Obama çok çabuk mu beyazladı ne!

Obama'nın değişim vaadlerine karşın ABD, Bush döneminin paranoya ve saldırı ruhuna dönüş yapıyor.

ABD'nin Detroit kentindeki uçağa saldırı girişimi kimsenin ölümüne yol açmadı ancak giderek 11 Eylül saldırılarına eşdeğer sonuçlar doğuruyor. Değişim sözü veren ABD Başkanı Barack Obama saldırı girişimini bahane ederek önce Yemen'i hedef gösterdi ardından 14 ülkeyi saldırı olasılığına karşı “kara listeye” aldı. ABD, aralarında İran, Sudan, Yemen ve Pakistan'ın da bulunduğu 14 ülke vatandaşlarını havaalanlarında “kapsamlı aramaya” tabi tutacak. Bu ülkelerden ABD'ye giden herkes diğer yolculardan farklı olarak extra güvenlik kontrolünden geçirilecek.

TERÖRLE “İLGİLİ” ÜLKELER

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın “teröre destek veren ülkeler” listesinde Küba, İran, Sudan ve Suriye bulunuyor. Bu ülkelere ek olarak ABD Ulaştırma Güvenliği İdaresi diğer “ilgili ülkelerin” ise Nijerya, Yemen, Pakistan, Afganistan, Cezayir, Irak, Lübnan, Libya, Suudi Arabistan ve Somali olduğunu açıkladı. Bu ülkelerden ABD'ye girenlere uygulanacak “geliştirilmiş arama teknikleri” arasında tüm vücut ve çantaların aranması, patlayıcı tespit eden teknolojinin kullanımı öngörülüyor.

Fransa da Yemen elçiliğini kapattı

Yemen'de önceki gün kapatılan ABD ve İngiltere elçiliklerinde çalışan yetkililerin tahliyesine başlanırken Fransa da Başkent San'a'daki elçiliğini kapattığını duyurdu.

ABD'li ondan bıktı: “Obamayeter”

ABD'de artık insanların duymak istemediği kelimeler arasında, ABD Başkanı Barack Obama'nın adının arkasına getirilerek üretilen kavramlar yer alıyor. 2009'un “itici” kelimeleri arasında “Obamanomics, Obamanation, Obamacare, Obamaland” gibi tanımlar var. Listeyi yayınlayan kurumun açıklamasında, “Biz de artık 'Obamayeter' (Obamaenough) diyoruz” denilerek konu eleştirildi.

Sadece artistlik yapıyor

ABD firstlady'si Michelle Obama sadece görüntüden ibaret olduğu iddiasıyla ABD'liler tarafından eleştiriliyor. Washington Post gazetesi, Michelle Obama'nın “başbayan” olmaktan çok “rock yıldızı” izlenimini verdiğini yazdı. Analiz-haberde 2009 yılında tek bir konuya odaklanmak yerine birçok konuya eğilen ama hiç birinin “savunucusu” olmayan, Michelle Obama'nın, sağlık reformundan kadın-erkek eşitliğine uzanan konularda “kendisine inanmayan dinleyicileri” değiştirme girişiminde bulunmadığı ifade edildi. Michelle Obama'nın “başbayan” olmaktan çok “rock yıldızı” olduğu yönündeki izlenimin, dergilerin Obama'yı kapaklarına taşıması ve ona “Hollywood yıldızı” muamelesi yapmasıyla daha da güçlendiği belirtildi.