunu iktidar yaptı. Suudi de sözde ılımlı İslam'ı hazırlıyorlar. Mustafa Kemal çizgisi bunu kabul etmez. Mustafa Kemal'in devrimci çizgisi de tehlikededir. Bizim çizgimiz devrimci cumhuriyet çizgisidir. Kemalistler oyuna getirilmiş. Kemalistlerin aklı daha başlarına gelmedi. Mumcular vuruldu. Daha bilmiyorlar. Kemalistler o kadar da güçlü değillermiş. Ordu da o kadar güçlü değilmiş. Zayıf çok zayıflar. Ben bunları da güçlü sanıyordum. Mustafa Kemal kudretli bir lider. Deniz Baykal sahte bir cumhuriyetçidir. CHP içindeki samimi demokratlara sesleniyorum. Mustafa Kemal'in çizgisine sahip çıkın. Atatürk'ün son vasiyeti gençliğe hitabesinde vardır. Cumhuriyeti askere, polise bırakmamıştır. Çünkü onların kastlaşma bürokratlaşma riski vardır. Günümüzde cumhuriyetin ilkelerinden sapma vardır. Mustafa Kemal, 1920'de Türkler adına Kürtlere de çağrıda bulundu. Ben de 2000'lerde Kürtler adına Türklere çağrıda bulunuyorum: Ayrılığa düşmeyin. Cumhuriyeti özgür temelde geliştirip, iç ve dış oyunu bozalım." KAYNAK: YENİDEN ÖZGÜR GÜNDEM GAZETESİ