BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,75
ALTIN 2.967,03
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

O şair 80’lerden sonra 'Kürdüm' diyebildi

Cemal Süreya’nın şiirine sürgünlüğü dahildir. Siyasi görüşü örtüktür. Ancak 1980’den sonra Kürt olduğunu ve Kürtçe öğrenmek istediğini söyleyebilmiştir.

Abone ol

Şair Haydar Ergülen, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirdiği Şairin Yaşamı seminer dizisinde “Gül” şiiriyle ikinci yeni hareketinin önde gelen şairlerinden ve kuramcılarından sayılan Cemal Süreya’yı anlattı.

Haydar Ergülen konuşmasına “Cemal Süreya’nın herkes tarafından sevilmesi onun bir şiir ağabeyi olduğunu gösteriyor” sözleriyle başladı.

1938 yılında henüz 7 yaşında Dersim’den ailesiyle birlikte sürgün edilen Cemal Süreya’nın, maruz kaldığı travma sonucu mahçup bir şair olduğunu anlatan Ergülen; “Bir Cemal Süreya yoktur, pek çok Cemal Süreya vardır. Bir ara eşi olmuş olan öykücü Tomris Uyar’da bunu söylüyor. Benim de fikrim bu şekilde. Cemal Süreya farklı okumalara açık bir şairdir. Kimliğinde, küçük yaşta ailesiyle birlikte sürgün edilmesinden gelen bir mahcubiyet olduğunu düşünüyorum. Maruz kaldığı travma kendisinde bu etkiye sebep olmuştur.“ dedi.

başliksiz-1.20140218095446.jpg

İkinci yeni hareketinin kurucularından olan Cemal Süreya’nın, hareketin diğer kurucuları Sezai Karakoç ve Ece Ayhan ile aynı okulda okuduğunu anlatan Ergülen; “Üç şair aynı şekilde parasız yatılı okuyorlar ve orada tanışıyorlar. Ünsal Oskay’ın “Şiirin Üç Parasız Yatılısı” yazısını okumak gerekir. Bu üç şair, devlet okulunda parasız okudukları halde, daha sonra yaşamlarını devletle sorunlu olarak geçirmişlerdir. Hatırlarsanız Sezai Karakoç yakın zamanda kendisine Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen ödülü almamıştır. Ece Ayhan ise kaymakamlıktan erken yaşta ayrılmıştır. Cemal Süreya ise Darphane müdürüyken kendisine zorla bakanların bile girmemesi gereken gizli bir arşivi açtıran bakan Yılmaz Ergenekon’a, “Size her şeyi açabiliriz, ama bir şeyi asla.” demiş, bakanın “Neyi?” sorusuna ise “Gönlümüzü” cevabını verdiği için ertesi gün görevden alınmıştır. Üçü de devlet dersinde kalmamış şairlerdir.”

Cemal Süreya’nın ikinci yeni hareketinin en önemli şiiri olarak gösterilen “Gül” şiiri hakkındaki düşüncelerini dinleyicilerine anlatan Haydar Ergülen; “Bu şiirde ikinci yeniden ziyade, birinci yeninin ve Atilla İlhan’ın etkisi olduğunu düşünüyorum. Bana göre Cemal Süreya’yı ifade eden bir şiir değil. Cemal Süreya’yı çok sevmeme rağmen bu şiirinden pek hazetmem.” Dedi.

Haydar Ergülen, diğer ikinci yeni şairlerinin siyasi düşüncelerinin şiirlerinde ve yaşamlarında dışa vurduğu halde, Cemal Süreya’nın şiirlerinde bu yönünün örtülü olmasını ise şu sözleriyle dinleyicilerine anlattı:

“Cemal Süreya’nın şiirine sürgünlüğü dahildir. Siyasi görüşü örtüktür. Ancak 1980’den sonra Kürt olduğunu ve Kürtçe öğrenmek istediğini söyleyebilmiştir. Ben kendisi ile tanıştıktan sonra her görüştüğümüzde bu konular hakkında konuşmaya çalışırdım, asla konuşmazdı. Konuyu değiştirirdi. Kimliğini ölünceye kadar sakladı. Yalnız bir şiirinde bu kimliğin dışa vurulduğunu görüyorum. “Akan Zaman Değil Mesafelerdir" şiirinde tutumunu ortaya koymuştur.”

Haydar Ergülen; Şairin Yaşamı seminerinin 27 Mart Pazartesi, saat 19.00’da gerçekleşecek bölümünde ikinci yeni hareketinin önemli şairlerinden Sezai Karakoç’u anlatacak.