Akif Beki, cemaatin izlediği politikanın mimarı olarak gösterilen Yusuf Sezgin hakkında inanılmaz bir yazı kaleme aldı.
Abone olYazdığı yazılarla cemaate yön verdiği iddia edilen ve müstear ismiyle yazan Yusuf Gezgin için yazar Akif Beki, "Ne kriptosu, ne cemaatçisi; ne polisi, ne imamı... Düpedüz bir meczubun hezeyanları bunlar." diye yazdı.
Karanlık komplo teorileri, korkutucu öngörüler, tehditler ve şantajlardan oluşan bir külliyata sahip olmakla nitelenen Yusuf Gezgin müstear isimli gizemli şahıs merak konusu oldu. Cemaate yakın sitelerde dönem dönem yazıları çıkan Gezgin, hükümet-cemaat kavgasıyla birlikte yeniden gündeme geldi.
AVCI'YA GÖRE O İSİM OSMAN HİLMİ ÖZDİL
Eski Emniyet müdürü Hanefi Avcı, Yusuf Gezgin’in (polis imamı) Kozanlı Ömer'in paralel yapının emniyet imamı olduğu ileri sürülen Osman Hilmi Özdil olduğunu açıklamıştı.
Peki kim bu Yusuf Sezgin? Geçmişi, kimliği nasıl? Hürriyet si yazarı "Kripto cemaatçinin zoru" başlıklı yazısında esrarengiz kişiyle ilgili ilginç bir yazı kaleme aldı.
Yazar Beki, Türkiye gazetesinden Yıldıray Oğur’un ‘Beyaz tavşanı takip et’ başlıklı o yazısından yaptığı alıntıyı köşesine taşıdı. Beki, yazısını da cemaat medyasının etkili isimlerine çağrıda bulunarak tamamladı.
17 Aralık operasyonundan sonra gündeme gelen Osman Hilmi Özdil ile ilgili Sabah gazetesi dikkat çeken haberler yapmıştı. Ayrıntılar için tıklayın |
ESKİ ÜLKÜCÜ
(...)Yusuf Gezgin, kendini ‘Kökeni belirli bir Türk’üm, Yörük’üm. İlaveten 1980 öncesinde, sağ-sol çatışmalarının yoğun olduğu bir ilde ülkücüydüm’ diye tanıtıyor...
Şu satırlar da onun:
‘Türkiye’de Beyaz Türklerin hâkimiyeti, kripto ecnebilerin kumpası bir realitedir. Türk milleti büyük bir tasfiye projesine maruz bırakılmıştır. Kanımızı emen vampirleri tanımadan, sinirlerimize yapışmış sülükleri teşhis etmeden bu virüslerden kurtulmak mümkün değildir. Bünyenin tedavisi için önce cerahatin kurutulması, irinlerin temizlenmesi lazım...
"TÜRK-İRAN İLİŞKİLERİNDE 2. BEYAZIT DÖNEMİNİ YAŞIYORUZ"
Davası mukaddes dava, yöntemi de düşmanının yöntemi; kriptoysa kripto gezilecek, tuzaksa tuzak...
‘Beyaz tavşanı takip’ten okuyoruz yine:
“Yusuf Gezgin’in iki büyük düşmanı var: Kripto ecnebiler dediği ve bütün kötülükleri (Ergenekon, PKK) onlardan bildiği devleti ele geçirmiş gizli Ermeniler, Sabataycılar, Yezidiler. İkinci ise ‘Pers’ diye neredeyse ırkçı bir tonla geçen İran...
Bu satırlar 2012’in başlarında yazdığı bir yazısından: ‘Türkiye-İran ilişkilerinde 2. Beyazıt dönemini yaşıyoruz, Anadolu delik deşik ve sorumlular-yetkililer bundan gafil. Umarım bir Yavuz çıkana kadar geç kalmış olmayız...”
Tey tey tey... Nerede kaldı cami-cemevi projesi! Bir Yavuz, kılıcını kuşanıp kıyamet cengine çıkıncaya kadar tamamlanır inşallah...
DÜPEDÜZ MECZUBUN HEZEYANLARI
“Siz onları solcu veya ülkücü olarak bilirsiniz ama aslında kripto cemaatçidirler” diyor Hanefi Avcı.
Ne kriptosu, ne cemaatçisi; ne polisi, ne imamı... Düpedüz bir meczubun hezeyanları bunlar. Değil mi Ekrem bey, değil mi Mustafa bey! Hadi Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, hadi muhteremler, bir şey söyleyin, ‘O değil deyin’ Allah aşkına!