BIST 9.390
DOLAR 34,42
EURO 36,31
ALTIN 2.848,85
HABER /  POLİTİKA

O talimatı KCK değil ben verdim

Hakkari'de yapılacak toplantıya KCK'nın talimatıyla katılmadığı iddia edilen BDP'li belediyelere Demirtaş sahip çıktı

Abone ol

Demirtaş, Ordu’da AK Parti il teşkilatının bayramlaşma programında konuşurken 14 Ağustos’ta Hakkari’ye yaptığı ziyarete değinerek, BDP’li Belediyle başkanlarını sert bir dille eleştiren ve KCK’ nın talimatı ile toplantıya katılmadıklarını söyleyen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e sosyal paylaşım sitesi Twitter’den yanıt verdi.

Demirtaş, İçisleri Bakanının Hakkari ziyaretinde, kurum müdürleri ile Valilikte yapacağı toplantıya Belediye Başkanlarını da çağırdığını belirterek, "Belediye başkanlarımız benim talimatımla o toplantıya katılmadı. Onlar, bakanın emrindeki memurlar değildir" diyerek çıkıştı.

BDP Genel Başkanı Demirtaş, Bakan Şahin’den Belediyeyi ziyaret etmesini istediklerini ancak bunu reddettiğini de belirterek, "İftira ve çarpıtmayla Hakkari Belediye başkanlarının tutuklanmasının altyapısını hazırlıyorlar, mesele budur. Bakanın, Belediye başkanları ile ayrı toplantı yapmasını önerdik ama, bu da kabul görmedi. Seçilmiş iradeye saygı beklemek hakkımızdı. Kürt sorunu aramakla bulunmaz, sorunu görmek için göz değil, akil ve vicdan gerekir" dedi.

Bakan şahin ne demişti?

Ordu’da dünkü bayramlaşma programında konuşan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 14 Ağustos’ta Hakkari’ye yaptığı geziden söz ederek şöyle demişti:

"Hakkari’ye gidiyorum. Belediye başkanına örgüt, hangi örgüt? Ezberlediniz artık, KCK. Ne demek bu KCK Kürtleri cebren köleleştirme hareketi. Emir veriyor, Yüksekova Belediye başkanı’na, ’İçişleri Bakanı geliyor. Bölgeyi terk edin.’ Niye? İçişleri Bakanı gelecek. Hakkari’de kanalizasyon yok. Her tarafı pislik götürüyor. Ben de gidiyorum. Hakkari’nin kanalizasyonunu birlikte Belediye başkanı ile konuşalım diye. Tarih ne zaman? Bu kayıtlar gidecek onlara. 14 Ağustos günü Hakkari’ye gideceğim. Yüksekova’nın içme suyu yok. İnsanlar gayri medeni bir şekilde yaşıyorlar. Gecekondu şehri. Her tarafını toz, kirlilik götürüyor. Ama orada bir partinin belediyesi var. Halka bakıyorsun, masum. Nasıl olmuş? Sözüm ona demokrasi. Adı barış, soyadı demokrasi. Ne dedim bir zamanlar. Tersten okursanız ne olduğunu çok iyi anlarsınız. Formülünü söyledim. Barış dedikleri yerde öldürme, demokrasi dedikleri yerde zulüm. Böyle okursanız, meseleyi kavrarsınız. Hakkari’ye gidiyor devletin İçişleri Bakanı, kanalizasyonu ve suyu çözmek için. Bütün samimiyetimle gidiyorum. Ondan sonra da doğal olarak bütün yetkimi kullanıyorum ve diyorum ki acaba bu Hakkari bu kadar rezil daha önceden Hakkari’de teftiş yapmış bir devlet memuruydum. O zamanın Hakkari’si şimdi ki Hakkari’sinden çok daha bakımlı, çok daha medeni bir şehirdi inanın. Bugün karmakarışık. Vali bey yol yapacak, kaldırım yapacak. O müteahhitlere saldıracaklar, tehdit edecekler. Nedir istediğin o zaman? Yatırım mı? İstediğin kadar. Özgürlük mü? Sınırsız. Ne kadar biliyor musunuz? Bölmek istediğin ülkenin, bölünmesi için çalışacak kadar özgürlük var orada."