BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

O sopa için 27 bin dolar teklif etti!

Yemenli bir iş adamı, Türkiye'deki darbe girişimini gerçekleştirenlere karşı koymak için sokağa inen bir kadının sopasını 27 bin dolar vererek satın almak istedi.

Abone ol

Suudi Arabistan'da yaşayan Ali Muhammed es-Saban isimli iş adamı, sosyal paylaşım sitelerinde, darbe girişimine elindeki sopayla karşı koymaya çalışan kadının sopasına 27 bin dolar karşılığında talip oldu.
Saban, "Beni o kadının sopasını satın almaya sevk eden şey, darbenin başarılı olması ve askerin yönetimi ele geçirmesi durumunda çocukları, torunları ve hatta tüm bir halkı bekleyen tehlikeyi hissetmiş olmasıydı." dedi.

Saban, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hayranım ancak kazanımlarına sahip çıkmayı başaran Türk halkına ondan çok hayranım." ifadesini kullandı.

TELEFONA DA TALİP OLDULAR

Suudi bir işadamının, ‘özgürlük telefonu’ adını verdiği ve Erdoğan’ın halkı görüntülü konuşma programı FaceTime’dan ‘direnişe’ çağırdığı telefona 1 milyon riyal vermeyi teklif ettiği ifade edildi.

Erdoğan, Suudi işadamının on binlerce dolara karşılık gelen bir para vermeyi teklif ettiği, CNN Türk’ün Ankara temsilcisi Hande Fırat’ın elinde bulunan telefondan, herkesi meydanlara çıkmaya ve havalimanlarına gelmeye davet etmişti.

Hande Fırat bir röportaj sırasında telefonunu satmayacağını belirtmişti. 

Fırat,  Cengiz Semercioğlu ile yaptığı röportajda telefonun ve canlı yayının hikayesini de anlatmıştı..

'En kritik saatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı FaceTime üzerinden canlı yayına bağlayarak darbenin kırılmasında büyük rol oynayan Hande...

Türk medya tarihine geçecek bir başarıya imza atarken özgür basının önemini de kanıtlamış oldu...
Daha ilk gün yazdım bu gazetecilik başarısını...
Dün bizzat tebrik etmek için aradım Hande’yi...
“Müthişsin... Büyük bir gazetecilik başarısı... Harika bir iş çıkardın” diye kutladıktan sonra meşhur telefonun hikayesini kendisinden dinledim...

Yemekten fırlayıpkanala geçtim...

◊ 15 Temmuz gecesi, darbe haberini ilk aldığında neredeydin?
- Ailemle birlikte dışarıda yemekteydim... Arkadaşlarımdan telefonlar, mesajlar gelmeye başladı. “Bir haraketlilik olduğu” söyleniyordu ama ne olduğu belli değildi...

◊ Ne yaptın ilk olarak?
- Neler olduğunu öğrenmek için kaynaklarımı aramaya başladım... Genelkurmay, siyasi partiler, Cumhurbaşkanlığı’ndaki kaynaklardan bilgi almaya çalıştık... Ama ya ulaşamadık ya da ulaştıklarımızın da bilgisi olmadığını gördük... Diğer haberkanallarındaki arkadaşlarla konuştuk, bir gariplik olduğu kesindi...

◊ Yemekten hemen kanala mı geçtin?
- Olağanüstü bir şeyler olduğu kesin, ofise gitsen iyi olur dedim kendi kendime ve fırladım kanala geçtim... Bu arada muhabirlerimizden oluşan WhatsApp grubunda olağanüstü bir durum olduğu bilgisini paylaştık. Haber müdürümüz herkesi göreve çağırdı, hemen Genelkurmay, Başbakanlık gibi önemli yerlerde görevlendirdi... Ben de Erdoğan Aktaş’ı arayarak durumu bildirdim.

◊ Kanala geçerken olağanüstü bir durumla karşılaştın mı?
- Evet, Genelkurmay’ın kapanmakta olduğunu gördüm... Bu yüzden yolumu değiştirerek arka yoldan gittim kanala... Sonra ekran yayınına başladık...

◊ Bu kadar bilgi kirliliği arasında ilk anlar nasıldı?
- Daha ilk anlarda emir komuta zincirinin dışında büyük bir kalkışma olduğu bilgisine ulaşmıştık... Ancak bunu doğrulatamadığımız için veremiyorduk... Asker ve siyasette çeşitli kademelerdeki yerlere soruyoruz ama bunu teyit eden bir bilgiye ulaşamıyorduk...

Canlı yayından önce iki kez konuşmuştuk

◊ O karmaşada Cumhurbaşkanı’na nasıl ulaşmayı başardın? Meşhur telefon görüşmesini nasıl yaptın?
- Canlı yayında tanık olduğunuz, ilk telefon görüşmem değildi...

◊ O gece Erdoğan’la daha önce telefonda görüştünüz mü?
- Evet... FaceTime üzerinden canlı yayına kadar iki kez konuşmuştuk...

◊ Erdoğan’ın kendisiyle mi?
- Hayır, ben hep Özel Kalem Müdürü ile görüştüm. İki kez konuştuk... İlkinde, “Birtakım sorunlar var... Cumhurbaşkanı birazdan açıklama yapacak” dedi. Hatta bunu da ilk duyuran biz olduk o gece... Ne biz ne de onlar o sırada otele saldırı olacağını biliyor... DHA muhabirlerini yönlendirdik hatta açıklama olacak diye...

◊ Sonrasında?
- Bekliyoruz bekliyoruz Cumhurbaşkanı’ndan açıklama yok... 1 saat geçti yok... Tekrar aradım Özel Kalem Müdürü’nü... “Periscope’tan bir şeyler yaptık, görmediniz mi?” dedi... “Hayır görmedik... Periscope’tan olmaz o işler... Ben burada, yayındayım. Hemen yapalım, canlı yayına bağlayalım Sayın Cumhurbaşkanı’nı” dedim... “Burası çok karışık... Beyefendi’ye bir sorayım” dedi Özel Kalem Müdürü... Sordu ve olumlu dönünce hemen yayına aldık...

◊ O meşhur telefon senin özel cep telefonun mu?
- Evet benim telefonum...

◊ FaceTime’dan bağlanmak kimin fikriydi...
- Özel Kalem Müdürü “Tamam bağlanıyoruz... Skype üzerinden yapalım” dedi... Şansa bak, Skype diğer telefonumda yüklü... Meşhur telefonda Skype yok... FaceTime var... “Bende Skype yok, FaceTime’dan yapalım” dedim... Kısa bir süre sonra da FaceTime’dan Sayın Cumhurbaşkanı’nı yayına aldık...

Gerçekten 250 bin dolar teklif edilmiş

◊ Senden daha meşhur oldu telefonun...
- Vallahi öyle... Herkes meşhur telefonu soruyor... Sadece Türkiye’den değil onlarca Arap ülkesinden yüzlerce mesaj geliyor...

◊ Ne diyorlar?
- Çoğunlukla tebrik ediyorlar... 

◊ Telefona gerçekten 250 bin dolar teklif eden Suudi işadamı çıktı mı?
- Sadece bir tane de değil... Böyle bir sürü mesaj geldi... Ciddi ciddi para teklif edenler, telefonu satın almak isteyenler...,

◊ Teklifleri değerlendirip satar mısın cep telefonunu?
- Bu tür mesajlara dönmedim bile... Ben işimi, gazeteciliğin gerektirdiğini yaptım...