BIST 9.660
DOLAR 34,62
EURO 36,28
ALTIN 2.926,10
HABER /  GÜNCEL

O teröristlerin konuşmaları deşifre oldu!

Diyarbakır’da HDP mitingine bombalı saldırı düzenleyen teröristlerin, Brüksel’deki saldırıyı gerçekleştiren isimlerden İbrahim El Bakraoui’yi Türkiye’den Rakka’ya geçirmek isterken yakalandıkları ortaya çıktı.

Abone ol

HDP’nin 7 Haziran seçimi öncesi Diyarbakır’da düzenlediği mitinge bombalı saldırıyla kana bulayan gruptaki isimlerin, Brüksel’deki terör saldırılarını düzenleyenlerden İbrahim El Bakraoui’yi Türkiye üzerinden Rakka’ya geçirmek isterken yakalandıkları ortaya çıktı.

Diyarbakır ve Gaziantep Cumhuriyet savcılıklarının yürüttüğü iki ayrı soruşturma dosyasına göre saldırıların talimatını veren Suriye’deki İlhami Balı ile Diyarbakır’daki mitinge bombalı saldırıyı düzenleyen “Cafer” kod adlı Orhan Gönder arasındaki telefon trafiğinin izini süren polis iki dosyanın ortak sanıklarına ulaştı.



Gönder, eylemden sonra gittiği Suriye’ye kaçırılmak üzere beklediği Gaziantep’teki “pansiyonda” yakalanırken, dört gün sonra yine Suriye’ye geçmek üzere Gaziantep’e gelen El Bakraoui ile Samir El Amri yakalandı. Bu kişileri Suriye’ye geçirmek için hazırlık yapan grubun Gönder’e eylem talimatını veren Balı ile irtibatlı olduğu ve IŞİD’ten maaş alıp sınır geçişlerini gerçekleştirdikleri ortaya çıktı.

İŞTE OLAYLI TELEFON KONUŞMALARI

IŞİD’in Türkiye sınırı sorumlusu olan İlhami Balı, Diyarbakır saldırısıyla birlikte Ankara Garı katliamı, İstanbul Sultanahmet ve İstiklal Caddesi saldırıları gibi eylemlerin sanığı olarak aranıyor. Suriye’de bulunduğu belirtilen Balı’nın Diyarbakır saldırısı, Gönder ve Bakraoui’nin yakalandığı tarihlerdeki konuşmaları dikkati çekti.

Balı’nın Diyarbakır saldırısı davasının sanıklarından Korkmaz’la ve diğer kişilerle yaptığı konuşmalar şöyle:


 14 Haziran 2015 (Bakraoui yakalanmadan önce)

- İlhami Balı (İ.B.): Bunlar, Abu Usame ile gelenler kefilsiz tamam mı?
- Abu Hişem: Evet gördüm onları, dinle beni, sana Abu Valid adında birinin numarasını yollayacağım. Hacı İbrahimin cemaati. Anladın beni değil mi geçirmeniz için, ne Arapça, ne Türkçe, ne İngilizce konuşamıyor. Sadece Fransızca konuşuyor.

 14 Haziran 2015

- İsmail Korkmaz (İ.K.): Şimdi bunlar iki kişi parkta demiş, şöyle bir oyalanalım demiş, tamam mı iki kişi misafirlerden, parkta istihbarat gelmiş, anlatabildim mi abi?
- İ.B.: Yani diğerlerini almamışlar.
- İ.K.: Diğerini hayır, diğerlerini almamışlar. O iki kişi parka girmiş, bizim arkadaşlar onlarla konuşurken polis gelmiş, istihbarat gelmiş.
- İ.B.: Diğerleri geliyor mu yani?
- İ.K.: Evet geliyor abi, sen Erolla alaka kur. Allah rızası için. Köye yaklaşmış, köye köye.

 15 Haziran 2015

- İ.B.: Abu Valid otelden çıktı. istihbarat onu otelin yakınından aldı.
- Abu Hişem: Yani sen almadan önce?
- İ.B.: Muhaberat onu ve bir kardeşi aldı, kardeşi senin yanında misafirhanede onu bekliyordu. Baki, elhamdüllillah geçti.
- Abu Hişem: Diğer kardeş kaçamadı mı? La ilahe illallah, valla çok önemli bir kardeşti ya.
- İ.B.: Bu kardeşte bir şey var. Bir avukat gönderirim inşallah.

 16 Haziran 2015

- İ.K.: Abi kötüyüm, ya sübhanallah ya hani inan çok üzüldük yani bir iki arkadaşı tutukladılar, sebeplerini biliyor musun?
- İ.B.: Biliyorum.
- İ.K.: Abi adam senin üzerine ifade vermiş, hani bizim burada bir evde yakalanmış ya. (Orhan Gönder’i kast ediyor)
- İ.B.: Nasıl benim üzerime vermiş.
- İ.K.: Senin üzerine ifade veriyor. Bu iki arkadaşın alınma sebebi yardım yataklık, anlatabiliyor muyum, yani misafir toplama işi değil abi. Kim bunları yapıyorsa gelsin burada kendileri yapsın abi. Bu adamı kim gönderdiyse buraya Allah belasını versin.
- İ.B.: Öyle deme.
- İ.K.: Yazık günah değil mi abi, olur mu Allah’tan korkmak lazım. Yani bu adam ne yapıyorsa gitsin abi, bu sistemi, bu tertibi yapanın Allah belasını versin.
- İ.B.: Tamam, böyle savurma, biliyorum yani hata etmiş. Valla bizim suçumuz yok. Türkiye’de yapılacak mesele değil. Allah seni affetsin. Allah Allah azze va celle, o adama rahmet etsin. O, onu, Gönder, ona bak ben benim de suçum yok. Beni de yakmış vallahi. Tanımam, vallahi görmemişim kendisini. Yani sen bu karışıklıkta Türkiye’ye yapılır mı, gel bu tarafta ne bok yiyosan ye Allahümesalli.
- İ.K.: Abi git Kobani’de yap abi. Anahtarcı burada tutuklandığında ne demişlerdi hatırlıyor musun? Birileri böyle böyle yapacak, bu şirketin üzerine kalacak. Anahtarcı bunu bana anlatmıştı. Aynısı oldu, şirketin üzerine mal ediliyor olay. Avukat dedi ki zor çıkartırız, hani yazık günah değil mi? O yakalanan muhacirler de (Bakraoui ve El Amri’yi kast ediyor) Arabın adına yazık günah değil mi abi? Ben gideyim, bu Burhan’ın ailesine söyleyeyim olayı. Kim yaptırıyor, gitsin tövbe etsin.