Suriye'ye müdahale için geri sayım sürerken beklenmedik bir tablo ortaya çıktı. Önce İngiltere şimdi de ABD yan çizdi. Peki bu ne anlama geliyor?
Abone olİNTERNET HABER- Geçen hafta dünya Suriye'yi vurmak için geri sayıma başlamıştı. Ancak arka arkaya yaşanan sürpriz gelişmelerle şu anda Suriye savaşı muallak görünüyor. Önce İngiltere parlamentosu şok yaşattı, cumartesi günü de Obama...
ABD, Fransa ve İngiltere'nin başı çektiği "gönüllüler koalisyonu" dağılıyor mu?
Obama'nın kongreye gitme kararı ne anlama geliyor?
Obama niye yan çizdi?
Bundan sonra ne olur?
BBC Obama'nın son dakika kararını ve bunun ne anlama geldiğini bir analiz haberde derledi.
'Ne oluyor?' sorusunun yanıtı;
ABD Başkanı Barack Obama'nın Cumartesi günü öğlen saatlerinde Oval Ofis'in hemen arkasında bulunan Gül Bahçesi'nde Amerikan halkına canlı olarak hitap edeceği açıklandığında, birçokları bunu Suriye'ye müdahale kararının ilanı için bir randevu olarak algıladı.
Oysa Obama bütün beklentilerin aksine, Suriye'ye müdahale yapmak istediğini ama bunun için Kongre'nin onayını talep edeceğini bildirdi.
DÜNYA'YI ŞAŞKINA ÇEVİRDİ
Başkomutan olarak buna mecbur olmadığı halde Kongre sürecini işleteceğini bildirmesi, sadece bütün Washington'u değil, bir anlamda başkenti yakından izleyen diğer dünya başkentlerini de şaşırttı.
OBAMA APTAL KONUMUNA DÜŞER BBC'nin Kuzey Amerika editörü Mark Mardell ABD'de halkı ve siyasetçileri askeri müdahalenin doğru bir karar olduğuna ikna etmeye yönelik girişimlerin çoktan başladığını söylüyor. Gelecek haftaki oylama öncesi pek çok milletvekili yaz tatiline ara verip sarin gazı kullanıldığına ilişkin istihbarat brifingine katıldı. Mark Mardell'e göre 'Obama saldırıyı askıya alıp Kongre'nin onayını alma seçeneğine giderek başkanlık sürecinin en büyük kumarını oynadı.' Zira Mardell, "Kongre'nin destek vermemesi halinde Obama'nın Suriye konusunda oylamaya gitme çağrısı yaptığı için kendisini aptal durumuna düşüreceği" yorumunda bulundu. Beyaz Saray yetkilileri ise Başkan Obama'nın meclis üyelerinin desteğini alacağına inandıklarını söylüyor. FRANSA NE DURUMDA?Fransa Cumhurbaşkanı Jean-Marc Ayrault, bugün parlamentonun ileri gelenleriyle bir araya gelerek onları Suriye'ye yönelik olası saldırı planları konusunda bilgilendirecek. Fransa Ulusal Meclisi de bu konuyu Çarşamba günü tartışacak. Taylor, Kerry'nin Suriye konusunda adım atmamaları durumunda tarih önünde "çok sert yargılanacaklarını" söylediklerini hatırlatıp, bundan sonra Obama'nın sabrının öne çıktığını söylüyor. Taylor'a göre Obama kendini bir ikilemin ortasında buluyor: kendisi ne Suriye'deki savaşta taraf olmak istiyor, ne de George Bush'un Irak konusundaki hatalarını tekrarlamak istiyor. Yazar makalesinin sonlarında, Barack Obama'nın kendi kararıyla askeri müdahale başlatması durumunda Nobel Barış Ödülü sahibi bir başkanın ülkesini BM kararı olmadan bir hafta sonunda savaşa sokmasının sorgulanacağını söylüyor. Taylor, bu kararı sonucunda Obama'nın oyun sonucu üzerinde kontrolünden feragat ettiğini ama ahlaki cesaretin ve Amerikan değerlerinin olası reddinden Cumhuriyetçiler'in sorumlu tutulacağını yazıyor. Khalaf, makalesine şöyle devam ediyor: "Amerika'da yaşayan Suriye eylemcisi Rıdvan Ziyadeh 'Demokrasilerin Beşar gibi diktatörleri koruyor olması büyük hayal kırıklığı.' diyor. Amerika halkının kuşku duyduğu bir planda milletvekillerine akıl danışmanın tabi ki de iyi yanları var. Ama ABD Başkanı'nın müdahalenin bu hafta sonu beklendiği bir anda verdiği bu son dakika kararı Şam'da yine Batı'nın zayıflığı olarak görülecektir. Esad, 21 Ağustos'ta gerçekleşen kimyasal saldırısından dolayı hâlâ cezalandırılabilir, veya Batı demokrasisinin ve Orta Doğu'daki karmaşık savaşların Batı'da yarattığı yorgunluğun kazanan tarafı olabilir. Obama'nın fikrini değiştirmesi daha önce görülmediği kadar Suriye konusunda uluslararası düzensizliği gözler önüne serdi. Esad bu düzensizlikten pek çok kez yararlandı." |
Obama "Bu askeri operasyona Kongre'den özel bir yetki almadan karar verme otoritesine sahip olduğum halde, Kongre'ye gitmenin ülkeyi daha güçlü bir hale getireceğine inanıyorum.'' dedi.
Amerika'nın önde gelen medya organlarına göre, Obama'nın en yakın danışman kadrosu da bu ani fikir değişiminden dolayı büyük bir sürpriz yaşadı.
OBAMA'NIN 'U' DÖNÜŞÜ
Wall Street Journal'ın da haber yaptığı gibi, önceki günlerde Obama yönetiminden üst düzey yetkililer verdikleri brifinglerde ve özel görüşmelerinde Beyaz Saray'ın Kongre'ye gitmeyeceğini ifade etmişlerdi.
"(U dönüşü yapması) Amerika'nın küresel liderlik rolünü ve Ortadoğu'daki angajmanlarını ne ölçüde oynayacağına karar veremediğini gösteriyor. Suriye krizinin başından beri olan da bir anlamda bu idi"
OBAMA NİYE YAN ÇİZDİ?
CNN'in bildirdiğine göre, Başkan Obama Kongre'ye bir onama için gidebileceğini ilk kez Cuma akşamı, başmüsteşarı Denis McDonough ve bazı diğer üst düzey yardımcılarını özel bir toplantı için Oval Ofis'e çağırdığında söyledi.
Cumartesi sabahı yapılan Milli Güvenlik Konseyi toplantısında ise bu kararını diğer yardımcılarına iletti; bazı yardımcıları iki toplantıda da bu karara karşı çıktı.
Obama fikrinden dönmedi ve daha sonraki saatlerde Kongre liderlerine de telefon açarak, Kongre'den yetki çıkarmaya karar verdiğini söyledi.
New York Times'da yazan Mark Landler, Obama'nın tartışmalarda iki sebep öne sürdüğünü söylüyor: "Biri, İngiltere Parlamentosu'ndaki korkunç terslikten sonra yaşanan izolasyon duygusu. Ama belki de en önemlisi, eğer tek başına hareket ederse önümüzdeki üç yılda Ortadoğu'da başka bir çatışma için, örneğin İran'la bir karşılaşma için Kongre'nin onayına ihtiyaç duyduğunda altının oyulmuş olması."
OBAMA SORUMLULUĞU ÜSTÜNDEN ATTI
Demokrasileri Savunma Vakfı (Foundation for Defense of Democracies) düşünce kuruluşunda özellikle Lübnan ve Suriye üzerinde uzmanlığıyla tanınan Tony Badran'a göre, Obama Kongre'ye gitmekle ''Çok ihtimalli bir süreç başlattı. Sorumluluğu kendi üzerinden attı. Kongre'ye, 'Suriye artık sizin probleminiz' dedi."
Badran'a göre bir olasılık, Kongre'nin Suriye operasyonunu daha geniş çaplı bir saldırıya dönüştürmesi.
ANKARA'DA BÜYÜK HAYALKIRIKLIĞI
Ankara da, başka birçok başkentler gibi Obama'nın sürpriz çıkışından dolayı şaşıracak, belki de hayalkırıklığı yaşayacak ülkelerin başında geliyor.
Ankara'daki TOBB Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde dersler veren Şaban Kardaş'a göre, Obama'nın Suriye saldırısında U dönüşü yapması ''Amerika'nın küresel liderlik rolünü ve Ortadoğu'daki angajmanlarını ne ölçüde oynayacağına karar veremediğini gösteriyor. Suriye krizinin başından beri olan da bir anlamda bu idi.''
Ankara başından beri Suriye'deki duruma erken müdahale edilmezse ilerde daha çetrefilli bir krize dönüşeceğini savunuyordu.
ABD'NİN KARİZMASINI ÇİZDİ
Kardaş'a göre ''Bugün geldiğimiz noktada Amerika'nın kararsızlığı diğer aktörleri de kararsızlığa zorluyor, İngiltere'deki durum (meclisin müdahaleyi reddetmesi) biraz da bununla ilintili idi. Şimdi Amerikan başkanının da adım atmadaki kararsızlığı ile birleşince, ABD'nin ilerde koalisyon oluşturma kapasitesi zayıflayacaktır.''
Sosyal medyada da birçok Amerikalı dış politika yorumcusu, ABD'nin caydırma kapasitesinin darbe yediğinde hemfikir göründü.
OBAMA HİÇ LİDERLİK DÖNEMİNE GEÇTİ
Washington'un en önemli düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi (Council on Foreign Relations) Başkanı Richard Haas, bir twitte şöyle dedi: ''Obama 'geriden liderlik' yapmaktan, hiç liderlik yapmamaya geçiş yaptı. Suriye konusunda Kongre'ye gitmek, Amerikan güvenilirliği ve kararlılığı hakkında şüpheler meydana getiriyor.''
ŞİMDİ NE OLACAK?
Kongre'nin bu şartlar altında Eylül ayının 9'unda toplanması bekleniyor. Cumartesi günkü Obama konuşmasından sonra, birçok Kongre üyesi senatör ve milletvekili, görüşlerini kamuoyu ile paylaşmaya başladılar.
Cumhuriyetçilerden John McCain ve Lindsey Graham gibi senatörler çapı daha büyük bir saldırı isterken, genç kuşaktan Rand Paul gibi senatörler ise böyle bir harekata karşı.
Washington'da şimdilik Kongre'den nasıl bir karar çıkacağını bilmek için çok erken. Amerikan Kongresi, tarihteki en polarize olmuş zamanlarından birini yaşıyor.
Obama ve yönetiminin önümüzdeki hafta içindeki kararlılığı, isteği ve baskısı, Kongre'den zafer mi yoksa büyük bir mağlubiyet mi alacağının ilk göstergeleri olabilir. Şimdilik, Suriye'deki iç savaştan çok Obama yönetimi Washington'da, kendi onur kavgasını düşünecek.